Prolog : 3

1.7K 121 8
                                    

Ulaş Kaya:

Okul formamın üstüne geçirdiğim deri ceketimin yakasını düzeltirken üstümde hissettiğim gözlerle başımı sağa çevirdim. Yanımda yürüyen Giray, Aras ve Onur da benimle birlikte o tarafa baktığında gözlerimin içine derince bakan bir çift kahverengi göz telaşla başka yöne çevrildi. Alt sınıflardan olduğunu fark etmiştim. Çenemi dikleştirip havalı bir şekilde saçımı geriye attığımda koridordan sapıp bahçeye çıktık. Müdür, yeni eğitim yılının konuşmasını yapmak için hepimizi bahçeye toplamıştı. Nefesimi dışarı verirken okul kapısından içeri giren iki kız çekti dikkatimi. Duru ve Mira. Giray ve Onur da baktığım tarafa döndüğünde Duru beni görür görmez sevinçle çığlık atıp üstüme koştu. Üç yıldır bu yaptığına alışmıştım. Okuldaki diğerleri de alışmıştı aslında ama ben kollarımı iki yana açıp bana doğru koşuşturan Duru'yu beklerken "Ulaş!" diyerek kollarımın arasına girmesine hala inanamıyordum. Duru hepimizi çok severdi ama benimle uğraşmaktan oldum olası zevk alırdı. Ona göre ben soğuk davranarak insanları kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum ve kendisi o insanlardan biri olamazdı. Gerçek niyetimi bilse de aynı şekilde benim kucağıma atlar mıydı merak etmiyor değildim. Başımı saçlarına gömüp kokusunu içime çekerken gözlerimi yumdum. Duru'da diğer kızlardan farklı bir şey vardı. Tutkusu yoktu, kadınsı giyinmeyi bilmezdi, sorsan aşkı tanımlamayı bile beceremezdi ama öyle bir gülerdi ki hiçkimsenin bırakamayacağı bir etki bırakırdı buz tutmuş kalbimde.

Ona, bu çocuksu şefkatinin beni ona nasıl bağladığını söylemek istesem de bunu yapamayacağımın bilincinde kollarımdan çıkışını izledim. Boynuma dolayıp enseme attığı saçlarımdan parmaklarını çekerken dudaklarım sızlıyordu onu öpme isteğiyle. Kendime içsel bir tokat atarken Duru bu defa Onur'un sırtına atladı. Onur kahkaha atarak okul bahçesinde koşmaya başladığında Aras da Mira'yı kucaklamıştı. Onların bu haline gülerek bakan ikizime çevirdim bakışlarımı. Her şeyden habersizdi. Gözlerindeki tek duygu mutluluktu. Bakışlarım okul kapısının arkasını bulduğunda orada durmuş ikisini izleyen Aral'a baktım. Dalgın duruyordu. O kendisini fark ettiğimi anlamasan bakışlarımı çektim. Demin bana hülyalı bakışlar atan kız okuldan çıkmış ters ters Duru'ya bakıyordu. İnsanları anlamanın güçlüğünü yeniden kendime hatırlatırken Duru Onur'un sırtından indi ve Aras ile de sarıldı. Giray onu bir kolunun altına alırken Mira da sevgilisinin diğer kolunun altına girdi. İç çekerek Duru'nun gülüşüne baktım. Dudakları aralıktı. Dişlerini göstererek gülerken güzel veya kibar olmak umrunda bile değildi. Belki de en çok doğallığını seviyordum.

Müdür sıkıcı konuşmasını bitirip bizi sınıfımıza yönlendirdiğinde sayısal bölümü seçtiğimiz için hala aynı şubedeydik. Bunun verdiği keyifle on birinci sınıfların olduğu kata geldim ve 11F'yi bulduğumda içeri girdim. Kendime en arkadaki yeri kaptığımda Duru zıplarcasına oturdu yanıma. Bugün enerjisi yerindeydi. "Peşimi bırakmayı düşünmüyorsun değil mi?" diye homurdandım. Sırıtarak omzuma yasladı kafasını. Onun bu masum davranışının kalbimdeki etkisini bilse buna kendisi bile inanamazdı. Kolumu ona sarıp kafasını sıkıştırırken ismimi bağırmasını aldırış etmeden saçıyla oynamaya başladım.

"Bırakamam," dedi, gözlerimin en derinine bakmak için başını benden kurtarırken. Kirpikleri yanağında gölgeler oluştururken mavi gözlerinin okyanusunda kayboldum. "Yani," dedi gözlerini kaçırıp sırıtmaya başlayarak. "Uğraşılma potansiyeline en çok sahip olan sensin neticede."

Burnunu tuttum. O parmaklarıma sümkürürken yüzümü ekşiterek elimi üstüne sildim. Delinin tekiydi.

Okul çıkışında Onur'un ısrarıyla fotoğraf çektiğimizde telefonumla uğraşarak müdürün yanına motorsikletinin izni için giden Giray'ı beklemeye başladım. Bu sırada Duru da yanımdaydı. Üst sınıflardan bir çocuk gelip kızların tepesinde dikildiğinde Onur ve Aras derhal korumacı bir tavır takındı. Aras rol yapıyor gibi gözükse de iki kıza da çok değer verdiğini biliyordum. Bir gün mutlaka ona gerçekleri söyleyecektim. "Merhaba." dedi çocuk Duru'ya. Kafamı kaldırmasam da yanımda huzursuzca kıpırdanan kız cümlenin muhattabının o olduğunu anlamamı sağlamıştı.

SOĞUK GİZDove le storie prendono vita. Scoprilo ora