ANKA KIZ (ASKIDA)

27. Bölüm (DÜZENLENDİ)

Nedense bu bakışları benden bir şeyler sakladıklarını düşünmemi sağlıyordu...

İkisi arasında geçen bakışmayı Emmy de fark ettiğinde, "Ne oluyor lan o nasıl bakış öyle?" dedi gayet rahat bir tavırla ve cevap beklediğini belli eden bacak bacak üstüne atma hareketini yaparak sırtını dikleştirdi. Ardından ikizler bakışlarını tam tersi yöne çevirip aynı anda omuz silktiler, tamam kesinlikle bir şey saklıyorlar!

Odanın içinde iki dakika süren ölüm sessizliğinin ardından bakışlarımıza dayanamayarak ilk patlayan Jesica oldu. Sinirle homurdanıp eliyle ikizini gösterip, "Bu pislik benden önce melez formuna girmiş ve ben bunu Oll'dan öğrendim! Bana söylemedin ve yeni tanıdığımız bir adama mı söyledin gerçekten?!" dedi daha da sinirlenerek bunun üzerine aynı şekilde Erica da karşılık verdi. "Sen de bana James ile konuştuğunu söylemedin sorduğumda da önemsiz olduğunu söyledin!"

Bende dahil olmak üzere odadaki kimsenin bunlardan haberdar olmaması ayrı olaydı üstüne üstlük iki kızda birbirlerinin sırlarını söylediği için daha fazla sinirlenip iyice laf dalaşına girdiğinde onları tenis maçı yapan iki oyuncu gibi izlemeye başladık. Sağ, sol, sağ, sol ve tekrar sağ...

"Melez formuna geçmen nasıl önemsiz olabilir ya? Kendini kontrol edemeyip okulda ki herkese saldırabilirdin!"

"Ama saldırmadım. Ayrıca sende pek güvenmediğimiz biriyle baya yakın bir şekilde konuşuyorsun peki bu önemsiz mi!?"

"Artık güveniyoruz bir kere saçma saçma konuşmayı kes, o eskidendi!"

Olay iyice kızışırken artık konuşmaları takip edemeyecek hale geldiğimize emindim acilen aralarına girmeliydik ancak gerçek anlamda aralarında oturan Emmy bile araya girmeyi bırakın tırsak bir kedi gibi olabildiğince gerilediğinde göz devirdim. Tüm bu olanlardan bizim haberimiz bile yoktu ve asıl kızması gereken bizlerdik ama onun yerine birbirlerine saçma şekilde bağırıyorlardı.

En sonunda ikizler aynı anda birbirlerine sırtlarını döndüklerinde iç çekerek başımı geriye doğru attım. Yatağımın üzerine kurulmuş Bill ile gözlerim buluştuğunda aynı anda kaş göz işareti yaptık. Onunda beyni benim gibi aktığı için ne yapacağımızı çözemeyerek bir süre birbirimize baktık, en sonunda ise bakışmamızı bölen ve ortamda ki gergin havaya tüm ağırlığını veren Mack oldu.

"Kızlar şu an ne kadar çok saçmaladığınızın farkında mısınız acaba? Sorunumuz Oll ya da James değil veya kimin kimi sevdiği! Konumuz bunlardan daha önemli ancak tüm bu şeyler olup biterken ikinizin de bizlere hiçbir şey söylememesi beni gerçekten çok kırdı." Mack'in sona doğru sarkan dudaklarıyla beraber birbirine doladığı kolları birleştiğimde koca bebek gibi duruyordu. Aramızda benden sonra en olgun kişi olmasının yanı sıra ondan sır sakladığımız da veya başka bir şey olduğunda ona söylemediğimiz taktirde tüm olgunu bir anda yok olup gidiyordu.

Aynı şu anda olduğu gibi Mack kaslı kollarını birbirine bağlamış, sırtını hafifçe ikizlere dönmüştü. Erica ve Jesica, Mack'in küs halinin hiç çekilmeyeceğini benden daha iyi bildiğinden olsa gerek birbirlerine sinirli fakat seninle sonra konuşucağız bakışlarını göndererek Mack ve bizden özür dilediler. Burada yokken fark ettim ki bu iki kızı çok boşlamışım belli ki ikisi de kendilerine has erkekleri bulmuşlar ancak bunun farkında bile değillerdi.

Anka Kız olmayı bırakıp acaba Aşk Uzmanı falan mı olsam?..

İkizlerin tartışmasından ve Mack'in onlara kızıp çocuk gibi küsmesinden sonra yaklaşık 1 saat boyunca aralıksız konuşup benim yokluğumda olan günlerin tabiri caizse acısını bir güzel çıkarmıştık. Saat çoktan gece yarısını geçmiş biz hala kurumuş ağızlarımızla gülüp konuşmanın derdindeyken odanın kapısı gürültüyle çalındı. Kapının çalınması ile odada tuhaf bir sessizlik oluştu ve de herkes birbirine tuhaf tuhaf bakmaya başlamıştı, normalde hiçbir görevli odaları gece yarısından sonra kontrole gelmezdi. Buna dayanacak olursak ya bu kapıda ki bizim sesimizden rahatsız olan yan odalarda kalan bir kızdı ya da birkaç saatlik eğlencemi bozacak gerçekliğimdi.