27.Bölüm : Sevgili

7.1K 375 65
                                    

Başlamadan önce, hey sen hayalet okuyucu, şimdi fare imlecini yavaşça kaldır, kaldır, kaldır. Hah evet orası. Şimdi oy tuşuna bas ve ellerini usulca havaya kaldır. : ) Güzel. Bölüme geçersek ilk önce sorularım ;

Daha fazla sevgili olayı diyenler ?

Diğer kitaplarımı da okuyanlar ? 

Beni takip edenler ?

Canı tatlı çekenler ?

 Karakterler ile röportaj isteyenler

Defne Özdemir 

Kurşunlar gözümün önünden 'I believe, ı can fly' edası ile geçerken kendimi bankın arkasına attım. Basket sahasındakiler olayın şokunu atlatamamış öylece duruyorlardı. Bu malca bakışlara son vermek adına bağırdım. "Barış benim yerime geç, savaş benimle gel. Diğerleri saha dışına koşun. Çobuk."

Herkes benim komutumu yerine getirirken Barış bağrıyordu, "Bu da ne ?" Sinirle onu çekiştirdim. Kendi yerime onu soktum ve belimde taşıdığım iki silahtan birini savaşa fırlattım. Kullanmayı becermesini umarken o kafasını salladı. Önüme gelen bir kurşundan zorla kurtulmuştum. Yanda duran çöp tenekesinin kapağını kendime siper ederek, basket sahasının demir tellerinden tırmanmaya başladım.

Arada seken kurşunları saymazsak gayet iyiydim. Sonunda potanın hizasına geldiğimde , Hüseyin Bolt  edasıyla potaya sıçradım. Potanın ortasına oturdum ve gördüğüm adamları indirmeye başladım. Hayırlısı...

Beste'den devam

Şimdi ben durup durup Yiğit'i düşünüyordum. Biz şimdi sevgili mi olmuştuk gerçekten ? Aklıma neden girip duruyordu ?

Kıçına mı gireydi ?

Ya sen bir sussana.

İç sesimi susturup geleceğimin kocasına yazmaya başladım. Ama cevap gelmiyor. Ben seri bir şekilde mesaj yağmuru yaparken odaya hayvan gibi olan Açelya daldı. "Defne saldırıya uğramış. Daha demin eve geldi."

Hayırlısı diyerekten aşağı indim. İnşallah bir şey olmamıştır. 

Defne Özdemir

Potadan gördüğüm kadarıyla tüm adamları indirmiştim. Hepsi dağıldığında zor da olsa yayılmış kıçımı kaldırıp inmeyi başardım. Aşağı indiğimde bana şaşkınlıkla bana Savaş ve Barışı gördüm. Omuz silktim ve savaştan silahımı aldım. Onları tınlamadan gidecek iken savaş kolumu tuttu. "Onlar kim-" Barış sözünü kesti. "Daha doğrusu sen kimsin ?" Göz devirdim. "Bana hesap sorma hakkını nereden buluyorsunuz ?" Savaş omuz silkti. "Hayatımı tehlikeye atmandan buluyorum."

Tebrikler. Alkışlayalım mı Defne ? Çocuk seni göt etti.

Laf mı soktun sen şimdi ?

Evet girdi mi ?

Hem de nasıl.

Savaşa öyle bir bakış attım ki anında geri çekildi. Ben de kapşonumu geçirip kıçımı kurtarırcasına koşmaya başladım. Nereye mi ? Eve olucak nereye ?

Karya'dan devam

Defne'yi azarlayıp düşmanımızı bulmaya çalışmıştık. Düşünmekten kafam sikilince pes etmiş yatmıştım. Yatmıştık... Sabah olduğunda Açelya anırarak mutfağa girmiş ben de ona "zıkkımlan" demiştim. Ah şu an mı ? Sevgili (!) tarih öğretmenimiz seda hoca bize yazı yazdırıyordu. 

"Not 8 ; osmanlı padişahları bazı du-" Hocanın sözünü Açelya kesti. "Hocam yavaş. Samsung bu kadar hızlı ilerlemiyor." Hoca bıkkın bakışlarını Açelya'ya attı. "Kalk bakalım Açelya. Sözlü yapıcam. " Açelya 'sıçtık modunda ayağa kalkarken biz bıyık altından gülüyorduk.

Mafya Kızları ( Düzenleniyor )Where stories live. Discover now