Bölüm 35 ; Dönüş

5.6K 311 30
                                    

Evet geri döndüm. Ve iyi haberlerim var. Final yapmamaya karar verdim ! Öyle ise hikayeye geçelim ; )

Defne Özdemir

"Ulan Yağız var ya seni ters çevirip düz sikmek lazım." Sinirle solurken Yağız'ın yaptığı tek şey aptalca sırıtmaktı. Aklımızı başımızdan alan haber sonucu Türkiye'ye dönmüş, ve ölüm haberinin doğruluğunu ispatlamıştık. Evet, biri ölmüştü. Ölen kişi, daha doğrusu canlı ise Karya'nın panteriydi. Panteri bakım evine bırakmıştık. İçimizden birine bir şey olmadığını görünce de aklımıza sadece panter gelmişti. Bu yüzden sevgili arkidişim Karya, depresyondaydı.

Şuan ise Ayaz ve Aras bu işlerle ilgilenirken biz bu lanet lisede karne günündeydik. Yağız sürekli perfect'li karnesiyle bana hava atmak ile meşgul iken odaya ansızın dalan nöbetçi öğrenci tarafından müdüre götürülüyorduk. Bu arada Yağız'ın hava attığı karnesindeki en yüksek not 35. Durum o kadar feci yani !

Kapıyı tıklatmadan girdik demek isterdim ancak, Açelya'nın "Haydi Bismillah" Diyerekten kapıya omuz atması sonucu, kapı çökmüş geriye ise kızgın bir adet müdür ve Müdüre "Hello" bakışları atan biz kalmıştık.

Müdür kıpkırmızı olmuş suratıyla solurken biz hepimiz yerdeki kapının üzerinden atlayarak içeri girmiştik. Ben yavaşça deri koltuklara kurulurken Beste Açelya'ya kötü bakışlar atarak müdüre kapının  parasını vermek ile meşguldü.

Müdür, burun kemerini ovdu direkt bana döndü. "Sınıfta kaldınız." Ağzımdan çıkan tek ifade "Ha ?" olmuştu. Müdür derin bir nefes aldı ve devam etti. "Bir daha okumak zorundasınız çünkü devamsızlık sınırını tam 19 gün aştınız. "

Hışımla ayağa kalktım. "Yürüyün kızlar gidiyoruz. Okumak bizim neyimize zaten ? Mafyayım kızım ben ! eğitim kim köpek ? Maf-" Yağız ağzımı kapadı ve kulağıma doğru fısıldadı. "Kimliği ifşa ediyorsun."

Benim muhtemelen 100 köşeli jeton düştüğünde gülümsedim. "Tabi ya. Okuruz bir daha... Sıkıntı yok yani."

***

"Sıçıcam okuluna ya !" Ben yarım saattir mutfak tezgahında homurdanırken Açelya, hepimizi bir araya toplamış, yeni tarifi olduğunu söylereyerek bir şeyler hazırlyordu. "Hadi ama Açelya, hazır değil mi ?" Burak resmen sitem ederken, Yağız ile Yiğit derin bir sohbete dalmış durumdaydı. Beste ise panteri yüzünden depresyonda olan Karya'yı teselli etmeye çalışıyordu. Ben Aras ve Ayaz'dan daha haber alamadığımız için telefona resmen pusu kurmuşken mutfağa elinde yeşilimsi bir sıvı ile Açelya girdi. Hepimizin önündeki kupalara yeşil renkli sıvıyı boşaltırken yüzünde beklenti dolu bir gülümseme vardı. "Siz bunu deneyin. Ben fırındaki turtaya bakıp geliyorum. Sonra yorumlarınızı alıcam." 

Açelya gittiğinde kupaya şöyle bir bakış attım. Bu ne lan ?  Herkesin kafası kupadan kalkıp birbirine döndüğünde Yiğit gülümsedi. "İçi güzeldir belki." Hepimizin derin bir nefes almanın ardından aynı anda bardağı dikmemizle geri tükürmemiz bir olmuştu. Buruşmuş suratımla konuştum. "Bunu içtiğimize inanamıyorum. "

 O sırada Açelya'nın sesi geldi. "Nasıl olmuş, geliyorum şimdi bakmaya." Yağız seslice yutkunup konuştu. "Bende içtiğimize inanamıyorum ama daha imkansız bir şey var. " Tek kaşımı kaldırdım. "Neymiş o ?" Açelyanın kapıyı aralamasıyla devam etti. "Tekrar içicek olmamız." Hepimiz Açelya'yı kırmamak adına resmen tükürdüğümüzü yalarken Açelya'nın elinde pekde güzel gözükmeyen bir turta ile geldi.

Açelya ışıldayan gözler ile baktı bize. "Nasıl olmuş." Hala yutmadığım sıvıyla zar zor konuştum.  "Çok oyo." Açelya göz devirdi. "Tükürebilirsiniz." Hepimiz askerde paydos komutunu almışçasına sıvıyı tükürdüğümüzde rahatlamıştık. 

Açelya şeytanca sırıttı. "İntikamımı aldım. Gerçi asıl hedefim Defney'di ama olsun. Sizde arada kaynadınız artık." Ağzım beş karış açık bakakaldım. "Bir saniye bunların hepsi benim için miydi ? İyide ben ne yaptım ?" 

Açelya omuz silkti. "Yurtdışına çıkmadan önceki günü hatırlıyor musun Defne ?"

Yurt dışına çıkmadan önceki gün

"Açelyaaaaaaa !" Defne her zamanki gibi anırırken şeytani planını uygulamak için Açelya'yı bekliyordu. Bavullarını hazırlamış olan Açelya aynı şekilde karşılık verdi. "Geliyorum Allah'ın cezası !" 

Açelya hışımla Defne'nin odasının kapısını açmasıyla bir kova suyun üzerine boşlaması bir olmuştu. Sırılsıklam Açelya bakışlarını doğrudan Defne'ye yönlendirir iken Defne ellerini birbirine sürtüp sırıtıyordu. Açelya sinirle bağırdı. "Bu da ne içindi ?"

Defne şirince gülümsedi. "Hani biz Lasvegas'a gidiyoruz ya," Elleriyle oynayarak devam etti. "Su gibi gidip gel, niyetinde şey etmiştim ben. Hem üzerindeki ketçap lekesi mi senin ?" Açelya sinirle soludu. "Ne kadarda dikkatlisin sen !" Sonrası Açelya'nın Defneyi koşturması ile geçmişti.

Evet Defne dikkatliydi, camdan onları izleyen gölgeyi göremeyecek kadar dikkatli...

Biliyorum çok kısa ama beni de anlamaya çalışın yaz tatilindeyiz ve internet çok sıkıntılı. En yakın zamanda size dönücem.

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin