HERKES ÖLMELİ

52

BİR SAAT ÖNCE

Betül otel odasında oturuyor televizyon seyrediyordu. Bir an telefonu çaldı ve telefonuna doğru yöneldi.

-Betül bir şey buldum.

-Ne buldun?

-Kara Kaptanın. Yani KK'nın bir çocuğu var.

-Hadi be.

-Evet. Çocuk sınır ötesinde doğmuş adı da; Minel. Büyüdükten sonra Türkiye'ye yerleşmiş ve okumaya başlamış. Çok çalışkan.

-Minel? Erkek mi bu?

-Hayır kız.

-Türkiye'de de aynı ismimi kullanıyor?

-İşte orası tuhaf. Kullanmıyor. Kendine Türk ismi ve kimliği çıkarmış. Türkiye'deki adı Nihal.

-Ne?

-Nihal. Baş komiser yardımcısı. Yani bir polis.

-Görüşürüz kapatmam lazım.

-Hey ne oldu?

Betül çoktan kapatmıştı telefonu ve Orçun'u aradı direk.

-Orçun hemen Nihalin evine ekip çıkar. Herkes gelsin, hem de silahlı olarak. Çevik kuvvet çağır. Operasyon başlatıyorum.

-Neler oluyor Baş komiserim?

-Hemen dediğimi yap! Herkes o eve. Hemen!

-Tamamdır.

Betül taksiye atladı direk Nihalin evine geçti ve kapıda Orçun'u ve diğer Çevik kuvvet amirini gördü.

-Plan nedir?

-Direk giriyoruz içeri. Dağılalım asansör ve merdivenleri tutalım. Acil çıkışı tutalım ve dikkatli olalım. Çok geç kalmış olabiliriz.

-Tamamdır.

Çevik kuvvet amiri telsiz konuşmasıyla adamlarını gerekli yerlere gönderdikten sonra Betül, Orçun ve Amir içeri girdi. Merdivenle yukarı çıktıktan sonra Betül kapıda durdu Amir arkasında getirdiği iki adamı sayesinde kapıyı kırdılar ve içeri daldılar. Odalara dağıldılar ve Betül direk yatak odasına girdiğin de silahını oda da ayakta duran kişiye doğrulttu ama bu imkansızdı. Oda sessizce ve şaşkın şekilde tek bir kelime çıkarabildi ağzından.

-Fatih?