Bölüm 22 : Hırsız

8.1K 348 13
                                    

Beste

Çok sevdiğim (!) arkadaşlarım beni evde bıraktığından beri vakit geçmek bilmiyordu. Açıkçası, saçma bir söz verdikleri Mert isimli bu adamı merak ediyordum. Herkes yavaştan dağılmaya başlamıştı ve ben de yalnız kalmak istemediğimden, eve doğru yol almıştım.

Biraz dizi izlemiş, kendi kendime saçma danslar yapmış ve en sonunda balkona çıkmaya karar vermiştim. Yoldan geçen insanlarla uğraşırken gözüm karşı pencereye takıldı. Çaprazımda kaldığından içeri de ne olduğunu göremiyordum ancak içimden bir ses gitmemi söylüyordu. 

Daha iyi görebilmek adına odamdan çıkıp Defne'nin odasına ilerledim. Ancak girer girmez, üçüncü dünya savaşının gerçekleştiği bu alandaki çamaşırların ayağıma dolanmasını beklemiyordum. Yere yapışmama ramak kala kapıya tutundum ve dengemi sağlamayı başardım.

Bir kız odasını hiç mi toplamazdı ?!

Karşı camda her hangi bir hareketlilik göremediğimde, caddeye baktım. Tam altımızdan sarışın, yapılı bir çocuk geçiyordu. Tam ona seslenmeye hazırlanırken, nereden geldiğini bilmediğim su ile çocuk ıslandı.

Yağmur da yağmıyordu oysaki.

Şaşkınca bir havaya, bir çocuğa bakarken gülme sesleri duyuldu. Karşı camdaki kaçık komşumuz, çocuğun üzerine su dökmüştü !

Bunu neden daha önce düşünememiştim ki ?!

Nihayet göz göze geldiğimizde istemsizce onu inceledim. Esmer bir teni, dağınık saçları ve yeşil gözleri vardı. Tişörtünün dağınık yakası ve belinden düşmek üzere olan eşofman düzensiz biri olduğunu açıkça gösteriyordu. Giyimine pek özen vermiyor gibiydi ancak bu onun etkileyici görünümünden gram eksiltmemişti.

Ne diyordum ben ?!

Komşumuz önce kaşlarını çattı sonrasında sırıtması yüzüne yayıldı. Tek kaşımı kaldırarak, 'Hayırdır ?' bakışı attığımda çenesi ile üzerimi işaret etmişti. 

Şortum aşırı kısaydı !

Ağzım hayretle aralanırken, öfkeli bakışlarımı suratına çıkardım. "Yakışmış," dedi serseri bir ses tonu ile. "Ben sana bir şeyi öyle yakıştırırım ki, bir daha kızlara bakacak yüz bulamazsın." Atarlı bir tavır sergilemem hoşuna gitmiş gibi, ıslık öttürünce sinir kat sayım artmış, cinlerim tepeme çıkmıştı.

Ulan !

Defne Özdemir

Onların burada ne işi vardı ?

Çay içiyorlar Defne.

İç ses klavyedeki boşluk tuşuna benziyorsun. Kapladığın yer çok ama boşsun.

Hayır Arçeliğim.

Allah belanı verecek.

İç sesimden tiksindiğim dakikaların ardından, ilgimi karşıma yönelttim. Nefret etme seviyesine geldiğimiz dört arkadaş, tam karşımızdaydı. Karya hesabını ele geçirdiği Buğra isimli çocuğa muzip bakışlar atıyor, Açelya ise bihterin şaşırma sahnelerinden birini gerçekleştiriyordu.

Açelya...

Açelya'ydı işte !

Ben ise çıkardığım silahı hangi birine doğrultacağımı bilemez bir şekilde ortada kalmıştım. Karşımızdaki dört arkadaşta bizim gibi hayretler içerisindeydi. 

Onların Mert ile ne gibi bir işi olabilirdi ki ?!

Açelya odadaki sessizliği bozmak adına bağırmaya başladı. "ŞOK !" dedi ilk önce. "Siz neden buradasınız ?" Nihayet kendine gelmiş olan Bora, gözlerini irice açarak yanıtladı. "Soygun yapacaktık." Durumun komikliğine mi, yoksa yapacağı suçu itiraf etmesine mi gülsem bilemedim.

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin