69.bölüm

1.9K 85 328
                                    

Gün yine açık değildi. Hava bulutlar ile kaplıydı. Henüz yağmur yoktu belki ama ben geleceğim diye haber veriyordu sanki. Sert rüzgar gençlerin yüzüne vuruyordu sanki. Yüzlerindeki deriyi sökmek ister gibi agresifti. Olanları tek tek sökmek ister gibi kuvvetliydi. Sokaklarda insanlar yoktu. Birkaç gün sürecek olan fırtınadan sağ salim çıkmak isteyen insanlar evlerinden çıkmayı reddetmiş gibiydiler. Fırtına bitinceye kadar kalabalık şehrin sokakları boş kalacağa benziyordu.

Böyle bir günde kendilerini dışarıya atan dörtlü tek bir amaç uğruna adımlarını atıyorlardı. Namjoon sabah olan dersinden feragat etmiş, kendisine edilen teklifi reddedememişti. O eve gitmek ve büyükannesine ait anıları o da görmek istiyordu. Bir nebze olsun geriden onu varlığından haberdar etmek istiyordu. Henüz yanına gitmiş değildi belki ama bu eve gelirken kendini buna hazırlamaya başladığı oldukça netti. İçindeki düşünceler yavaş yavaş şekillenirken, ne istediğini anlamaya başlamıştı Namjoon. Tamam, yalnız olmak onun geçmişinin getirdiği hükümlerden biriydi. Ama hala yalnız olmak istediğinden emin değildi. En azından annesine ait bir şeyler bulmak istemişti. Anne şefkatinden bir haber, kırıntılarını toplamak adına atıyordu o eve adımlarını.

Namjoon'un yanında yürüyen sevgilisi ara sıra bakışlarını gökyüzüne çeviriyor, yağmurun ne zaman bastıracağı konusunda kendince tahminlerini yürütüyordu. Havada hissedilen yağmur kokusu bunun çok da geç bir vakitte olmayacağının haberini veriyor gibiydi. Kız bakışlarını ardından sevgilisine getirdi. Sevgilisine bakmaya başladı. Namjoon'un çatılan kaşlarının arasındaki aydınlığı yakalayabiliyordu. Sevgilisi, çatık olan kaşlarına rağmen, bulutlar yüzünden karanlık olan güne kendi ışığını saçıyordu. Namjoon kendi bile fark etmemiş olmasına rağmen, mutluydu. Geçmişi ile buluşacağı için mutluydu. Annesine kavuşacağı için memnundu. Annesinin nerede olduğunu bile bilmese de ona ait bir şeyler bulacağı için mutluydu. Jisoo sevgilisi adına kendini o kadar mutlu hissediyordu ki, bunu nasıl anlatacağını bilmiyordu. Jisoo sevgilisinin karanlık güne ışık olan suratını izlerken etrafındaki tüm şehir kaybolmuş gibiydi. Namjoon artık büyüsünü sevgilisine aktarabiliyordu. Bu büyü Jisoo'yu ele geçiriyordu.

Jin ve Taehyung ikilisi geride kalmışlardı. Birbirlerine kaçamak bakışlar atarak yürüyorlardı. Jin sevgilisine derse girmesi gerektiği konusunda direktif vermiş olmasına rağmen Taehyung sevgilisinin isteğini reddetmişti. Böyle bir günde elbette saçma derslere girmeyecekti. Elbette o eve girerken sevgilisinin elinden tutacak, yanındayım diyecekti. Zira görebiliyordu sevgilisinin gözlerindeki karanlığı. Bilinmezliği. Böyle bir an, onu yalnız bırakacağı en son şey bile olamayacaktı. Her anında elini uzatmaya söz vermişken bu sözü elbet tutacaktı. Her ne kadar bunu yaparken oyuna başvurmuş olsa da halinden memnundu. Elinde sevgilisini elleri, saçlarını uçuşturan sert rüzgar, yalnız sokağa çok yakışıyorlardı.

Derse gideceğim deyip arkasından gizlice çıkan Tae'nin yaptığını çoktan unutmuştu Jin. Aklında çok daha başka şeyler vardı. Yüzleşmekten korktuğu şeyler vardı. Korktuğu gerçekler bir bir yüzüne vurulursa ne yapacağını bilmiyordu mesela. Yine bir çıkmazın içine düşerse ne hissedeceğini bilmiyordu. Sevinçli değildi. İçindeki ya bulamazsam şüphesi varken sevinç duymuyordu. Ama eline hiçbir şey geçmeyince üzülecek miydi, emin değildi. Bu bilinmezlik sömürüyordu içindeki tüm umutlarını. Tek isteği vardı belki de. Umutlarını kaybetmemek. Umutları kaybolursa ne yapacağını bilmiyordu çünkü.

''Bir şeyler bulacağız merak etme.'' Dedi sevgilisine bakan Taehyung. Gerçi yürümeye başlamalarının üzerinden oldukça zaman geçmişti belki ama elleri birbirine kenetliydi. Taehyung oldukça yabancı olduğu bu görüntü karşısında şaşkındı. Jin en son yapılan tartışmanın ardından oldukça büyük bir yol kat etmiş gibiydi. Mesela durduk yere, akşam haberleri izlerken, mutfakta başka biri ile bulaşık yıkarken, okulda yürürken daha sık öpmeye başlamıştı onu. Ne zaman yola çıksalar elleri birbirine kenetlenmeye başlanmıştı. Tae'nin isteği de buydu elbet ama oldukça yabancı olduğu bu durum onu yadırgatıyordu.

FRIENDS🦋🍀🌈Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang