17. Bölüm

8.4K 683 80
                                    

Ben geldiiiiim...

Herkes iftar yaptığına göre tatlıda benden olsun dedim, keyifli okumalar.💓 Multiye bir göz atın.

********************************

"Kovulmadın değil mi?"

Efsun kendini ofisten dışarı atar atmaz yanında biten Esra' nın sorusunu kesinlikle anlamamıştı. Şu am tüm alıcıları kapanmış durumdaydı. "Ne?" dedi dalgınca.

"Kesin kovuldun, şu haline bak. Ne diye öyle dalarsın ki odaya. Çok kızdı mı sana? Gerçi Ömer bey geldi, izin vermemiştir değil mi?"

"Neye?"

Esra, Efsun' un haline acıyan gözlerle bakıp koluna girerek kendi öasasıan kadar yürüttü ve koltuğuna oturttu. Zavallı çok korkmuş olmalı diye düşündü. "Sen burada otur ben sana bir su getireyim." diyerek koşa koşa mutfağa yöneldi.

Efsun, Esra' nın bıraktığı yerde yavaşça çatılan kaşları ile dalgınca masanın üzerindeki boş bir noktayı inceledi. Patronuna dava mı açsaydı? Ona o kadar yakın durmaya ne hakkı vardı? Hemde öyle dolap köşelerinde falan...şaka gibiydi. Altı üstü iki soru sormuştu canım, hemen içindeki canavarı çıkarmaya ne gerek vardı? Kendisi bile Gökhan' dan daha çok insandı, emindi buna. Aklına Ömer geldiğinde gözlerini utançla yumup başını masaya eğdi ve birkaç kez vurdu. Ancak son vuruşu yumuşak olmuştu.

"Efsun kafayı mı yedin? Delirdin iyice. İç şunu da kendine gel."

Esra' nın uzattığı suyu tek dikişte içip çorak araziler gibi kurumuş boğazını ıslattı. "Oh be." derken boş bardağı masaya bıraktı. Bir bardakta başından aşağıya dökmeye ihtiyacı vardı, yanıyordu çünkü. Öfkeden ve utançtan. Nasıl bakacaktı Ömer' in yüzüne?

Ömer ise onun çıkmasına engel olan kuzeninin karşısına geçmiş, kollarını birbirine bağlayarak sırıtmakla meşguldü. Bu malzeme ona bir ay yeterdi. "Eee, anlat bakalım nasıl başladı her şey?"

Gökhan bir duvar kadar sert yüzünü Ömer' e çevirdi. Hâlâ sakinleşmemişti. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Efsun diyorum, kızı almışsın kollarına gelmesem kim bilir..."

"Hiçbir şey olmazdı. At kafandan bu düşünceleri yoksa ben çıkarmasını bilirim." sesi hâlâ öfkeli hala oldukça saldırgan duruyordu.

"Bu öfkenin sebebi sizi Efsun' la beraber görmem mi?"

"Efsun ve beraberlik kelimelerini bir daha ağzından duymayacağım, ima ettiğin şey imkansız, kızın sevgilisi var sakın ona da böyle imalarda bulunma. Ayrıca öfkem ona değil, Gamze' ye, az önce buradaydı."

Ömer, Efsun' un bir erkek arkadaşı olmasını atlayıp en önemli konuya geçiş yaptı. "Ne işi vardı burada? Ne demeye gelmiş? Nereden alıyor bu kadın bu cesareti?" derken çoktan yerinden kalkmış odada volta atmaya başlamıştı. Büyük bir işi o kadın yüzünden kaybetmişlerdi.

Gökhan elinde çevirip durduğu kalemi masaya gelişine fırlatırken tıpkı Ömer gibi ayaklandı. "O küçük beyniyle beni ayartabileceğini düşünüyor. Yok tehdit edilmişte, onu zorlamışlarda...saçmalayıp durdu işte."

"İnanmadın değil mi?" diyerek temkinli bir şekilde konuştu Ömer.

"Saçmalama" diyerek hemen itiraz etti Gökhan. "O kadının benim için hiçbir önemi yok artık."

EFSUN (Tamamlandı)Where stories live. Discover now