Prolog : 4

1.4K 102 2
                                    

Giray Duman

Gözlerim yeni geldiğim lisenin, eski sınıflarından birindeydi. Dokuzuncu sınıf olmanın verdiği o acemilik hissi içimde kol gezerken yanımdaki Ulaş umursamazca kafasını sıraya koyup uyuklamaya başlamıştı bile. Hava bugün yağmurluydu. Aras camdan dışarıyı izlerken Onur önünde kendini kaptırdığı kitabını okuyordu.
İçeriye kırklı yaşlarının ortasında bir adam girdiğinde sınıftaki gürültü kesildi. "Merhaba arkadaşlar," dedi yeni öğretmenimiz olduğunu anladığım adam. "Ben edebiyat öğretmeniniz, Tuncay Varan. Aynı zamanda bu yıl sınıf öğretmeniniz olacağım." Gözleri yüzümüzde gezindi. "Pırıl pırıl çocuklara benziyorsunuz hepiniz. Hadi önce bir tanışalım."

Hoca sırasıyla öğrencileri kaldırıp isimlerini sormaya başlarken aile durumlarını dinlemememesi işime gelmişti. Daha ilk günden o acınası bakışları kaldıramazdım. Sıra Ulaş'a geldiğinde o uyuklamaya devam ettiğinden onun yerine ben söyledim adını. Hoca kaşlarını çatsa da aksi biri olmadığından olacak üstelemedi. Onur da kitabından kafasını kaldırmamıştı. Onlar için tanışma fasılları her daim sıkıcı olduğundan bu durumu yadırgamadım. Aras ve ben kalkıp kendimizi tanıtırken gözlerim camdan dışarı kaydı. Yağmur şiddetini artırmıştı. Oflayarak geriye yaslandım. Böyle havaları oldum olası sevmezdim. İçime derin bir kasvet yayılırdı yağmurlu havalarda. Burnumu çekerek hocanın ilk gün olduğu için sohbet etmeye başlamasını izlerken konuşasım olmadığı için ben de dirseğimi sıraya yaslayıp diğer öğrencileri dinlemeye başladım. Birkaç dakika sonra aniden yüksek bir ses duyuldu.

Gözlerim sınıftaki birçok kişi gibi kapıya değdiğinde Ulaş küfrederek kaldırdı başını. Onur da kitaptaki gözlerini çekerken karşımızda yan yana duran iki kız çocuğuna baktık hepimiz şaşkınca. Kızların saçları yüzlerine yapışmış, dudakları titriyordu. Üstlerinde kısacık okul şortu ve tişörtüyle soğuktan nasiplerini aldıkları belliydi. Gözlerim yavaş yavaş denizi andıran bir çift maviye ulaştı. Tatlı bir siması olan kız arkadaşına yakın durmuş "Geç kaldığımız için özür dileriz." derken Ulaş ve Onur da ağzı açık bir şekilde onlara bakıyordu. Diğer kıza değdi bakışlarım. Güzel bir yüzü vardı. Onun da gözleri maviydi ve göz göze geldiğimiz an hocanın geç fark ettiğim sorusuyla "Ben Mira." dedi.

"Ben de Duru." dedi yanındaki bücür. İkisi de üşümüş olmalıydı. Yanımdaki Onur'a kısa bir bakış attım. Gözleri Mira'dan bir an olsun ayrılmıyordu. Ulaş da Duru'yu göz hapsine almıştı. Yeniden Mira'ya baktığımda yanındaki Duru ile hemen önümüze oturdu. Uzun, siyah saçları omuzlarından dökülürken parmak uçlarım o saçlarda gezinme arzusuyla dolup taşabiliyordu ve ben bu hisse bir anlam verememiştim.

*

Biz insanlar çoğu şeyin anlamını tam olarak benimsemeden atılırız laflara. Hayatımızı dram olarak nitelendiririz mesela, dramın yalnızca acı olayları taşıyan bir sözcük olduğunu zannederiz çünkü. Oysa neşeli anlarımız da olduğu için bir dramdır yaşantımız.

Rüya'nın kolları belime sarılıyken kalbim arkamdaki kızın Mira olmasını istiyordu. Beynimse şimdilik onun Mira olamayacağını ama Mira'yı bulmak için buna katlanmak zorunda olduğumu hatırlatıyordu. Motorsikleti okulun bahçesine park ettiğimde üstümdeki kıyafetlere rağmen kasım ayının soğuğu tenimi üşütmüştü. Rüya ile indiğimizde üstümde hissettiğim gözlere alışmıştım. İnsanlar; öleli bir yıl olmamışken Mira'yı silip başka biriyle olmamı yargılıyor, aşkı bilmediğimi sanıyordu. Halbuki onların da bilmediği bir şey vardı: Ben tüm bu saçmalıklara Mira için katlanıyordum zaten.

İç çekerek kafamı çevirdiğimde bana atılan bakışların arasında bir çift mavi göz tav etti beni. Metrelerce ötemden bana bakarken yanındaki adam o her an düşecekmişçesine bir pozisyon almıştı. Okul binasına ve onlara doğru ilerlerken biz yaklaştıkça gözlerinde gördüğüm tanıdıklık canımı yakıyordu. Rüya elini elime kenetlediğinde bu yaptığımın ona kocaman bir haksızlık olduğunu bilsem de kalbim hala Mira'nın ismini sayıklıyor gözlerimse gözünü bile kırpmadan beni izleyen bir okyanusta boğuluyordu. Tam karşısında durduğumuzda istemsizce kızı süzdüm.

SOĞUK GİZWhere stories live. Discover now