♧ BÖLÜM ●24● ♧

282K 8.6K 8.9K
                                    

Hellö 💦


B

u kadar kısa sürede nasıl gidebileceğimi düşünüyordu bu manyak? Yine de onun yapabileceklerine karşılık acele ile askıdan hırkamı aldım ve odamdan çıkıp acele ile anneme ya da ablama yakalanmadan aşağı indim. Annem uyumuş olmalıydı. Ablamı da hâlâ görebilmiş değildim. Arka bahçeye çıktım ve duvardan atladıktan sonra arka sokakta koşmaya yelteniyordum ki ileride ışığı yanan araba delicesine kornaya bastı. Korkarak birkaç adım gerilesem de çoktan önüme kırmış ve kapısını aralamıştı bile.

Kalp atışlarım ağzıma dayanmış. Bedenim sıcağın en yüksek seviyesiyle harmanlanmışken boğazım suya aç bir şekilde kurumuştu.

Arabanın açılmış kapısından bana bakan bir adam gördüm. Ona korkuyla bakıyorken elindeki şeyi bana gösterdi. Telefonuydu ve kocaman VIP amblemi yer alıyordu. Bir an nedensizce korkum az da olsa gitti ama sonrasında bu işin ucunda 08 olduğu gerçeği ile yüzleşince yüzüm asıldı.

"Atla!"

İçerideki adam bana seslendi. Başka şansım olmadığını biliyordum. Adamın görevi bu olmalıydı. Bana bir şey yapamazdı. Umarım...

Arabaya bindim ve kapıyı kapattım. Anında gazı kökleyen araba ise arka sokakta ilerlemeye başlamıştı. Lüks bir arabaydı. Çekinerek sahibine baktığımda ise genç ama benden birkaç yaş büyük bir adam olduğunu fark etmiştim. Bana dönüp baktığında öylesine süzdü ve geri yola bakmaya devam etti. O kadar hızlı kullanıyordu ki sola dönmesi ile bedenim kapı ile bütünleşmişti. Korkarak emniyet kemerine sarıldım. Adamın benimle konuşmayacağı aşikardı ama aklıma takılan bir soru vardı. 08'i tanıyor muydu?

Önüme döndüğüme okul yolunda olduğumuzu gördüm. Beni okula yetiştirmeye çalışıyordu. Telefonumun ekranına baktığımda ise 1.02 diyordu. İstemsiz heyecanlandım.

"Acele et!"

Karşımıza çıkan yük arabası ile bir küfür savursa da bana bir şey demeden arabanın geçmesini bekledi ve gaza bastı. Ara sokaktan çıkıp ana yola girdiğinde ise kırmızı ışığın yanmasına karşılık bir küfür savurmadan edemedim. Ama adam durmak yerine hızla en sağ şeritten hızla yola girdi ve gelen arabalar büyük korna eşliğinde durdu. Bizse aralarından geçtik. Hayatımda yaşadığım en büyük atraksiyon olabilirdi. Nefes nefese kalmış kapının kollarına sımsıkı tutunmuşken tekrar ara sokağa girmesi ile rahatlıyordum ki karşımıza çıkan arabanın ışıkları gözlerimi aldı ve bir çığlık kopardım. Gözlerimi kapatmış o arabaya çarpmayı bekliyordum ama olmadı. Araba hâlâ ilerlemeye devam ediyordu. Gözlerimi araladığımda ise okula yakınlaşmıştık. Ama kalan saniyem 20'ydi.

Arabada sağ salim ilerlemek için bütün bildiğim duaları sıralıyordum ki telefon titredi ve ekranda 10'dan geriye saymaya başladı. Çok az kalmıştı ama yetişemeyecekmişim gib bir his içimi kemirmeye başladı. Ve araba son an o kadar hızlı ilerledi ki kalbim durdu sandım. Son 5 saniye kala bağırtıyla okulun önünde duran araba ile görev tamamlanmıştı. Okuldaydım.

Kemerimi çözdüm ve acele ile arabadan indim. Teşekkür etmek için adama dönecektim ki adam gazı kökledi ve geldiği gibi yok oldu.

Her sabah bulunduğum okulun çevresi biran sanki en ıssız yermiş gibi gelmeye başlamıştı. Sokak lambalarından başka bir etken ortalığı ışıtmıyordu. Etrafta ev ya da başka bir şey yer almadığından da buranın daha ıssız bir yer olmasını sağlıyordu.

O an yine telefonum titredi. Kaldırıp ekranına baktığımda ise kocaman yazılar yeniden belirdi.

İÇERİ GİR!

V.I.P 08 KİTAP OLUYORDär berättelser lever. Upptäck nu