43.Bölüm ; Değişim

5K 275 81
                                    

Defne Özdemir

Birbirimize gülümseyerek baktık. Telefonumun çalması ile Yağız'ın kollarından sıyrılıp, yatağa doğru ilerledim. Cebimden telefonu çıkardım ve tanımadığım bu numaranın çağrısını yanıtladım.

"İyi günler, Defne hanım ile mi görüşüyoruz ?"

Kaşlarım çatıldı ve duvara yaslanmış beni izleyen Yağız'a baktım.

"Evet."

"Merhaba Defne Hanım, ben ***** hastahanesinden arıyorum. Kimliğini yeni tespit edebildiğimiz, ikiziniz Aras Özdemir yaklaşık 1 hafta önce trafik kazasında ölmüş bulunuyor. Başınız sağ olsun. Cenaze işlemini onaylıyor musunuz ?"

Başınız sağ olsun...

Trafik kazasında ölmüş bulunuyor... 

Cenaze işlemini onaylıyor musunuz...

Ama bu nasıl olurdu ? Yurt dışında değilmiydi Aras ? Bir yanlışlık olmalıydı.

Bakışlarımı Yağız'dan çektim ve hızla ayağa kalktım. 

"Bir yanlışlık olmalı. Aras Özdemirden bahsettiğinize emin miyiz ?"

Benim kurduğum cümle ile Yağız'ın yüz hatları gerildi ve gözlerini kaçırdı. Bir şey saklıyordu...

"Ne yazık ki evet Defne hanım. İstanbul'da köprüde gerçekleşen bir kaza sonucu ölmüş bulunmakta. Hatta hastane kayıtlarımıza bakılırsa öldüğü gün kalbi size nakledilmiş. Hasta yakını olarak belirtilen arkadaşlarınıza durum hakkında bilgi verilmişti ama..."

Kalp nakli... O gün hiç biri yaptığım şakalara gülmemiş, hatta ve hatta ne zaman nakil konusundan bahsetsem konuyu değiştirmeye çalışıp gözlerini kaçırmışlardı. Çünkü biliyorlardı. Benim, ikizimin kalbini taşıdığımı biliyorlardı...

Telefon titreyen elimden kayarken dolmuş gözlerimle Yağız'a baktım. "Biliyor muydun ?" Sesim bir fısıltıdan farksız çıkmıştı. Başını önüne eğdi ve cevap vermedi. Bu sefer sesimi yükselttim. "Lanet kalp naklinin Aras'tan yapıldığını biliyor muydun Yağız  ?!" Yutkunduğunu gördüm. Adem elması usulca hareketlendi ve kahverengi gözlerini bana dikti. Derin bir nefes alıp bir adım daha attı. "Bak, Defne. İlk önce sakinleşip, oturur mu-" Hışımla sözünü kesip telefonumu sertçe duvara fırlattım. Kırılmış parçalar dört bir yana savrulurken odanın içinde adeta kükredim. "Sana bir soru sordum. Aras'ın öldüğünü biliyor muydun ?"

Odanın kapısı açıldı ve içeri kızlar başta olmak üzere herkes girdi. Karya parçalanmış telefona baktı ve irileşmiş gözleriyle sordu. "Burada ne oluyor ?" 'hah'larcasına nefes verdim. Peki onlar biliyor muydu ?

Yiğit camlara basmadan kenara çekildiğinde Beste çatık kaşları ile kollarına girdi. Açelya ağzını garip garip şekillere sokarak yatağa oturdu. Burak komidinin yanına geçti. Karya parçaları toplamaya başladı ve Bulut Yağız'ın omzunu sıvazladı.

"Sana inanamıyorum Defne ! Yine ne oldu da kavga ettiniz ?" Karya sinirli bir şekilde bu soruyu sorduğunda benden önce Yağız araya girdi. "Karya, şu an pek iyi bir zaman değil." Ben sakinleşmeye çalışırken Beste atıldı bu sefer, "Üç saniyen var Defne. Dökül !"

Güldüm. Soğuk ve samimiyetten uzak olan kahkahalarımla dakikalarca gözümden yaş gelene kadar güldüm. Adamın psikolojisini bozuyor ya bunşar !

"Pekala döküleyim." Gülerek bir adım öne çıktım ve hepsine sinirli bir şekilde baktım. "Az önce, her şey mükemmel ilerlerken her zamanki gibi hayatımın içine sıçıldı !" Odada bir sessizlik hakim oldu. Ardından Yiğit kollarında Beste ile bir adım öne çıktı. "Açıkça konuşur musun ?"

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin