Ejderha Elementi

48. Bölüm: Değişim

Arkadaşlar bildiğiniz üzere 48. Bölümü yeniden yazdım. Umarım bu bölüm daha iyi olmuş olur.

Bu bölümü beni bekleyen okuyucularım için atıyorum. Bir sonraki bölümü de oy sayısına bakmadan atacağım. Sizin için.❤

Ve son olarak hayalet okuyucularım; bir oy tuşuna basmak çok da zor değil bence. Sizin için sadece bir tuşa basmak bazıları için büyük şeyler ifade ediyor. Beni anlayacağınızı umuyorum.

İyi okumalar!

48. Bölüm

Babam.....

Herkes için farklı anlamlara gelebilecek olan kişi.

Her zaman her şeyin Atalay'ın suçu olduğunu düşünürdüm. Pamir'in kötü biri olduğunu biliyordum ama bir ailedeki huzuru mahvedecek biri olduğunu düşünmemiştim.

Hem de bu benim ailemdi.

Ben onu korumak için canım pahasına savaşırken o benim ailemi dağıtmıştı. Biliyorum, eğer babamın içinde olmasaydı her şey yine aynı olurdu ama babamın içindeki katili çıkaran oydu.

Atalay kadar o da suçluydu.

Pamir.

Senden bunu beklemezdim.

Duyduklarımdan sonra ejderhamın yavaşça inmesini sağlamıştım. Sesimi çıkaramıyordum çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Ona kızgın mıydım? Belki. Peki kırgınlığım? Bu kesinlikle evetti.

Ejderhadan indiğim an ejderha ortadan kayboldu ve Pamir sırt üstü yere düştü. Ama sesini çıkarmayıp bana baktı. Tepki vermemi istiyordu. İstediğini ona vermeyecektim.

"Gidecek misin?" Dedi Pamir ayağa kalkıp tam önümde durarak. Gözlerinden pişman olduğu belliydi.

Kafamı iki yana salladım. "Bensiz bir saniyede ölürsün." Dedim alayla. Gülümsedi. "Tam tersi de olabilir."

"Olabilirdi." Dedim sert bir sesle. "Artık değil."

"Dilara." Dedi üzgün bir sesle. "Ben....özür dilerim o zamanlar-"

"Bu orman büyük bir yer olmalı." Diyerek sözünü kestim.

"Dilara biliyorum beni dinlemek istemiyorsun ama-"

"Evet. Dinlemek istemiyorum. O yüzden kes sesini." Bu çıkışı kendimden de beklemiyordum. Sesim hiç olmadığı kadar sert çıkmıştı.

"Sen nasıl istersen." Dedi Pamir bakışlarını yere dikip. Ardından önden yürümeye başladı. Peşine takıldım.

"Nur havaya kalp şeklinde su gücünü atınca hemen harekete geçeceğiz ama onun dışında burada kalmamız gerekiyor."

"Biliyorum. Ben de oradaydım." Bunu söylerken bana bakmamıştı.

"Ben yine de söyleyeyim dedim. Gözümüzü dört açma-"

"Cidden bunları mı konuşacaksın?" Deyip aniden durdu Pamir.

"Evet, beğenmedin mi?" Dedim öfkeyle ona bakıp.

Derin bir nefes aldı. "Sen ne vasıfla yanımdasın artık? Sevgili mi, arkadaş mı, yoksa macera peşinde koşan biri olarak mı?"