Bölüm 4 : Okul

13.5K 531 75
                                    

*DÜZENLENDİ*

Defne Özdemir

Lanet olsun !

O kadar koruma varken nasıl kaçabildiklerini anlamıyordum ! Onlara olmam gerekenden nazik davranmıştım. Ancak elime geçtiklerinde benden aynı iyi niyeti alamayacaklardı. Ben Defne Özdemir'dim ve ne yapar eder, onları cehennemin dibine sokardım.  

Arabama binmiş bizim eve gidiyordum. Geldiğimde koşarak eve girdim. Herkes bana üzgün bakıyordu.Onlara verdiğim odaya çıktığımda pencere açıktı. Pencereden kaçmış olmalılardı. Büyük bir hışımla Ayaz'ın yanına gittim. Şirketten apar topar çıktığına emindim. 

"Ayaz bu çocuklar nerede yaşıyor ?" Ayaz kenardaki dosyalara baktı. "Bakayım." O ilerlerken, Karya bana cebindeki kartı uzattı. "Bunu odada buldum." Çatık kaşlarla kartı elime aldım ve arkasında yazana baktım.

Bende tanıştığımıza memnun oldum Oyun Bozan

                                              İmza Mafya Çetesi

Bunu görünce daha çok sinirlendim. Aşırı kinci biriydim ve şimdi karşılarına çıkıp, hayatlarını mahvetmek istiyordum. Ayaz yanıma geldiğinde, "Lise son sınıf, '...' kolejinde okuyorlar" dedi. Başımı sallayarak onayladım. "Kaydımızı alır mısın ?" dediğimde kaşlarını çatsa da sesini çıkarmadı.

"Kızlar," dediğimde Beste onaylamaz bir şekilde başını iki yana salladı. "İzmir'e mi taşınacağız ?" Başımı salladığımda hepsi onaylamıştı. Odama çıktım ve bavulumu toparlamadan önce yatağıma uzanıp, Su'ya mesaj çektim.

Siz : Üzgünüm Teyzemin kızı. İşim çıktı.

Teyzemin Kızı : Sorun değil, arayı çok açma.

Siz : Doğruyu söyle, mesaj yazmamı bekliyordun değil mi ? Anında yanıtlamanın başka bir açıklaması olamaz.

Kuzen : No sıkıntı. Tamam. tamam.

Göz devirip, telefonu kapattım ve yarın için eşyalarımı toparlamaya başladım. Bu gidişle uykusuzluktan bayılacaktım.

...

Sabah gözüme taciz eden güneş ışınları ile uyandım. Saate baktıktan sonra ayaklanıp, lavabodaki işlerimi halletmiştim. Dolabın karşısına giyip ne giyeceğimi düşündüm.

Giysi olabilir mi acaba ?

Ben de ne zamandır gelmiyor diyorum. Hoş geldin iç ses.

Bir şey soracağım sırf birine olan inadından dolayı farklı bir okula başlaman tuhaf değil mi ?

Saçmalama iç ses

Saç malanmaz taranır.,

Aptal esprilerin için sağ ol

Tabi ki. Her zaman.

Dün apar topar hazırlanmış en erken uçakla İzmir'e gelmiştik. Ayaz'ın evlerinden biri yerleşmemiz uzun sürmemişti. Gerçekten yorgundum ama alacağım intikamı düşündükçe enerjim artıyordu.

Üzerimi giyindikten sonra diğerlerine bakmak için odadan çıktım. Karya dün vaktinde bitiremediği elektronik eşyalarının kurulumunu tamamlarken, Beste müzik dinleyip peynir ekmek yiyordu. Açelya ise... 

Ne yapıyordu ya o ? 

"Açelya, silahı anlarım. Çakıyı da anlarım ama neşteri ne yapacaksın ?" Açelya omuz silkti. "Ne bileyim ? Çakı biraz basit geldi. Ben de neşterle oyayım dedim." Karya suratını buruşturdu. "Okula gidiyoruz. Ameliyata değil." 

Açelya sırıttığında Beste göz devirmişti. "Yürüyün hadi. Geç kalacağız." Karya umursamaz bir bakış attı. "Çokta tınımızda." Gözüme araba anahtarları çarptığında gülümsedim. "Porsche'e benim. İtiraz yok."

Hepimiz farklı taşıtlara yerleşirken, okul için gazı kökledim.

***

Okula geldiğimizde müsait bir yere park ederek, sakin bir iniş yaptım. Pahalı bir marka kullandığım için bir kaç bakış üzerimdeydi. Bunun sebebi kızlarla aynı anda park edip, aynı anda inmemiz de olabilirdi.

Müdürün odasına gidip, gerekli işlemleri yaptıktan sonra 12/B şubesine ilerledik. Kapıyı tıklattım ve içeri girdik. Tüm sınıfın bakışları bir anda bize dönmüştü. Gözlerimi sınıfta gezdirdiğimde, bakışları Yağız ile kesişti. İrisleri kararırken, dudağım kıvrılmıştı.

"Merhaba ?" dedi bayan hoca. "Kendinizi tanıtın lütfen." Karya öne çıktı önce. "Adım Karya, ve bilgisayarlarla ilgiliyim." dediğinde Beste araya girmişti. "Ben de Beste. Stratejik oyunlardan hoşlanıyorum." Sonrasında sıra Açelya'ya geldi.

"Doğruları mı söylemeliyiz ?" dediğinde ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken, Beste karnına dirsek atmıştı. Açelya hemen toparladı ve sahte bir şekilde gülümsedi. "Adım Açelya ve zevklerim hakkında yorum yapmak istemiyorum."

Sınıf ona tuhaf bakışlar atarken, sıranın bende olduğunu anlayarak gülümsedim. "Ben Defne. Dövüş sporlarıyla ilgiliyim." Sınıfın garip bakışları eşliğinde boş yerlere geçtik. Hoca kısa süreli bir duraksamanın ardından derse devam etmişti.

Yağız bana ters bir bakış attıktan sonra not kağıdına bir şeyler yazıp, üzerime fırlattı. Kafama çarpmasına santimler kalan yakalayıp, buruşmuş kağıtta yazana baktım.

Neden buradasınız ?

Kağıdın arkasını çevirdim ve bende cevap yazıp ona fırlattım. Yazdığım kağıtta şu yazıyordu.

Oyun oynamak istiyorum.

Hararetli bir şekilde bir şeyler yazdıktan sonra geri fırlattı.

Oyun Bozan ile oyun oynayacak kadar kafayı yemedim.

Hoca bizi fark etti ve anında yanımıza geldi. Kağıdı ellerimden çekip aldıktan sonra hızlıca gözlerini gezdirdi. Ardından onaylamaz bir şekilde, 'Cık' sesini çıkardı. Beste gizliden sırıtıyordu. 

"Ayıp be, ayıp !" dedi sinirle. "Okul burası." Ağzım şaşkınlıkla aralanırken, çıkardığım 'Ne ?' nidasına engel olamamıştım.

Lan fesat anladı galiba bu karı.

Cidden mi ? Çok zekisin.

Biliyorum.

Hocanın garip bakışlarına maruz kalmanın ardından , uzun bir ders geçirdik.

...

Sonunda gün bitmişti. Tam kızlarla arabaya binecekken , Yağız geldi. Sinirli olduğu gerilen kaslarından belli oluyordu. "Neden buradasınız ?" dedi soğuk bir tonda. 

Açtığım kapıyı kapattım ve arabanın kaputuna yaslandım. "Oyun oynamak istiyorum." dedim derste dediklerimi tekrarlayarak. Öfkeli bir soluk aldı. "Burada kolayca bizi kaçıramazsınız Mafya kızı." Çenesini dikleştirerek ekledi. "O bir kere olur."

Alaylı bir şekilde güldüm. "Asla, asla deme." İç çekti. "Oyun başlasın o zaman."

Sanırım şimdi benimle oynayacak kadar kafayı yemişti.

Oyun başlasın o zaman.

***

*DÜZENLENDİ*

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin