16. Hayal Kırıklıkları

Start from the beginning
                                    

Kaan, en sevimli haliyle gülümseyerek yanına oturup, İrem'in telefonunun kamerasına poz verdi. "Hayatımın en kötü gününde hayranı olduğum grubun solistini arkadaşımın odasında buldum," dedi İrem, fotoğraflarına bakarken. "Hayat çok garip."

"Garip olan şeyler güzeldir," dedi Kaan, gitmek için ayağa kalkıp. Bana bakıp göz kırptı. "Görüşürüz peri."

"Görüşürüz."

Kaan'ın balkona çıkıp oradan aşağı inişini ben sıradan bir olay olarak izlerken, İrem şaşkınlıkla izledi. "Neden kapıyı kullanmıyor?"

Burada olanlar son derece sıra dışı değilmiş gibi yanıtladım. "Balkonu tercih ediyor."

Bakışları balkondan bana dönen İrem, yüzünde aynı ifadeyle birkaç saniye bir şey söylemeden bana baktı. "Siz hayattan daha garipsiniz."

"Biliyorum." Ve bu çok hoşuma gidiyordu. O yüzden peri masalı diyordum yaşadıklarıma. Garip ve gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Kapıyı kapatıp perdeyi çektikten sonra İrem'in yanına oturdum. "Ne oldu?"

Bakışlarını kaçırıp dudaklarını ısırdı. "Ben söylemeye bile utanıyorum," derken sesi titremişti. Dolu dolu gözlerle bana baktı. "Babam benim söylemeye bile utandığım şeyler yapmış Açelya."

Elini tuttum. "Ailelerimizin yaptıklarından biz sorumlu değiliz İrem. Kendini suçlama ya da utanma. Eğer anlatmak istersen dinlerim ama istemezsen herhangi saçma bir konudan da konuşabiliriz."

"Yok, anlatacağım." Islanmış kirpiklerini sildi ama bir işe yaramadı. Gözyaşları hemen ardından bıraktılar kendilerini. "Dört sene önce bir ihale sayesinde varlığımızın beşe katlandığını herkes gibi sen de biliyorsundur." Bakışlarını yine kaçırdı benden. "Babam o ihaleyi şantaj, rüşvet ve tehditle kazanmış," derken titreyen sesi çok güçsüz çıkıyordu. "Ve daha bir sürü yasa dışı işe karışmışlar. Kara para aklamaktan vergi kaçırmaya kadar." Konuşurken, tuttuğu elimi sıkıyordu. Bunu anlatmak bile onun için çok zor olduğundan benden güç almaya çalışıyordu. "Faili meçhul bir cinayetten bile bahsediliyor," derken güçsüz sesi fısıltı halini almıştı. "Türkiye'nin çok önemli isimleri varmış işin içinde. Kazdıkça altından çok daha fazla şey çıkacağını söylüyorlar. Bunların olduğuna, babamın böyle şeyler yaptığına inanamıyorum. Benim gözümde muhteşem bir insandı o. İyilik ve doğruluk timsaliydi."

Ağlamaktan daha fazla konuşamayınca sarıldım. "Senden başka kimseye anlatamazdım," dedi, boğuk bir sesle, iç çekerek.

"İyi ki anlattın. Biriyle paylaşmak her zaman daha iyi hissettirir."

Kucağımda ağlarken sessiz kalarak biraz rahatlamasını bekledim. Kollarımdan çıkıp gözlerini sildi.

"Peki, şimdi ne olacak?" diye sordum. Bu ortaya çıktığına göre babası büyük bir ceza alacaktı. Babası ile birlikte çalışan annesi de işin içindeyse İrem için çok zor bir dönem olacaktı.

"Hâlâ araştırılıyor. İşin ucu çok önemli isimlere dokunduğu için sessiz sedasız yapılıyor her şey ama muhtemelen babam çok yakında tutuklanacak. Bana çok pişman olduğunu söylüyor sürekli. Pişman olacaksa neden yaptı? Demek ki böyle bir insandı. Bir daha onu asla görmek istemiyorum."

İnsanların hata yapabileceğini ve isterse değişebileceğini en iyi bilen insanlardan biriydim ben.

"Hepimiz anne babamızı muhteşem, asla hata yapmayan insanlar olarak görüyoruz ama aslında sadece insanlar ve insanlar bazen hata yaparlar İrem. Öfken geçtikten sonra onunla neden bunu yaptığı hakkında konuşmalısın."

İLHAM PERİSİWhere stories live. Discover now