27.BÖLÜM

397 48 12
                                    

          İçeride benim hayatıma dair toplanmış bir sürü insan var. Benim aklım o kalabalığın tamamen dışında tek bir kişiye kapatmış kendini. Devamlı yanlarında bulunmuyorum, ara ara uğrayıp servis yapıp sözde gülümseyip mutfağa geçiyorum. Sakin bir akşam. Herkes açısından güzel şeylere gebe mutlu bir akşam, benim açımdan hüznün ilk adımı. Mutfaktan annemin beni övmeden anlatmalarını dinliyorum. İnsanlardaki beklentiyi yüksek tutmak istemiyor anlaşılan, ben de annemden daha iyisini beklemiyordum şahsen. Erkeklerde yaptığı işlerdeki ilginç anıların sözleri. Herkes keyifli,herkes rahat, herkes heyecanlı. Bir ben sessiz, bir ben huzursuz, bir ben durgun. Ah içerdekiler Aslan'ın ailesi olsa, içimde çiçekler açmazmıydı, uçarak ortalıkta gezinmez miydim? Gel gör ki ailesini geçtim, kendisi yok hayatımda. Nasıl özledim. Ama arayamıyorum. İstemiyor beni. Öyle çok haklı ki. Susmak tam bana yakışır bir eylem. Daha iyisi gelmiyor elimden. Ben susayım herkes konuşsun ve hayatımı hamur gibi şekillendirip yönlendirsin. Ama ne olur en çok Aslan konuşsun. Fakat ağzı cam kırıklarıyla dolu oda susuyor. Ne dese batacak, acıtacak canını. Çünkü gidemiyorum ona. Kaldım bu çeşmekeşin ortasında. Mutfakta oturduğum koltukta dayadım başımı camın pervazına öylesine dalmış düşünüyorum. Olmayacak olanı. İçerden bir heyecan Ezgi geldi. Sessiz sessiz konuştu.
—Dinle bak istiyorlar.
          Başımı doğrulttum. Klişeleşmiş cümlelerin havada süzülüşünü gördüm.
—Allahım emri peygamberin kavli ile kızınız Eylem'i oğlumuz Barış'a....
          Günlerdir ağlamayan benim boğazım düğümlendi. Neyse ki pencere yanımdaydı hemen dışarıya uzattım başımı, gökyüzüne bakıp derin derin nefes aldım. Her ne kadar nefes almak yerine kendimi aşağı atıp nefessiz kalmayı istesem de yapamıyordum işte. İçeri girdiğimde toparlanamamıştım ama ağlamamı ertelemeyi başarmıştım. Sonra biranda mutfağa annem ve büyük amcam girdi. Amcam benim onayımı almak için gelmişti ama annem durdurdu onu.
—Bir daha gelsinler.
—Emin misin?
—Evet, öyle ilk gelişlerinde kızı verecek değiliz ya.
—Tamam sen bilirsin deyip çıktı amcam.
          Ne yapmaya çalışıyor bu kadın. Zaten onları çağıran da kendisi değil mi? Neyin ağırdan almasını oynuyor ki. Bir kez yetmez bir kaç kez alalım Eylem'in canını diye düşünüyor herhalde. Amcamın içerideki cevabına ablam koşup mutfağa geldi.
—Anne neden tekrar geliyorlar?
—Ben öyle istedim.
Ablam şaşkın halde anneme baktı.
—Neden?
—Öyle heveslisi gibi görünmeyelim.
—İyi de zaten vereceksin kızı, yazık değil mi hem kendine zahmet hem onlara. İşi uzatmak istemeyen sen, ama işi uzatan yine sen.
—Bir sonraki gelişleri bir sene sonra olmayacak ya, 10 güne gelirler tekrar.
—Gereksiz bir terane yarattın bence.
—Olsun olsun iyi oldu böyle.
          Sanki komşunun kızının istemesindeymişim gibi. Duruma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Ama bana sevindirecek bir şey çıkmaz ben yine üzüleyim. İsteme kapağından tekrar deneyiniz çıkınca ufak ufak toparlanmalar başladı. Hazırlandılar, tekrar görüşeceğiz gülüşmeleriyle kapıdan çıktılar. Ablam annemin tavrına kızmıştı o yüzden işin dedikodu kısmına kalmayıp o da gitti. Annem mutfaktaki kalan bulaşıkları toplamaya girişti. Ben de bu gecelik bu evin kızı rolünü tamamladığıma göre ağır ağır odama doğru yol aldım. Üzerimdeki hanım kız kombininden kurtulup yatağa attım kendimi. Bütün akşam boyunca yatağımda yerime uyuyan telefonumu elimi aldım. Mesajım vardı. Aslan'dan!
Biranda yatakta doğruldum. Gözlerim sonuna kadar açık, beynim okuduğunu anlayabilmek için son derece aktif ve kalbimden bedenime yayılan bir heyecan dalgası...
— ''Bir rüzgar esti yüreğime, içi aşk dolu sadece sen dolu bir rüzgar...
Hiç üşümedim, o kadar sıcaktı ki sevgin, sadece seni sayıkladı kalbim...
Keşke yanında olabilsem, keşke her anı seninle yaşayabilsem...
Zaman bize umut verirken, bir yandan düşündürüyor sanki...
Daha çok özletiyor ve ceza veriyor sanki sensizlik...
Ama öğretiyor da...
Seni sevmeyi, senin için yaşamayı öğretiyor özlemin..
Bir an güzel yüzünü ve o tatlı kokunu düşünüp unuturum zamanı, sanki hep yanımdasın gibi..
Ama zaman akıp giderken, ruhum sensizlikten titrerken, bedenimi bir korku kaplar...
Sonra gülüşün gelir aklıma ve yüzümde aptalca bir gülümseme...
Aklımda sadece sen...''

İPOTEKLİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin