♧ BÖLÜM ●23● ♧

277K 8.3K 8K
                                    

Hellö 💦


E

lime telefonumu almaya korkar bir hâlde koridorda ilerliyordum. Önümden çekilen insanlara bile dikkat edecek hâlim yoktu. Tuvalete girip kaçıncı kez yüzümü yıkamıştım bilmiyorum ama bir türlü sakinleşemiyordum. Bu gece, 08'le olan görüşmemizde ne olacağını artık kestiremiyordum. Dün olanlardan sonra üzerime bindirilen yük zaten akıl kârı değildi. Bir de okuldakilerin bana olan bakışları, ablamdan haber aldıklarının habercisiydi. Birisi sırf ben duyabileyim diye "Berkan'ın başını yaktıktan sonra ablasının başına gelenler müstehak." demişti. Berkan'ın burslu olduğunu öğrendiklerinde sinirlenmişlerdi. Şaşırmışlardı. Ama sanki herkes onun beni öldürmeye kalktığını anında unutmuştu. Çok garip ilerliyordu her şey. Anlam veremediğim bir karmaşanın içindeydim. Aklım almıyordu. Ne yapacağımı, nasıl ilerleyeceğimi şaşırmıştım. Birisi elini bana uzatsa kaçacak yol diye eline tutunmaya çekinir hâldeydim.

Bugün oyun falan gelsin istemiyordum ama elimdeki telefon zırt pırt titriyordu işte. Sıkıntı ortadaydı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Telefona baksam bir dertti bakmasam ayrı bir dert. En sonunda yanımdan geçen birisi elimdeki telefona ve bana bakıp başını olumsuz anlamda sallamıştı. Ürkerek olduğum yerde ona bakakaldığımda ise arkasını dönüp ilerlemişti. 10. sınıflardan olmalıydı. Küçüktü ama oldukça itici bir yüze sahipti.

Çocuk gittikten sonra sınıfa doğru ilerliyordum ki Feyza'yı ağlarken koridorun en ucunda gördüm. Hemen yanında ise Berra onu temkinliyordu. Anlam veremesem de umursamadan sınıfa girdim ve sırama doğru ilerledim ama yine herkesin gözleri üzerimdeydi. Bundan hoşlanırım sanırdım önceden. Berkan ya da İrem'e imrendiğim çok olurdu. Ama şimdi böyle bir etken gün yüzüne çıktığında işler değişiyordu. Sanki benimle ilgilenmeseler eskisi gibi mutlu olurum sanıyordum.

Her şey ne kadar değişmişti, karmaşa içerisinde yüzmeme sebep olmuştu aklım almıyordu. Ablam, annem, okul, V.I.P...

"Artık telefonuna bakacak mısın?" başımda dikilip neredeyse bağırırcasına konuşan kıza kafamı kaldırdım. Bu Ümmü'ydü. Bana bağırmasına anlam vermeye çalışırken yukarıdan bakıp arkaya doğru ilerlemesi uzun sürmedi. Kaşlarım çatıldı. Az önce eski hâlimi özlediğimden mi bahsetmiştim ben?

"Anlamadım?"

Hemen arkasından bağırarak ona seslenmemle kız durakladı ve bana doğru döndü. Arkadaş grubu da bizi izliyordu ama içimdeki kini ve öfkeyi birisinden çıkarma isteğim yerini körüklüyordu. Kızsa bana döndü ve ilk başta kaşlarını çattı. Düşündü ama ne ile çekiştiğini anlamayacak kadar kafam doluydu. Sonra bir karara varmış olmalı ki konuştu.

"Herkes telefonuna bakmanı bekliyor." sözlerinin hemen ardından arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Bense telefonuma uzandım ve ekranını açtım. Anında kocaman ünlem, ekranda yanıp sönmeye başladığında içimdeki sıkıntı büyüdükçe büyüyordu. Sanki içinden maskeli bir palyaço fırlayacakmış gibi hissediyordum. Ben öylece ekrana bakarken kendiliğinden ekran değişti ve kocaman yazılar belirdi.

YENİ GÖREV

KABUL ET REDDET

Kabul etmemek gibi bir şansım yoktu ama her defasında reddetmeyi düşündürten bir yanım vardı.

KABUL ET

Dedikten hemen sonra ekran karardı ve bir süre bekledim. Her zamanki gibi gerilim yüklenmiş bir telefon ekranına sahiptim.

KAZAN DAİRESİNE GİT VE OKULUN ELEKTRİKLERİNİ KES.

Derin bir soluk bıraktım. Daha korkunç bir şey bekliyordum. Belki şu altın kızlarla uğraşmam için bir görev vermesini falan... Ama onun yerine bu oldukça basit gelmişti.

V.I.P 08 KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now