*6. BÖLÜM*

992 193 1.8K
                                    

Medya----)^^ Efe Özyurt^^



"Aaaa! Kayya abim gelmiş." diyerek daha Kayra bahçe kapısından girmeden ona doğru koştu Efe. Kayra ellerini iki yanına açarak Efe'yi kucakladı. Havaya doğru fırlattı ve tekrar tutup yanaklarından öpmeye başladı. 

"Dur bakalım ufaklık. Daha yeni geldik. Bırak da Kayra abin içeriye girsin." diye söylendi Selim. Efe'yi Kayra'nın kucağından indirip bahçeye geçtiler. Selim'in annesi ve ablası bahçedeki masaya sofra kuruyorlardı. Yemeklerin kokusu her yeri sarmıştı. Selim, Efe'yi bırakıp "Hımmmm. Mis gibi de kokuyor vallaha." diyerek Kayra' yı unutup masaya doğru ilerlemeye başladı. Selim'in bu hali Kayra'ya sarhoş bir adamın yürüyüşü gibi geldi. İçinden kıkırdayarak Efe ile beraber Selim'in peşinden gittiler.

Elinde bardaklarla gelen Selim'in annesi Emel Kayra' yı görünce "Hoşgeldin Kayra oğlum. Gel gel kaynanan seviyormuş seni. Biz de sofrayı kuruyorduk.  Güliz, kızım bir tabak daha getir." diyerek bardakları masaya koydu.

"Hoş buldum Emel teyze. Aslında rahatsız etmek istemedim ama Selim ısrar etti diye geldim."

"Rahatsızlık mı? Duymayayım bu lafı bir daha tamam mı?" Selim' e dönerek "Bizim Selim de kedi olalı bir fare tuttu ha. "diyerek güldü.

"Aşk olsun anne, yani ben işe yaramazın teki miyim yani? Bunu mu demek istiyorsun? " diye söylenmeye başladı yine Selim.

Kayra,  Güliz'in  yeni bir tabak koyduğu tarafa gidip oturdu. Oturmasıyla Efe 'nin yanında belirmesi bir oldu. " Anne. Ben Kayya abimin yanında yiyeceğim." diyerek Kayra'nın yanındaki sandalyeyi çekiştirmeye başladı. Kayra, Efe'yi kucaklayıp sandalyeye oturttu. Selim kimseyi beklemeden yemeye başlamıştı bile.

Kayra, sofraya bakınca aslında kendisinin de çok aç olduğunu hissetti. Sabah bir şey yememişti sadece bir bardak meyve suyu içmişti o kadar. Şimdi önündeki yemekleri görünce karnı hafiften guruldadı. Hemen masadakilere baktı. "İnşaallah duymamışlardır guruldamayı." diye geçirdi içinden. Kimse guruldamayı duymamıştı anlaşılan. Çünkü herkes yemekle meşguldü. "Ohh!" diyerek rahatladı.

Tam tabağına bir şeyler koyacakken aklına ailesi geldi yine. Annesinin yaptığı yemekler geldi gözünün önüne. Annesi de çeşit çeşit yemek yapar sofrayı böyle donatırdı. Selim ve Emel' e baktı. Emel, ekmeği Selim'e uzatıyordu ve Selim hala annesine bir şeyler anlatıyordu. Onların bu bu hallerini görünce annesiyle kendisinin tatlı atışmalarını anımsadı.

Elinde tuttuğu çatalı sıktı. O an Selim'in yerinde olmak istedi. Annesiyle konuşmayı, şakalaşmayı o kadar çok özlemişti ki...

Elinde sıktığı çatal aniden yere düştü. Kayra düşüncelerinden sıyrılarak çatalı yerden aldı.

"Kusura bakmayın, elimden kaydı." diyerek çatalı masaya bıraktı.

"İyi misin Kayra?" diye sordu Selim.

"İyiyim iyiyim. Bir şeyim yok." diyerek ayağa kalktı.

"Nereye? Daha bir şey bile yemedin."

" Gitmem gerekiyor. Küçük bir işim var daha yeni aklıma geldi. Afiyet olsun size." deyip arkasını döndü ve bahçeden çıkıp çakıllı yolda ilerlemeye başladı. Arkasından Emel ve Selim'in ona seslendiğini duydu ama dönüp bakmadı.







6. bölümün sonuna geldik.^^

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Diğer bölümde görüşmek dileği ile hoşçakalın.))^^

SEÇİLMİŞ: İŞARETTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang