Jimin teneke kutuları tek tek açarak arkadaşlarına dağıttı. Jin uzun zaman sonra yeniden içeceği için kendini şanslı sayıyordu. En son sevgilisini arkadaşı olarak gördüğünü sandığında ona hallenmiş, bu yüzden evden kaçıp kendini alkole vermişti. O günden sonra bir kez bile ağzına sürmemişti. Şimdi kokusunu alması ile birlikte ağzı sulanmıştı bile.

"Hayır." Dedi Taehyung kaşlarını kaldırarak. Gözlerinde keskin bir ifade vardı. Onun içmesine izin vermezdi eskiden. Kendini kaybettiği için korkardı. Şimdi ise neden izin vermediği anlamış değildi. Kendini kaybetse bile yanında olacaktı. Jin evde, onun koruması altında olacaktı.

"Ne zamandır birlikte içmiyoruz Tae. Hadi sen de al." Dedi Jimin. Yakın arkadaşına da bir teneke uzatmıştı. Tae tereddüt etse de tenekeyi kavramıştı parmakları ile. Tenekenin soğukluğu bile ürkütmüştü onu.

Jimin tenekenin birini daha verdi Tae'ye kıza uzatması için. Kız Tae'ye çevirdi bakışlarını. Yanında oturmak güzel bir his olsa da çekiniyordu ondan. "Ben pek haz etmiyorum alkolden." Dedi gülümseyerek.

"Hadi yaa, Tae de sevmez alkolü." Dedi Hobi heyecan ile. Kararlıydı. Iki kardeşin arasını yapacaktı. Tae şaşkınlık ile Hobi'ye çevirdi bakışlarını.

"Bak bizim ortak yönümüz bile yok diye hayıflanıyordun. Gördün mü ikinizin de arası yok alkolle." Dedi Yoongi. Elini uzatmıştı soğuk bira için ama Hobi'nin diz darbesi ile geri çekmek zorunda kalmıştı. Taehyung şimdi de Yoongi'ye bakıyordu.

"Siz ortak yönlerinizi mi konuştunuz?" Diye sordu Namjoon. Konu ile yakından ilgilenmişti. Kızın aileden biri olmasını o kadar çok dilemişti ki artık, kader de buna izin vermişti. Tae gözlerini tam aksi yöne çevirdi. Kaşlarını kaldırdı. Bu konuyu kapat demekti.

"Evet, baya bulduk aslında." Diye sevgilisi Jin'di. Başkalarına direktif verirken sevgilisine sahip çıkamamıştı. Tae gözlerini inanamayarak ona çevirdiğinde Jin ona gülümsüyordu. Hemen yalanlamaya çalıştı.

"Hayır, ne alakası var? Ben hatırlamıyorum öyle bir şeyi." Dediğinde hatırlamıyorum kelimesine vurgu yapmıştı özellikle.
Gözlerini sonuna kadar açarak söylemişti bunu. Gözlerinde yapma diyen bir ifade vardı. Jin ise sadece omuz silkti.

''Öyle mi? Ne buldunuz ki?'' diye soran Jungkook'du. İlgi ile arkasına dönmüş, hyungu ile göz kontağı kurmuştu.

''Ooo neler bulmadık ki? Sen anlatmak ister misin?'' diye sordu Yoongi arkadaşına. Göz kırpmayı da ihmal etmemişti. Tae ise sinirle dudaklarını dişliyordu. Böyle anlarda cidden arkadaşlarından haz almıyordu.

Kız şaşkınca diğerlerini dinliyordu. Böyle bir şeyi Tae'nin yapmış olması imkansız gelmişti. Bu yüzden diğerlerinin yerine onun söylediklerine inanmıştı. Ama merak etmiyor da değildi. ''Hangi yönlerimiz benzer?'' diye sordu Tae'ye.

Tae gözlerini arkadaşından ayırdı. Kıza bakmak istiyordu ama sanki bir kuvvet vardı ve bunu yapmasına engel oluyordu. Bakamıyordu kıza. Belki de cesareti yoktu henüz yüzleşmeye. Ama bu şekilde şaşkın ördek gibi kalmak da istemiyordu. En azından kızın karşında dik durmak istiyordu. Tenekeyi ağzına götürmeden önce ağzı içinde gevelediği kelimeleri döktü dudaklarından. ''Çok değil ya. Birkaç şey sadece.'' Yutkunurken sevgilisine bakıyordu. Onun bıyık altından haline gülmesi içinde intikam ateşlerini yakıyor gibiydi.

''Mesela?'' diyen Jimin'di. Öne doğru eğilmiş kolunu sevgilisinin omzuna koymuştu.

''Mesela asi oluşları acayip benzer.'' Dedi Hobi arkadaşına çevirdiği gözlerini kocaman açmıştı.

''Asi?'' diye tekrar etti kız. Asi olduğunu düşünmüyordu. Böyle biri değildi ona göre.

''Evet asi, sonra dik başlılık da benzer.'' Dedi Yoongi. Diğerlerine rağmen dudaklarına sıcak bitki çayını yollamıştı.

FRIENDS🦋🍀🌈Where stories live. Discover now