Onlar kimsenin birbirine yakın olmadığı kadar yakın olan arkadaşlardı.
Ya da öyle sanıyorlardı.
Birbirlerine hissettikleri dostluktan da ötede olmalıydı.
Onlar lisede tanışmış ve birbilerine kenetlenmiş 7 adamlardı.
Hepsinin kendine ait problemler...
Tae'nin yüzündeki gülümseme büyürken, Jin de ondan farklı değildi. Bıraksalar sabaha kar öyle kalabilirdi. Ama aşağıdan gelen sesler onların ayrılması için bir işaretten farksız değildi. Taehyng hala çantasını hazırlamamıştı. Jin bunu bildiği için sevgilisine yardıma gelmişti. Jin tekrar gülümsedi ve konuştu. ''Ayrılmazsak Hobi boğazlayacak.'' Dedi.
Ayrılan ikili birbirlerine dudaklarını büzmüş şekilde bakıyorlardı. Ayrılmak istemedikleri her hallerinden belliydi. Yataktan ilk kalkan Taehyung oldu. Banyoya doğru giderken Jin de yataktan inmiş ve dolabın üzerinde valize uzanmaya çalışmıştı. Dolabın üzerinde indirdiği valizi açtı ve içine koyulabilecekleri ayarlamaya başladı. Sevgilisi hala tam anlamı ile iyileşmiş sayılmazdı. Bunun için olabildiğince kalın şeyler alıyordu.
''Onu koyma.'' Dedi banyodan elindeki havlu ile yüzünü silerek çıkan Tae.
Ona soru soran gözlerle bakan Jin konuştu. ''Sebep?''
''Çünkü boynu çok sıkı. Onu giydiğim zaman nefes alamayacak gibi hissediyorum.'' Dedi. Dudaklarını büzmüştü yine. Jin bu çocuğun nasıl bu kadar tatlı olabildiğine anlam veremiyordu. Onu izlerken bir anda büyüsüne kapılabiliyordu.
''Tamam o zaman. Sen şu ayırdıklarımı koy. Ben kendi dolabımdan birkaç şey bakcam.'' Dedi ve odadan çıkmak için çöktüğü dolabın önünden kalktı.
Odasına girdiğinde kendi dolabına doğru yürüdü. Dolabın kapağını açtı ve kendi için koymadığı yünlü kazaklarını ayırdı. Bunları Tae'ye vermesi gerekiyordu. Tam anlamı ile iyileşmediği için yeniden hastalanmasına izin veremezdi. Ayırdığı kazakları eline aldıktan sonra tekrar sevgilisinin odasına yürüdü.
Aşağıda mutfakta işleri yoluna koyan Hobi, sıkıntı ile televizyonun karşısında oturan Namjoon'a baktı. Sıkıntı ile bir nefes verdikten sonra konuştu. ''Akşam saat 8'de otele giriş yapmamız gerekiyor farkındasın dimi?'' diye sordu.
Namjoon ona göz devirerek bakmıştı. Daha yukarıdakilerin işi bitmemişken burada işlerinin tümünü halletmiş Joon azar yemişti. Boş durmak kesinlikle Hobi'nin gözüne batan unsurlardan biriydi. Hobi kendi odalarına doğru yürüdü. Gördüğü manzara ile yine bir sıkıntı içine girdi. Daha sabahtan bu kadar sıkıntı içine girmesi normal değildi ama bıkkın bir şekilde konuştu. ''Ben onları yerleştirinceye kadar ne badireler atlattım haberin var mı acaba?'' dedi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yoongi odanın ortasında dağıttığı tüm valizlerle birlikte oturuyor, eşyalara boş bakışlarını sergiliyordu. İlk yardım kitine bakmak için tüm çantaları deşmiş, Murhpy Kanunlarına göre en son valizde bulmuştu. Elinde de Hobi'nin gözlüklerini tutuyordu. ''Bunları neden aldığını sorabilir miyim?'' dedi.
''Kar gözlükleri tatlım onlar. Siz gözlerini manzarayı göremeyecek kadar kısarken ben eşsiz manzaranın tadını çıkartıyor olacağım.'' Dedi. Valizlerin yanına çökmüş, dağılan tüm eşyalarını içine yerleştiriyordu.
