Jimin'in kıkırtısını duyan Jungkook'un dudakları da yukarıya kıvrılmıştı. Derin bir nefes daha çekti içine. Kokusunu burnuna hapsetmek istiyordu sanki. ''Beni çok değiştirdin Çeminşii.'' Dedi.

Jimin elini sıktı. Ve küçük yumruğuyla hafif bir darbe bıraktı sevgilisinin sırtına ''Bundan daha çok tatlım, balım, sevgilim diye seslenmen hoşuma gidiyor ama.''

Jungkook sevgilisinin yumruğunu sırtında hissettiğinde gülümsemesi büyümüştü. Kısık bir inleme bıraktı ağzından. Kafasını geriye düşürüp sevgilisinin yüzüne baktı. Jimin de onun gibi kafasını geriye doğru atmış onu inceliyordu. ''Gecenin bu saatinde çok tehlikeli sularda yüzüyorsun Çeminşii.''

Jimin sevgilisinin suratındaki sırıtışın hiç hayra alamet olmadığı fark etmiş olacak ki, kafasını eski yerine koymuştu. ''Tatlım yarın erken kalkıp sınava gitcem. Yürümem lazım. Başka bir zamana hah?'' dedi boğuk sesiyle.

Jungkook az da olsa bozulmuştu. Ama bunu sevgilisine belli etmek istemiyordu. Nasıl olsa acısını çıkartırım deyip, oda eski halini almıştı. Sevgilisinin kokusuyla uykunun onu ele geçirmesine izin veriyordu.

 Sevgilisinin kokusuyla uykunun onu ele geçirmesine izin veriyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

--

Tae ilk önce şaşırmış, sonra sevinmiş duygularıyla boğuşuyordu. Ne demesi gerektiğini bilmiyor öylece Jin'in suratına bakıyordu. Jin de onun gibi Tae'ye odaklanmış iki dudağının arasından çıkacak kelimeye odaklanmıştı.

Tae onunla aynı yatakta olmanın vereceği huzuru bir yandan düşünüp gülümserken bir yandan da şu tek kişilik küçük yatakta yan yana yatarken kendine nasıl hakim olacağının muhakemesini yapıyordu.

Jin artık beklemekten usanmış ''Sorumu duymadın mı Tae?'' dudaklarını büzmüş soruyordu.

''Şe-şey duydum ama rahatsız olmayacak mısın?'' dediğinde artık yatakta oturur pozisyona geçmiş, cevap bekliyordu.

''Şu esen rüzgarın sesinden daha az rahatsız olacağım kesin.'' Dedi göz devirerek. Sonra onunla olmak sanki rahatsızlık verecekmiş gibi düşündürdüğü için kendine küfretti. Ağzını tekrar açtı ''Lütfen. Bir gecelik seninle uyuyamaz mıyım?'' dedi.

Tae oturduğu yatağın kenarına gel dercesine iki kere vurmuştu. Jin aldığı onay ile birlikte yüzünde oluşan gülümsemeyle yatağa çıkmıştı. Şimdi ikisi de oturur pozisyonda bekliyorlardı. Jin ellerine kenetlemişti gözlerini. Şu an neden burada olduğunu sorguluyordu kendi kendine. Bu yapmış olduğu şeyin kendine vereceği huzuru düşünürken Tae'nin ondan umutlanmasını istemiyordu.

Tae de onun gibi parmaklarıyla oynuyor, derin bir problemi çözer gibi tek bir noktaya kilitlenmişti. Aklında yaptığı mücadeleden galip çıkmayı hedefliyordu. Yatağa kendini ilk bırakan Jin olmuştu. Bunu Tae yatağında oluşan hareketlilikten anlamıştı. Jin dudaklarını aralayıp konuştu ''Yatmak için neyi bekliyorsun?''

FRIENDS🦋🍀🌈Where stories live. Discover now