9.bölüm

2.2K 193 64
                                    

 ''Pardon ne alanı? Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?'' sabırsız bir şekilde arkadaşlarına sormuştu sorularını Tae. ''Jungkook, sarayın mimarisi ilgileneceğimizi düşünüyordum. Ama ne saray görüyorum ne de araştırılacak başka bir mimari alan. Neler karıştırıyorsunuz?'' diyerek de eklemişti. Sorularına cevap arayan Tae, ikinci bir şok daha yaşamıştı. Namjoon ve Hoseok da kamp alanındaydılar, onları karşısında görmenin verdiği daha koyu bir şaşkınlıkla gözlerini açtı. Hala cevap bekliyordu. Hobi, onu cevapsız bırakmamak adına ''Tae, normal bir kamp yapacağımızı söyleseydik kabul etmezdin, dimi?'' diye sormuştu. ''Tabi ki kabul etmezdim. Benim burada ne işim var? Siz gelseydiniz beni niye sürüklediniz?'' diyerek, kızgın gözlerle Kookie'ye bakıyordu. Kook, fısıltı ile soryy dedikten sonra Namjoon'un arkasına saklanmıştı. Namjoon ''Beraber eğlenicez işte Taehyung. Ne zamandır birlikte bi şeyler yapmıyoruz.'' demişti.

Yoongi ve Jin arasındaki gerilim daha kısa yaşanmıştı. Yoongi, Jin'e kedi gibi gözlerle bakmış ve o da her zamanki gibi arkadaşına kıyamamıştı. Jin için başkalarının mutluluğu her zaman önde gelirdi. Kendini pek düşünmez, hayatını diğerlerini mutlu etmek için harcardı. Bu yüzden zaten hukuk okumayı tercih etmişti. Avukat tutmak için parası olmayan ama haklı olduğu halde haksız durumda kalan insanlara yardım etmeyi amaçlıyordu.

Kamp yapılacak alana doğru ilerlediler. Yoongi ve Jin önde ilerlerken; birbirlerini görmemişler; Hobi, bu iki grubu nasıl bir araya getireceklerini düşünüyordu. Sonunda kamp alanına ilerleyince, çadırlarını kuracakları uygun alan aramaya başladılar. Jin, büyük gövdeli, geniş yapraklı bir ağaç bulmuştu. Keyifli bir tatil geçirmek istiyordu. Her ne kadar kandırılarak gelmiş olduğu bir tatil olsa da.

Uyurkenuykusugelenler grup ismi Kookie kişisi tarafından kampkampkamp olarak değiştirildi.

Kookie: Yoongi çadırı nereye kurdunuz?

Suga: Ne oldu? Bir gece ansızın basabilir misin? Kkkkkkkk

Hobi: Kim, kimi basıyor bee?

Jimin: Ben Kookie ile aynı çadırda kalmak istemiyorum.

Kookie: Neden? Aynı odada kalırken bir şey yok çadırda kalmak mı sıkıntı oldu?

Jimin: O farklı, bu farklı.

Joonie: Konuyu dağıtmayın!! Nasıl bir araya gelicez biz?

Hobi: Ben çok yorgunum. Zaten gelinceye kadar bunu düşündüm.

Yoongi: Benimde gözümden uyku akıyor. Ben yarın tesadüfi karşılaştıralım.

Jimin: Taetae'nin yumruklarının tadını sanırım tadıcaz.

Kookie: Sana bir tek ben vurabilirim.

Joonie: Ne, ne, ne!!! Sen kimsin ki 😉

Hobi: Kookiieeee!!!

Kookie: Yanlış bir şey demedim. Neyse iyi geceler gençler. Muck muck muck.

Joonie: Artık şu gruba Jin ve Tae'yi alalım.

Bu gece için uyumaya karar veren arkadaşlar, işin zor kısmını yarına bırakmışlardı. Gece oldukça sakin geçmişti. Tae, sanki huzur bulmuş gibiydi. Arkadaşlarına içinden teşekkür etmişti. Çadırda tek başına kalmayı tercih etmişti. Jimin'i, Kookie ile kalmaya ikna etmişti. Çünkü arkadaşına yardım edecekti. Kendi mutlu olamasa bile arkadaşları için mutlu olabilirdi. Yüzüne günler sonra huzurlu bir gülümseme düşmüştü. Gözlerini kapattı. Havanın serinletici soğuğu ona gayet iyi geliyordu. Yaz yavaş yavaş yerini sonbahara bırakmaktaydı. Ağaçların, yapraklarının yere düşerken bıraktığı küçük seslerine, cırcır böceklerinin sesleri karışmaktaydı. Taehyung, huzura kavuştuğunu hissedebiliyordu. Jin'in ne yaptığını düşündü. Acaba uyuyor muydu; yoksa o da kendisi gibi uzanmış kendini mi dinliyordu? Yemek yemiş miydi acaba? Bunlar aklının köşesinde iken, günlerdir çekmediği güzel uykuya kapatmıştı gözlerini.

FRIENDS🦋🍀🌈Where stories live. Discover now