14. BÖLÜM: "KAVGA"

16.4K 1.1K 131
                                    

"önemli bir konuyu konuşmak için buradayız." dedi nicholas kulübedeki masanın başında otururken. gayet yıkılmaz ve korkusuz bir tavır sergiliyor olması içimi rahatlattı.

"biz. yani ben ve efla artık bu SSU olayını istemiyoruz. okulu daha olaysız bir şekilde bitirip kariyerimize odaklanmaya karar verdik. isterseniz yeni üyeler alabilir ya da bu şekilde kalabilirsiniz. SSU sizin artık karar size ait. tabii ki arkadaşlığımız devam edecek siz benim kardeşim gibi oldunuz ama ben şahsen çete işlerinden sıkıldım. sanırım söyleyeceklerim bu kadar." dedi ve derince bir nefes aldı. dimitri cam mavisi bakışlarını nick'e dikmiş ters ters bakıyordu.

"şaka mı bu?" diye sordu buz gibi bir sesle.

"hayır." dedi nick.

"bizi bırakıyor musunuz yani?"

"bunu içselleştirme dimitri hala arkadaşız sadece SSU'ı istemiyoruz artık. isteklerimize saygı duymuyor musun?" diye sordu nick.

"sikik isteklerinize saygı duymak mı? bizi yarı yolda bırakıyorsunuz ve saygı mı istiyorsunuz?"

"evet." dediğimde bakışlar bana doğru döndü.

"kavga gürültüden sıkıldık artık dimitri. sizin alt devreleri taciz etmenizden de ve eğitimlerdeki tavırlarınızdan. her şeyden. bunların hepsi bizi de etkiliyor çünkü sizinle aynı grubun içinde anılıyoruz. artık bunu istemiyoruz ve bu yüzden de ayrılıyoruz hepsi bu. sen de istediğin liderlik konumuna ulaşabilirsin böylece."

"ben lider olmak falan istemiyordum."

"ah! doğru ya sağ kol olmak istiyordun ama yerine ben geçtim değil mi?"

"efla." nicholas masanın altından bacağımı sıkıp beni uyardığında derin bir nefes aldım.

dimitri ayağa kalkarken yüksek perdeden bir kahkaha attı.

"ben senin derdini çok iyi biliyorum. aptal mı sandın beni? şu yeni çocuk üvey kardeşin. bunu araştırınca bulamayacağımı mı sandın efla? ona nasıl baktığını görmeyeceğimi mi sandın? her gün malzeme odasında baş başa neler yapıyorsunuz söylesene? babanın haberi var mı evlendiği kadının oğlunu siktiğinden?"

yerimden kalktığımda bilincim ortalarda yoktu. beni terk edip gitmişti. karşımda konuşan şerefsiz çocuğa yapmak istediklerim boyumu aşmıştı. üzerine atlayıp yatırdım onu.

"erez hakkında doğru konuşacaksın!" diye bağırdığımda sesim sanki benden çıkmamıştı. yüzüne bir yumruk indirdim. bir tane daha. bir tane daha. ruh hastası her şeyi araştırıp öğrenmişti çoktan. beni aptal yerine koyuyordu bunca zamandır. bana inat benim yanımda erez'e sokulmaya çalışıyordu.

"bana bak dimitri ondan uzak duracaksın duydun mu beni? yoksa öldürürüm seni."

nicholas ve dominic beni kollarımdan tutup kaldırmaya çalışırken onlardan kurtulmanın bir yolunu bulup dimitri'nin boğazına sarıldım.

"erez'i sikmiyorum ama seni sikerim duydun mu beni dimitri? hayatının kaymasını istemiyorsan uzak duracaksın ondan."

dominic beni tekrar tuttuğunda dylan da yardım etti ve sonunda dimitri'nin üstünden kaldırmayı başardılar. içimde biriken öfke hala bitmemişti. aylardır biriktiriyordum ve ayağımın dibinde yatıp kalmış çocuk bundan çok daha fazlasını hak ediyordu ama daha fazla olay çıkmaması için kendimi tutup kulübeyi terk ettim.

okula doğru gidilen patika yoldan yürürken nick ve dominic de koşarak bana yetişmişlerdi. konuşmadık. yalnızca dominic kana bulanmış elimi alıp sildi ve bir sargı beziyle sıkıca sardı. kemiklerinden birkaç tanesini kırdığımdan emindim. hak etmişti.

EFLA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin