9. Bölüm: Toprak'ın Yaptığı Hata

11.8K 848 99
                                    

Gözlerimi açtıktan sonra ilk gördüğüm şey beyaz renkte olan tavandı. Nerede olduğumu anlamak için etrafıma bakındım ve onu gördüm.

"Ulaş..." Uyandığımı gördüğü an yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Sonunda uyandın." Tam neyden bahsettiğini soracağım anda yaşadıklarım zihnimde canlanmaya başladı.

"Ben...Ölüyordum."

"Ama kurtuldun." Dedi sakin bir ses tonuyla.

"Beni kim kurtardı?" Ulaş'ın birden yüzü asıldı.

"Bunu ne yapacaksın ki?"

"Kurtarıcımı bilmek ve ona teşekkür etmek istiyorum." Kafasını yavaşça salladı.

"Evet haklısın! Bunu bilmeye hakkın var. Seni Pamir kurtardı." Pamir'in adını nefretle söylemişti ama ben şaşkınlıktan farketmemiştim bunu. Ağzım şaşkınlıktan bir karış açıldı.

"Bu okulda olan ve bir çetenin lideri olan Pamir Ertaş'dan bahsediyoruz değil mi?"

"Evet" dedi umursamaz bir sesle.

"İyi misin sen?"

"Bunu benim sana sormam gerekirdi." Sesindeki alay gözlerimi devirmeme neden oldu. Ağzımı açtığım an kapı açıldı. Gelen hemşireydi. Uyanmama şaşkınlıkla bakıyordu.

"Bize niye haber vermediniz?" Dedi kadın ve yatağımın baş ucuna geldi.

"Yaşadığın olayı hatırlıyorsun değil mi?"

"Evet."

"Peki parmağımı takip et."
*************
"Dilara Özsoy ve Pamir Ertaş odama gelsin."

Dersin ortasında duyduğum anons Pamir ve benim ayaklanmamı sağladı.

"Tekrar geçmiş olsun Dilara." Hocanın dediğine karşılık ona gülümsedim ve ilk kapıdan çıkan oldum. Kısa süre sonrasında Pamir'de çıktı. Müdürün odasına doğru adımlarımızı atarken yan gözle ona bakıyordum. Ona teşekkür etmeliydim. Ağzımı açtığım an kapandı. Neden ona teşekkür etmeye cesaret edemiyordum? Bu saçmalık...

"Pamir!" Dedim. Alt tarafı teşekkür edecektim. Bunda büyütülecek bir şey yoktu. Bana "ne?" anlamında baktı ama geç kalmıştım. Kapının önüne gelmiştik. Pamir gözlerini kapıya çevirdi ve kapıyı tıktıkladı. Gür bir ses "gir" diye bağırdı. Anında kapıyı açıp içeri girdik.

"Bende sizi bekliyordum. Oturun." Masasının dibinde olan iki tane siyah deri koltuğu gösterdi. İkimiz de yerlerimizi aldık ve soran gözlerle adama baktık.

"Öncelikle geçmiş olsun. Yaşadıkların kolay değildi ve Pamir seni de tebrik ederim bir can kurtardın." İkimiz de kafalarımızı salladık. Müdür birden ciddi bir yüz ifadesine takındı ve bana baktı.

"Gecenin yarısında dışarıda ormanda hem de gizlice ne yapıyordunuz?" Her şeyi anlatıp anlatmama arasında kaldım. Anlatmak isteyen yanım daha ağır bastı.

"Gün batımında balkona hava almak için çıkmıştım. Ormana gözlerimi çevirince koşan birini gördüm. Sonrasında o kişi durdu ve içinden bir ejderha çıkardı." Müdürün şaşkınlıktan gözleri büyüdü.

"Sonra oda arkadaşım Melisa'ya seslendim lakin o benim gördüğümü görmedi. Sonra gece uykumdan uyanıp balkona çıktığımda ejderhanın bir ağaca ateş ettiğini gördüm." Müdür düşünür bir hal aldı. Gözlerimi müdürden ayırmadığım için Pamir'in düşünceli yüzünü görmedim.

"Anlattıkların kulağa mantıklı gelmiyor. Daha iyi bir yalan uydur." Nefretle bana baktı.

"Ama..."

Ejderha ElementiWhere stories live. Discover now