32. Bölüm

6.1K 664 115
                                    

Ben geldiiiiim...

Biliyor musunuz? Bugün 1 yıl daha yaşlandım😟

*******************************

Alacaklı gibi çalınan kapı Sevgi' yi uyuya kaldığı koltuktan zorlukla ayırırken, gözlerini ovalayarak açtı kapıyı. En beklemediği iki kişiyi hem yan yana hem de kapısında görmenin şaşkınlığını yaşarken, onların yüzlerinde gördüğü ifade ikisinin her şeyi anladığının kanıtıydı. Uykusu çoktan orayı terk ederken endişeyle yutkundu. Ne diyecekti şimdi bu adamlara? 

" Hoşgeldiniz. Hayırdır, bir sorun yok inşallah?"

Gökhan' dan önce davranan Mert açık kapıdan içeri adım atıp Sevgi' nin üzerine doğru yürüdü. " Bilmem, sen söyle. Var mı bir sorun?" Şimdi tamamen içerideydi. Onun arkasından gelen Gökhan' ın kapıyı kapatması ile Sevgi kaçacak yerinin kalmadığını anladı.

Mert ve Gökhan' ın suçlayıcı bakışları altında ezilen Sevgi bir yandan nasıl zaman kazanabileceğini, bir yandan da bu adamlara hem doğruyu anlatıp hem de gerçekleri saklamanın bir yolunu arıyordu. Beyninde dönen çarkların sesi kulaklarına ulaşırken boğazını temizledi. " İçeride konuşalım mı?"

Gökhan ve Mert onu sessizce onaylarken, Gökhan fazlasıyla sabırsızlanıyordu. Aklına gelen en kötü şey ona bir şey olduğuydu ancak bunu düşünmek bile istemiyordu. Mert ile yan yana oturduklarında ikinci kez geldiği evde göz gezdirdi. Bakışları salonun diğer köşesinde, küçük bir minderin üzerinde uyuyan kediyi bulduğunda, hafızasında canlanan görüntü ile dudaklarında küçük bir kıpırdama oldu. Nasıl da mutlu olmuştu.

" Eee, seni bekliyoruz. Anlat şimdi, Efsun nerde ve neden bize yalan söylediniz?" Mert' in ses tonu fazlasıyla öfkeli çıkıyordu. Tavırlarının fazla korumacı olduğunu biliyordu ancak elinden başka bir şey gelmiyordu. Bu kızlar hayatında sahip olduğu tek ailesiydi, kardeşleriydi. Onların saç teline bile gelecek en küçük zarar gözünün dönmesi için yeterliydi.

Sevgi hâlâ ayakta durduğu koltuğun başında huzursuzca duruşunu değiştirdi. Bakışlarını Gökhan' a çevirip gülümsemeye çalışarak konuştu. " Bir şey içer misiniz Gökhan bey?"

Mert sessizce sabır dilerken Gökhan başını salladı. " Hayır teşekkürler, sadece Efsun' un nerede ve ne durumda olduğunu söylemeniz  yeterli."

Mert kaşlarını çatıp bakışlarını Sevgi' den Gökhan' a çevirdi. " Ne olacak canım durumunda, elbette iyidir." diyerek tekrar Sevgi' ye döndü. " Değil mi? "

" İyidir iyidir, niye kötü olsun ki?" Sevgi üzerindeki bakışların onda yarattığı tedirginlikle saçmalamamak için parmaklarıyla oynayıp duruyor, arada bir kendini sıkarak uyarı veriyordu.

" Efsun nerede?"

Mert ve Gökhan' ın ağzından aynı anda çıkan soru bakışlarının birbirine dönmesini sağladı. Gökhan' ın peşine takılıp, Efsun' u bu kadar merak etmesi sinirlerini bozsa da şimdilik sesini çıkarmayacaktı.

" Şey de...şey işte... " Söyleyip söylememe arasında gidip geliyordu Sevgi.

Mert sabrının sonuna geldiğini hissederken parmağını Sevgi' ye doğru salladı. " Sakın yalan söyleme! Yoksa benden çekeceğin var."

Mert' in tehditkâr tavrı onu korkutmak için yeterli olmuştu, Mert' in değişmeyen tek huyu ağzından çıkan sözü mutlaka yerine getirmesiydi. Yerinde bir kez daha kıpırdandı. " İyi de ne desem ki şimdi. Efsun' da yok, ondan habersiz..."

EFSUN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now