Duyuru

4.9K 163 49
                                    

Herkese merhaba, 

Sessiz Kabulleniş ve Demren ile başlayan fantastik yolculuğumda Aran gibi bir kurguya geçiş yapınca zorlandığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Sanırım fantastik kurgularda kendime daha iyi dikiş tutturabiliyorum. Neyse, Aran'ın gidişatından memnun olmayan okurlarıma şunu söylemek istiyorum. Ben kurgularım da ters köşe yapmayı hep seven biri olmuşumdur. Demren'de bütün kitap boyunca Yiğit'i suçlayanlar gerçek ortaya çıkınca u dönüşü yapmıştı. ajfhsajg

Ciddiyetle devam edecek olursam lütfen biraz sabırlı olun. Kızmanızı anlıyorum, Aran şu zamana kadar normal davranışlar sergileyen bir karakter olmadı. Söyleyebileceğim tek şey ben dahil hiçbiriniz onun Meltem'i nasıl sevdiğinden haberdar değil. Ben sizlere okumanızı istediğim şeyleri okuttum henüz diğerlerinin zamanı gelmedi. Buna rağmen kalkıp size 'bakın bu bölüm böyle ama sonra ki bölümde şöyle olacak ve işler değişecek.' diyip spoiler da veremem. Lütfen biraz bana da hak verin. 

Diğer bir konu aslında bugün bu yazıyı yazma amacım kendinizi kışa hazırlamanız yüzündendi ama Aran konusunu da aradan çıkarmak istedim. 

Neden kış?

Dizi fragmanları gibi oldu :D

Henüz konusu tam olarak belli değil ama tarihi figürlerden yararlanarak dev bir kadro yaratmayı düşünüyorum.  Buraya sadece aklıma gelen kısa bir sahneyi paylaşacağım. Eğer yaz derseniz yazarım yazma derseniz de yeni fikirler aramaya devam ederim. Karar sizin?  

"Siz Türkler kaçmayı iyi bilirsiniz." dediğinde dudakları alayla kıvrılmış, etrafındaki insanların karşısındaki genç kıza aşağılar bakışları hoşuna gitmişti. Bu kız bu gece burayı ağlayarak terk edecekti!

"Bunu size söyleyen Çanakkale'den arkasına bile bakmadan kaçıp ülkesine dönen dedeleriniz mi? Kusura bakmayın lütfen bizde savaşmaya giden sağ dönmediği için masal anlatacak kimse kalmamıştı. Anlaşılan sizin masal dinlemek için fazlasıyla vaktiniz olmuş." diye çıkıştığın da orada bulunan herkesin nefesini kesmişti. Duyduklarını kaldıramayan genç adam öfkeyle ayağa fırlarken nefretle kükremişti.

"Haddini bil!"

"Senin sorunun ülkemle değil aslında. Bir Türk canını çok yakmış olmalı. O yüzden fırsatını bulduğun her an acını benden çıkarmaya çalışıyorsun değil mi?"

Sorduğu soruyla önünde ki masanın yere devrilmesi sadece saniyeler almıştı. Bu kahrolası adam kendisini bu gece kesinlikle öldürecekti! 

Çook sevdiğim bir arkadaşım yazıyor polisiye sevenler mutlaka bakmalı. 💜

ajanyazarist SIR

https://my.w.tt/EoFymVAhhP

ARANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin