31. Bölüm ; Las Vegas

6.3K 362 40
                                    

Uzun bir aradan sonra yanınızdayım. Biliyorum verdiğim sözü tutamadım. Çünkü sağlıkla ilgili problemler yaşamıştım. Şuan bile yazarken elim titriyor. Neyse başlamadan önce 'Dünya Tersine Dönerse' adlı kitabıma bakmayı unutmayın...

Defne Özdemir

Sinirle soluyarak konuştum. "Açelya, kanka betonla ilişkiye girdin. Yerle bütünleşmeden sıkıntını öğrenebilir miyim ? Yoksa yakında seni mermerden spatula ile kazımam gerekecek." Evet. Las Vegas'a gelmiştik. Casinolar caddesinde normal bir oteldeydik. Uzun uğraşlar sonucu ; Beste Yiğit ile Karya Bulut ile kalmış, bende Açelya'yı Burak konusunda zar zor ikna etmiştim. Neden ? Çünkü Açelya eğer o çocuk adamla kalıra ben Yağız ile kalmak zorunda oluyordum. Yağız... 8 bacaklı orangutan yavrusu seni !

Açelya yuvarlanmasını durdu, anırmasına da ara verdi. "İnternet yok." Cümle beynimde bir  tipi etkisi yaratırken durumu algılamakta zorluk çekiyordum. Bir anda suratım kapıdan uzaklaştı ve kapıya zincirler vuruldu. Odadaki eşyalar da yok oldu. O an diyebileceğim tek şey vardı. "No Macig, No Wifi and No exit."

Gerçek dünyaya döndüğümde Açelya'nın kısa süreliğine hayallere kapılan bana wtf bakışları attığını gördüm. Göz devirdim ve umutsuzca Açelya'ya baktım. Ah Sonra ne mi yaptım ? Bende yanına yatıp anırmaya başladım....

"İnterneeeeeeeeeeeeet !?!"

Beste'nin ağzından

"Bre Yiğit." Yiğit bana Efe bakışı atarak döndüğünde aynı şiveyle konuştu. " Söyle Ceylan Gözlü yarim." Tüm bu tiyatrocu havayı bir kenara bırakarak konuştum. "Şimdi ben kaçırılmıştım  ya. O yüzden ben hala çok korkuyorum. " Yiğit'in kasılan suratı anında gevşerken bana sarılmaya yeltendi. Ben de kollarımı açtım. O bana sarılırken ben şeytani gülüşler atıyordum. Çünkü bu korku (!) çok işime yarayacaktı. "Korkma be en güzel şarkının Beste'leri."

Göz devirerek devam ettim. "Yiğit O kötü adam bana yemek vermemişti. Ben eve gelince de bir şey yemedim. Sonrası Las Vegas felan. Ay şimdi şöyle bir çorba olaydı." Yiğit bende ayrılmış yatağa oturmuştu. "Tamam söyleriz." Kaşlarımı kaldırıp şirine sırıttım. "Cık olmaz. Sen yapcaksın bana çorbayı." Yiğit gözlerini pörtletti. "Şuan makarnayı bile 3 sattte yapan kişiden çorba istiyorsun."

Kaşlarımı çattım. "Bre Yiğit. Bilmez misen sen çorba pişirmeyi ? Ben yeteneksiz yar istemem." Yiğit oflayarak her odaya verilmiş küçük ocağın başına geçtiğinde ben zaferle sırıtıyordum...

Karya'nın Ağzından

"Çok korktum biliyor musun ?" Yavaşça saçımı okşadı. "Neden ?" Omuz silktim. "Kaçırıldığın zaman. Sana bir şey olacak diye çok korktum. " Gülümsedi ve başını boyun girintime soktu. Bana göre hava hoştu ama Onun boynu tutulabilirdi. Yavaşça dürttüm. "Bulut." Homurdandı. "Ben böyle rahatım." Göz devirdim ve bende çenemi onun başına yaslayarak huzurlu bir uykuya daldım.

Yağız'ın ağzından

"Ne oluyor IQ" Burak omuz silkti. "Bak şimdi. Açelya ve Defne uyumuş. İkimizde odalarına giricez. Ben sevgilimi alıcam. Sen de ne bok yersen ye. " Ellerimi havaya kaldırdım. "Hop. Orada dur. Benim yatağımda Açelya yatarsa ben nerede yatacağım ?" Göz devirdi. "Defne'nin yanında ". 'hıh'larcasına bir gülüş attım. "Yoh ya ? Başka emriniz. Sonra Defne'de beni evire çevire devire kemire kemire sik-" Burak esnedi. "Çok konuşma."

O ilerlerken bende onun arkasından el mahkum gidiyordum. 

Hadi yine iyisin. Yatağa kız atıyorsun bak.

İç ses, sence ben mi onu atıyorum ; o mu beni atıyor. Bir daha düşün.

Doğru Defne'nin yatağına giren sensin. Dur biraz. Lan ırz düşmanı. Kızın yatağına girilir mi hiç ? Nirde namus'lu yağız.

İç sesime hak verdim. Namus mod : on

Odalarına girmiştik. Ben tam itiraz edip çıkacak iken Defne'nin o uykudaki masum suratını görmüştüm ve benim Namus topuklamıştı. Namus kimdi bro ?

Burak çevik bir hareketle Defne 'nin üzerinde yatan Açelya'yı sırtladığında, bana döndü. "Gazamız mübarek olsun." O odadan çıkarken ben Defne'nin beni dövmemesi için yerde mi yatsam diye düşünüyordum ? Mantıklı olabilirdi aslında. Ancak bir sürü eşyadan zeminde cük kadar yer kalmıştı. Bu nasıl odaya ?

Biraz tursarak Defne'nin yanına yattığımda Anında yastığının altından silah çıkarıp alnıma dayadı. Garip olan kızın gözleri kapalıydı. Yavaşça konuştu. "Yatağıma neden girdiğini bilmiyorum ama kıpırdarsan vururum. " Galiba rüya görüyordu. Gözleri kapalı havayı kokladı. "Bu koku... Sen tanıdıksın. Şimdilik yatabilir-" Cümlesini tamamlayamadan silahı yastığa geri sokmuş uykuya da dalmıştı.

Ben de eceli bekleyerek gözlerimi kapadığımda tek bir şey düşünüyordum.  Defne iç organlarımı ne ile deşecekti acaba ?

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin