*DÜZENLENDİ*
Öneri şarkı : Justin timberlake - Supplies
Defne Özdemir
Uzun bir yolun ardından arabayla İstanbul'a gelmiştik. İki araba halinde benim arkadaşlarımla kaldığım villaya vardık. Korumalar demir kapıları açtı ve arabaları park ettik. Kafalarına dayanan silahla beraber, oğlanları arabalardan indirip, eve götürmüştük.
Eve girdiğimizde salona doğru ilerledik ve Ayaz oğlanları koltuğa oturttu. Kanepenin karşısına sandalyemi ters bir şekilde çekerek oturdum. Bir süre gözlerimi kısarak onları incelemiştim. Gözüm birine takıldı. Yağız'ın pantolunun bileğinde bariz bir şişlik vardı.
Kaşlarımı çatarak ayağa kalktım ve hızlı bir şekilde ilerleyip, bileğini sıyırdım. Görüş alanıma giren çakıyı sinirli bir şekilde alıp kenara fırlatmıştım. Benden korkmadığını belli eder bir şekilde meydan okuyordu ve bu beni daha da hırslandırıyordu !
Derin bir nefes alarak Karya'ya döndüm. "Araştırma dosyalarını versene." Başını sallayarak çekmeceden dosyalarını çıkardı. Rastgele karıştırırken mırıldanıyordum. "İlk şanslı kişi, Bulut !" dediğimde sarışın oğlanın hızla başı yukarı kalkmıştı.
Bize anlam veremeyen bakışlar atarken, bilgilerinin yazılı olduğu dosyayı kenara fırlattım. "Karya, sen onu sorguya çek." dedim sakin bir şekilde. Diğer evrakları da kabaca inceledikten sonra hafifçe burnumu çektim. "Açelya, sen Burak'ı. Beste, sen de Yiğit'i al. Yağız'la ben ilgileneceğim."
Yağız'ın delici bakışlarını üzerimde hissederken, Ayaz hızla araya girdi. "Neden sen sorguluyorsun ? Ben yaparım." dediğinde sıkıntılı bir şekilde nefesimi vermiştim. "Kaya denen herif hakkındaki şeylerin önemli olduğunu biliyorsun. Bunu defalarca yaptım !"
Ayaz memnuniyetsiz bir bakış atsa da, Yağız'ın kolundan kavramıştım. Bedenin iri yapılı olmasına rağmen sürüklememe izin veriyordu. Bodrum katındaki odalardan birine girdik ve demir sandalyeye oturduktan sonra, karşısına yerleştim.
"Orada ne işiniz vardı ?" dedim soğuk bir şekilde. Alaycı bir tavırla güldü. "Geçerken bir uğrayalım dedik." Sinirle yumruk yaptığım elimi masaya vurdum. "Dalga geçme benimle !" Dilini dişlerinde gezdirdikten sonra rahat bir tavırla omuz silkti. "Küçücük bir şeysin, kendime engel olamıyorum."
Huysuzca kaşlarımı çattım. "1.72 boyum var benim !" Göz devirdi. "Bunu 1.90 adama söylemen de cabası." Onu umursamadan devam ettim. "Ne istiyordu sizden ?" Sanki her gün geldiği yermiş gibi geriye yaslandı. "Bilmem ?"
"Sana amacını sordum ve pek sabırlı bir insan değilimdir." Sesli bir şekilde nefesini verdi. "Oradan bakınca neye benziyorum ?" dedi bezmiş bir şekilde. "Sherlock Holmes falan mı ?" Hafif bir tebessümle başımı kaşıdım.
"Gerçekten saymamı istiyor musun ?"
Suratını buruşturduktan sonra ciddi bir hal aldı. "Tam emin değilim ama bizden birisini getirmemizi istedi." Kendisine beklenti ile baktığımda, tuttuğum silaha kısa bir bakış atarak ekledi. "Su karaman."
Kaşlarımı çatarak, "Emin misin ?" dediğimde başını belli belirsiz salladı. Hızla ayağa kalktım ve duvardaki zincirleri alarak bedenini sandalyeye bağladım. "Böyle bir odada seni yalnız bırakamam." derken bakışlarım duvara asılı işkence aletlerindeydi.
Koşarak alt kata inip, Ayaz'ın yanına indim. Bana sorgulayan bakışlar attığında derin bir nefes almıştım. "Su'yu ziyaret etmemiz gerekiyor."
***
*DÜZENLENDİ*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Kızları ( Düzenleniyor )
Teen FictionOnu düşündüğümde aklıma gelen ilk şey okyanustu. Ben boğuluyordum ve o beni daha da içine çekiyordu. O varken hayatta kalmak imkansızdı. Onsuz da imkansız olduğu gibi... Ben siyahtım. O kağıdımdaki beyaz leke, ya da tenime bulaşan mürekkep değildi...
