18. Bölüm

7.4K 694 60
                                    

Arayı açmadan yeni bölüm ile karşınızdayım, size bol Gökhan ve Efsun' lu bir bölüm yazdım. Keyifli okumalar...

*******************************

Gökhan sürücü koltuğundaki yerini aldığında bakışları istemsizce Efsun' un kapatmak için uğraştığı bacağına ardından da onun öfkeden kızarmış yüzüne kaydı. Aynı öfkeye kendisi de sahipti, altı üstü ona düzgün giyimiyle eşlik etmesi gerekiyordu, böyle çekici görünmesine gerek yoktu.

Hızlı bir kalkış ile yola çıktıklarında Efsun' un keskin nefesler alıp verdiği nefesinin sesi duyulacak seviyedeydi nerdeyse, bu adamı bir türlü istediği kıvama getiremiyordu, şartlarda hayal olmuştu. Arabaya geç nedir ya? Az kalsın kendisi arabayı onun kafasına geçirecekti de dua etsin arabaya kıyamıyordu.

Işıklara geldiklerinde kırmızı ışığı son anda fark eden Gökhan ani bir frenle durduğunda Efsun' un yırtmacı tutan eli refleks olarak arabanın önüne tutunmak için uzanmış ve bacağı tamamen ortaya çıkmıştı.  "Yuh!" dedi engel olamadığı yüksek sesi ile.

Gökhan derin bir nefes alarak üzerindeki saçma dalgınlığın geçmesi için uğraştı. "Fark etmedim, iyi misin?" derken Efsun' a dönmüş ve bakışları bir kez daha aşağıya kaymıştı. Kaşları giderek çatılırken Efsun' un çemkirmesini dinlemiyordu bile. Kırmızı ışıktan faydalanarak üzerindeki ceketi çıkarıp kucağına attı. "Ört şunu!" dedi sert çıkan sesi ile.

Eğer Efsun' da bu durumdan rahatsız olmasaydı o ceketi almak yerine bu adamın kafasına geçirirdi de dua etsin oda örtmek istiyordu. "Biraz kibar olmayı deneyin Gökhan bey."

Yola tekrar çıktıklarında Efsun bacağını gizlediği için koltuğunda aha rahat oturmuştu. Ah o Cansel denen maymunu dinlememeliydi, tüm gece nasıl duracaktı böyle.

"Seni en büyük mağazaya gönderiyorum ve sen bunu mu giydin?"

Gökhan' ın sert ve yargılayan sesi Efsun' un bozulan sinirlerini iyice germişti. " Ben mi suçlu oldum şimdi?"

"Sana suçlu olduğunu söylemiyorum, sadece daha düzgün bir elbise bulamadın mı?" dedi tekrar Efsun' u incelerken. Ah yola bakmalıydı.

Efsun kollarını birbirine bağlayıp çattığı kaşları ile önüne döndü. Bu adam yüzünden yüzü genç yaşında kırışmaya başlayacaktı. "Ben seçmedim herhalde, beni o adamın eline bırakmadan önce düşünecektiniz." Kollarını çözüp başını Gökhan' a doğru eğdi. "Kafama maşa yedim ben, bir daha asla gitmem oraya."

Gökhan ona doğru eğilip kafasını gösteren Efsun' a baktıktan çoksa ilk defa onun yakında içinden gelen gülme isteğini bastırmayarak gülmeye başladı.

Gökhan' ı ilk kez böyle gülerken gören Efsun şaşkın olsa da daha çok alınmışlık vardı yüzünde. "Bunun nesi komik, şiddet gördüm diyorum size."

Gökhan hâlâ dişlerini gösterecek şekilde gülümserken Efsun' a dönmüş ancak onun bir çocuk gibi büzdüğü kırmızı dudakları bakışlarını çekmesine sebep olmuştu. "Eminim Cansel' i delirtecek bir şey yapmışsındır."

Efsun bir türlü kendi tarafını tutmayan patronuna inanamaz gözlerle baktı. "Tabi ya, bütün suç benim, ben hep suçluyum zaten. Efsun kim ki zaten?" dedi gerçekten alıngan bir ses tonuyla.

Gökhan gidecekleri yere yaklaştıklarından onu daha fazla kızdırmaması gerektiğini düşünerek Efsun' un suyuna gitti. "Ben konuşurum Cansel' le bir daha öyle bir şey yapmaz ancak bundan sonraki davetler içinde oraya gitmek zorundasın çünkü Cansel' in mağazası ile anlaşmamız var." dedi gözlerini yoldan ayırmayarak.

EFSUN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin