♧ BÖLÜM ●2● ♧

1.1M 40.3K 11.3K
                                    

Hellö 💦

Bazen aldığınız risklerin gerçekliğini işi tam da yaptığınız anda anlıyordunuz. Şu anda geri dönebilirdim. Yapmayacağım diyebilirdim. Ama sonrasında o grubun üzerime konacağı azap eskisinden daha çok olabilirdi. Ve son senemde başıma gelmesini istediğim son şey onların çıkaracakları kaoslardı.

Yavaşça kapıyı çaldım. Zil yeni çalmıştı ve ben ne konuşacağımı bile bilmiyordum.

İçeriden gel sesini duymamla daha da gerilirken yavaşça kapıyı açtım ve kafasının ortası kelleşmeye başlamış beni çok seven müdürümüzü gördüm. Beni görmesi ile zaten kocaman bir gülümseme bahşederken elini kaldırmış ve gelmemi işaret etmişti.

"Gel kızım. Gel, ne oldu bir sorunun mu var?"

Okulunun derecesini yükseltecek öğrencilere her zaman veli-i nimet gözü ile bakılırdı. Hele ki burs talebi verilmesine rağmen kabul edilmeyip parasını ödeyen bir öğrenciyseniz okulda fazlasıyla gerek öğretmenler, gerek müdür tarafından büyük ilgi görürdünüz. Özel okulun olayı buydu.

Gösterdiği yere oturdum. Bütün bedenim delicesine gergindi. Bacaklarımı stresten sallıyordum ve ellerimi önümde birleştirip dik bir şekilde oturmuştum.

"Aslında var hocam."

Adam bilgisayarı ile ilgilenmeyi bıraktı ve önündeki eşyaları da kenara koyup bütün ilgisini bana verdi. Al işte, ne yapacaktım şimdi?

"Dinliyorum. Okulumuzun birincisinin canı neye sıkılıyorsa hemen hallederiz." Dedi şakayla karışık. Gülesim hiç yoktu ama hemen yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve oun gülümsemesine karşılık verdim.

Zaman kazanıyordum bu şekilde evet. Ama bir konu açmalıydım. Bir konu bulup bu adamın güzelim arabasını haşat etmelerine zaman vermeliydim.

Kendimi olağanca suçlu hissederken dilimin ucuna gelen ispiyonlama isteğimi devreye sokmak istedim. Ama olmadı. Onun yerine saçma sapan bir konudan bahsettim.

"Biliyorsunuz ki bu hafta sonu girdiğimiz sınavda 5. oldum." dedim ve konu başladı. Karşımdaki adam anında tuvalette kilitli kaldığımın haberinden bahsedince beni rahatlamaya çalıştı ve bir ders saati boyunca konuşup başımın etini yedi.

Sonuç mu?

Başarmıştım.

Ama içimde öyle bir suçluluk duygusu vardı ki teneffüste koridorda öylece yürürken eline telefon almış herkes birbiri ile konuşup heyecanla aşağıya iniyordu.

O anda anladım ki gerçekten ben hariç herkes bu uygulamayı biliyor ve kullanıyordu. Bense sınıfıma doğru ilerlerken kolumdan gün içerisinde ikinci kere tutulmamla olduğum yerde kalmak zorunda kalmıştım. O kadar koktum ki. Arkaya falan dönmek, yaşadığım en zor engel gibi gelmişti.

Müdürün arkamda olduğuna ve bunu yaptığım için beni odasına götürüp anında disiplinlik etmesini bekliyordum. Onun yerine gördüğüm kişi Mete olmuştu. Büyük bir rahatlama bedenimi sarmalarken beni çekiştirmeye başlamıştı.

"Hadi, gel."

Acele ile beni arkasından sürüklerken hala onun müdür olmamasına seviniyordum ama yaptıkları hasarın ne kadar kötü olabileceği düşüncesi beni yiyip bitiriyordu.

V.I.P 08 KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now