42.Bölüm ; Sonunda

4.9K 286 44
                                    

Defne Özdemir

Gözlerimi araladığımda daha önce görmediğim bir odada olduğumu fark etmiştim. Her şeyin siyahla kaplı olduğu mobilyaları es geçerek doğrulmaya çalıştım ancak yaram, 'suprise !' dercesine kendini belli etmişti. Derin bir nefes aldım ve kendimi zorlayarak ayağa kalktım. Neredeydim ?

En son dövüşe gitmiş, ve ela gözün kucağına yığılmıştım. Burası onun evi miydi ? Üzerimde sadece siyah diz kapaklarımın 1 karış üzerinde biten bir tişört vardı. Sarı saçlarım ise amazonlardan çıkmışçasına karışmıştı.

Hızla kapıyı araladım ve yavaş adımlarla büyük evin koridoruna çıktım. "Ela göz !" adını bilmediğim için takma ismi ile seslendiğimde cevap gelmedi. Ben de göz devirip bir sürü sesin geldiği alt kata indim. 

İnleye inleye, arada da söve söve, merdivenleri atlattığımda karşıma geniş bir salon ve salonda oturan dört erkek çıktı. Ela göz ile tanımadığım bir çocuk pes atıyor, biri kenarda pizza yiyiyor, diğeri ise telefon oynuyordu. "Hey, ben buradayım." 

Seslenmemle beraber televizyondan yükselen "Ve gooooooolll !!" lafına karşın benim sesim duyulmamıştı. Ela göz hızla konsolu kenara attı ve kapak haraketi yaparak bağırdı. "Ne oldu koçum ?! Sen şimdiden hazırla anahtarları." Bunlar geri konsol başına oturduğunda şaşkınlıkla bakakaldım. Hiç biri beni tınlamıyordu. 

Hışımla kenara ilerlerken beni hala fark etmemelerine inanamıyordum. Priz'in yanına gittim ve hain bakışlarım eşliğinde fişi çektim. "S*ktir." Ela gözün yanındaki çocuktan sesli bir küfür yükselirken tüm bakışlar televizyona dönmüştü. "Ne oluyor lan."

"Bu oluyor." Bağırarak fişi havada salladığımda, sonunda dikkatlerini çekebilmiştim. Ela gözlü hızla ayağa kalkarken telefonla oynayan çocuk ona adıyla seslenmişti. "Emre, ne zamandan beri güzel kızlar evinde kalır oldu ?" Emir - ela gözlü - göz devirdi ve yanıma geldi. "İyi misin ?"

Kaşlarım çatık kafamı salladığında derin bir nefes aldı ve kolumu kavradı. "Bu iyi çünkü anlatman gereken şeyler var !" Beni çekiştirerek resmen koltuğa fırlattığında ağzım bir karış açılmıştı. O, beni, mayfaların başını, fırlatmış mıydı ?

"Onunla yattın mı ?" Daha demin pizza yiyen çocuk bunu sorduğunda sinirle gözlerimi kapattım. "O bana sürtük iması mı yaptı ?" Salondan bir 'evet' sesi yükselince elim hızla belime gitti ancak silahım kıyafetlerimle beraber üzerimde değildi. Umarım üzerimdeki tişörtü de onlar giydirmemişti.

"Lanet olsun. Çıkışa gel, çıkışa !" Kaşlarımla kapıyı işaret ettiğimde sadece güldü. Tok bir ses çıktığında bakışlarım ortada duran masaya kaymıştı. Masaya atılan silah bana aitti. Çünkü yan tarafında gümüş bir şekilde, OB yazılmıştı. 'Oyun Bozan'. "Anlatman gereken şey tamda bu. Gecenin bilmem kaçında sokakta bana kafa tutuyorsun, ve bu cılız bedenin ile yanında özel yapım bir silah taşıyordun. Cici bir ev hanımı olmadığın çok belli."

"Aferin sherlock." Homurdanarak kollarımı göğsümde birleştirdiğimde hepside bana sorarcasına bakıyordu. Göz devirdim. "İlk olarak, isimleriniz ne ?" 

"Ben Emre, yanımda oturan Koray, Öteki yanımdaki Berkay ve karşımdaki ise Ozan. Peki sen ? " Herkes gerçek adımı bilmezdi. Ancak lakabım duyulduğunda kaçak delik ararlardı. "Ben Defne. Defne Özdemir." Emre yavaşça kafasını salladı ve sırıttı. "Pekala Defne, senin gibi bir kızın yanında silah taşımasının sebebini öğrenebilir miyim ?"

Bakışlarımı, üzerime dikilmiş olan meraklı gözlerde gezdirdi. Sonra ise silahıma baktım. Hızla silaha uzandığım sırada Emir benden önce silahı kavradı ve beline yerleştirdi. "Cık,cık,cık. Soruları sormak için yaklaşık 4 saattir uyanmanı bekliyorduk. O yüzden soruları cevaplamadan olmaz."

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin