17. BÖLÜM: "ARSIZ"

18.3K 1.2K 428
                                    

*şey ya yorum ve oylarınızı alabilir miyim azıcık? özellikle yorum. en sevdiğim şey yorum okumak çünkü*

okula geri döndüğümüzde her şey bir anda değişmişti. tamam bir kısmını tahmin ediyordum ama bir anda kendimi nicholas ve efla ile oturmuş öğle yemeği yerken bulacağımı da beklememiştim.

aiden yemekhaneden girdiğinde ve beni kenardaki masa da göremeyince gözleriyle masaları taradı. göz göze geldiğimiz an kaşları hafifçe kalktı. bu herkesin verdiği tepkiye yakın bir şeydi zaten. efla ve nicholas da kendi masalarında oturmuyorlardı ve insanlar fısıldaşıp duruyorlardı.

"onu buraya çağır." dedi nicholas ağzındaki lokmayı hızlıca bitirmeye çalışırken.

"ne yapayım anlamadım?" diye sordum tek kaşımı kaldırırken.

"aiden da bizimle yesin. sonuçta masa arkadaşını ondan çaldık ve tek başına yemek yemesini istemeyiz değil mi?" diye sordu çarpık bir ifadeyle gülümserken.

ona gel gel yaparsam beni deli sanacağını ve yüksek ihtimalle ciddiye almayacağını bildiğim için masadan kalkıp yanına kadar yürüdüm. bu sırada SSU masasında bana doğru dönük oturan kişinin yani miles'ın göz hapsinde olduğumu ona bakmadan bile hissedebiliyordum.

"masaya gel beraber yiyelim." dedim kısık sesle. aiden'ın yüzü allak bullak oldu.

"bu ne sikim böyle?" diye sordu bana doğru yaklaşırken.

"anlatacağım ama şimdi daha fazla dikkat çekmeden gidip oturalım. bu arada seni masaya davet etmemi nickholas istedi." dedim heyecanlı bir ses tonuyla. aptal aptal sırıttım. sanırım ikisini shiplemek konusunda hiç zorlanmazdım.

"gerçekten mi?" diye sorduğunda onun da yüzünde aptalca mutlu bir ifade oluşmuştu.

"evet, hadi artık."

yavaşça yürüyüp boş sandalyelere oturduk. aiden sesini çıkarmadan tabağını önüne çekip bakışlarını yemeğine dikti.

"insanlar bu konuyu ne kadar süre konuşur sizce?" diye sorduğumda etrafıma bakındım. herkesin gözü bizim masadaydı. SSU hariç. onlar kendi muhabbetlerine dalmış gibi görünmeye çalışıyorlardı.

"çok uzun değil. yakında dimitri ya da emmet yeni birine dadanır ve konu değişir." dedi nicholas sıkılgan bir sesle.

aiden sonunda bakışlarını kaldırıp nick'e bakmayı başarabilmişti.

bir süre öylece birbirlerine baktılar. sonra nick gülümsedi. bu gözlerine kadar ulaşan gerçek bir mutluluk ifadesiydi.

"seninle aynı masa da yemek yemeyi özlemişim."

aiden hafifçe kızardı.

"ben de öyle nicky."

awww diye bağırmamak için kendimi zor tutup çorbamdan bir yudum daha almayı denedim ama doymuştum ve daha fazlasını yiyebileceğimi sanmıyordum.

"öğleden sonraki programın ne?" diye sordu efla. normal bir tavırla konuşuyordu. normal bakıyordu. normal davranıyordu. sanki o gece boynumu hunharca dolanmamış gibi... dudaklarıyla. unutmayacağını söylemişti ama unutmuş olabilir miydi?

"iletişimdi ama hoca hastalanmış o yüzden boşum." dedim soğuk bir tavır takınmaya çalışarak. beni geriyordu.

"yatakhaneye çıkıp kitap okuyacağım."

"hayır." dedi efla. dudaklarını birbirine bastırıp düşündü bir süre.

"benimle derse gir ve kitabını orada oku. yalnız başına takılamazsın erez."

EFLA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin