48. Veda

2.6K 204 105
                                    

Hüzünlü bir şarkının nakaratısın sen, her dinlediğimde canım yansa da seni duymaktan vazgeçemiyorum.

*

Ulaş'ın dudaklarımın üstündeki elleri geri çekildiğinde önüme geçti. Telaşa kapılıp bağırmamam için ağzımı kapatmıştı ama gözlerimi gördüğünde buna bile nefesimin yetmeyeceğini anlamıştı. Kaşları çatıldı yüzümü incelerken. "İyi misin?"

"Değilim," dedim. Mosmor dudaklarım, kızarmış gözlerim ve soluk ten rengim beni nasıl gösteriyorsa öyleydim işte. Ulaş da sapsarıydı. Üstünde hala o kanlı gömleği vardı. Gömlek kot pantolonun dışına çıkmış, ilk düğmesi ters iliklenmişti. Birden kaşlarım çatıldı. Buraya nasıl girmişti ve yarası ne alemdeydi? "Sen yaralıydın," diye sürdürdüğümde omuz silkti.

"Önemi yok," dedi elini karnına bastırarak. "Duru nasıl?"

"Berbat," diye iç çektim. Onu kovmam ya da günlerdir ifademi almak için hastaneye gelen polislere yerini söylemem gerekmiyor muydu? Babasının katili ben olsam da Aras'ı öldüren o değil miydi? Neden hiçbir şey yaşanmamış gibi onunla konuşmaya devam ettiğimi anlayamıyordum. Sonunda kafayı yemiş olmalıydım. Ben tekerlekli sandalyemi camın önüne getirdiğimde Ulaş da yatağıma oturdu sakince. Bu sorunun cevabını o da merak ediyordu ve bu her halinden belliydi.

"Çok vaktim yok," diye iç çekti Ulaş. "Aklında onlarca soru işareti bıraktığımı biliyorum, Mira. Bana kızgın dahası kırgın olduğunu da biliyorum. Sadece sen değil diğerleri de öyle." Saçlarını karıştırdı. Konuşmakta zorlanıyor gibi bir hali vardı. "Diğerlerinin beni dinlemek bile istemeyeceğini ikimiz de bildiğimiz için buradayım. Çünkü beni bir tek sen anlarsın, Mira." Yüzünü buruşturdu. Göğsünü şişirip kafasını yastığıma bastırırken derin bir nefes aldı. "Çocukken en büyük hayalim iyi bir adam olup insanlara yardım etmekti." Camdan dışarıyı izlerken kulağım ondaydı. "Ulas ile yani Giray ile süper kahramanlar olmayı isterdik hep. Babam bizimle pek ilgilenmezdi, işkolik bir adamdı. Yani öyle sanıyordum dört yaşıma gelene dek. Sonra o kafese kapatıldık. Bir insan öz evladına bunu neden yapar hep merak etmişimdir. Hipnoz olamayan tek kişi bendim, Mira. O deney bende işe yaramamıştı. Bu belki de bir lanetti. Orada yaşananları anbean hatırlıyordum. Senin çığlıklarını, Onur'un gözyaşlarını... Ve ikizimle o gün koparıldığımızı öyle. Ulas benim ailemdi, hayatımdı. Eğer unutsaydım ben de bir aileye verilirdim büyük ihtimalle ama halama söylememem için beni öldü göstererek farklı bir soyadı yarattı bana. Ben yedi yaşıma kadar o evde kaldım. Halama görünmemem için beni o kafeste yatırırdı Mira. Bazı geceler içki içer yanıma gelirdi, ona yalvarırdım beni çıkarması için de dinlemezdi beni. Bazen severdi beni, içkiliykense hep dayak yerdim ondan. Ensemdeki dövmem bıçakla açtığı bir yaranın izini kapatmak içindi. Kollarımda ve sol göğsümde de benzeri birer yara vardı." Kafamı çevirip ona baktım. Ulaş dalmıştı. "Anlayacağın dövmeye meraklı sayılmazdım ama yaralarımı saklamak için mecburdum. Her neyse, yedi yaşına geldiğimde beni karşısına alıp ikizime gitmem gerektiğini söyledi. Yanında bir çocuk daha vardı. Ulas'a bir şey söylemememiz için ikimizi de sıkı sıkı tembihlemişti. Onunla kardeştik ama senelerce iki arkadaşmışız gibi davrandım. Sonra, büyüdüm. On altı yaşım geldiğimde karşısına çıkmıştım. Ona yardım etmem için tek şartım neden bize bunu yaşattığını öğrenmekti. Bana annemizin doğumumuzda öldüğünü anlattı. Bizi çok severmiş annem, doktorlar aldırmazsa bizi öleceğini söylemişler ama dinlememiş annem. O adam anneme aşık değil takıntılıydı Mira. Kirli işleri varmış ve polis bunu öğrendiğinde o gece eve baskın düzenlemiş. Annemin doğum sancısı da o an başlamış. Senin ailen ve diğerleri bilmiyormuş. İnanç, anneme yardıma gitmelerini söylemiş ama çok geçmiş. Öldüğü haberi geldiğinde elindeki silahla iki komiseri vurmuş. Aral ve Onur'un babalarını. Hapishaneye atılmış, sonraysa deli damgası yiyerek akıl hastanesine yatırılmış. Çok geçmeden sırra kadem basmış ve bizi bulmuş. Farklı bir isimle yaşamaya başlarken intikam hırsı adamın aklını başından almış. Kafayı senelerce işle değil bu planlarla bozmuş meğer. Tabi bana kendi kafasında kurduğu şekilde anlatmıştı. Senelerce annem biz olmasak hayatta olacağı için kin beslemiş bizi. O değil nefreti büyütmüş ikizleri. Sonra planını devreye sokup o gece orada olan tüm polislerin ailelerini katletmiş ve hem bizden hem de sizin ailenizden intikam almak için bu yolu yeğlemiş. Hep onun tarafındaymış gibi davranarak geçti ömrüm, ondan intikam alacağım günü sabırsızlıkla bekledim. Bir gün Hira'nın adresini verdi ve her yaptığını izlememi istedi. Sizin onun hedefi olduğunuzu biliyordum ama size ne yapmak istediğini anlayamıyordum. Aras da ona rapor veriyordu her şeyi ama Hira öldüğünde sana da zarar geleceğini anlamıştım. O gece seni çok aradım ama Duru'nun içmek üzere olduğunu gördüğümde kafayı yemek üzereydim. Kötü anlarım yeniden yaşanıyor gibiydi. Seni yakacağı biliyordum ve engellemek istedim ama o durmadı. Duru'nun binaya girmek üzere olduğunu fark ettiğimde onu durdurmak için öptüm. Ruhsuz kuklanın tekiydim Mira ama o zarar görsün istemiyordum. O gece ona aşık olduğumu anladım ama olanlardaki payımı bilirken onun da zarar görmemesi için hep kaçtım Duru'dan. Hayalet senin yaşadığını en başından biliyordu, o kameraları herkesten önce izlemişti. Ancak yeni bir yüz aldığından haberi yoktu. Ta ki sen yanında Aral ile okula Derin kimliğinde gelene kadar. Öldürdüğü kızı canlı görmesi onu işkillendirmişti üstelik Aral'ı tanıyordu. Senin kim olduğunu bulduğunda bu oyunu başlattı. Birçok şeyi bildiğim doğruydu ama o benden daima öndeydi ve ben hangi hamleyi yapacağını bulduğum an o da kozlarını oynadığı için sizi koruyamıyordum. Aras tüm bilgileri verirken size en başından beri ikimiz de senin kimliğini biliyorduk. Gerçi bilmesem bile senin Giray için deli olduğunu anlamıyor değildik. Çok açık veriyordunuz ve size hemen ulaşmamasını sağlayan bendim. Tabi gücüm fazlasına yetmemişti. Ben... Hayalete sadece rol yaptığımı söylesem de sizinle yaşadıklarım en başından beri gerçekti Mira. O üç yıl boyunca babamın esiri olmak duygularımı öldürse de ben sizi ailem gibi benimsemiştim. Sonra size sırasıyla zarar vermeye başladı. O gece, Duru'yu fark ettiğimde peşinden gitme sebebim ilk kurbanın o olacağını anlamamdı. Son anda yetişmiştim ona. Düşünsene biri sevdiğin kadını öldürmeye çalışıyor ve o biri baban."

SOĞUK GİZWhere stories live. Discover now