HERKES ÖLMELİ

36

3

Betül içeri girdi ve bilgisayarın başında oturmuş bir şeyler kurcalayan polisi izlemeye başladı. Sürekli bir yerlere giriyor, bir şeyler yazıyordu.

-Ne durumdasın?

-Çalışıyorum.

-Lütfen daha hızlı. Bu konu çok önemli.

Polis ekrana gelen isimler ve yazılardan sonra yazmayı bıraktı, şaşkınlıkla ekranı izliyor ve gözlerini ayırmıyordu.

-Galiba boşa bekliyorsun.

-Neden?

-O numara. Sürekli konuştukları.

-Evet?

-O numarada Erdem memura ait. Çok yakın bir zamanda alınmış ve kullanılmaya başlanmış.

-Bir dakika. Şimdi Erdem memur bir hat alıyor, onu katile veriyor. Katil ile uzun uzun konuşuyor ve sonra öldürülüyor. Doğru mu anladım?

-Evet efendim. Tam da dediğiniz gibi olmalı. Hat sahibi Erdem memur, Hat alındıktan ortalama 4 veya 5 saat sonra telefona takılmış ve kullanılmaya başlanmış.

-Peki faturalar?

-Erdem memurun kredi kartı ile ödenmiş.

-Hepsi mi?

-Efendim zaten 2 ay kullanılmış hat. 2 ayın faturası da aynı kart ile ödenmiş ve kart sahibi de Erdem memur.

-Oh. Lanet olsun! Hiçbir şeye ulaşamıyoruz.

-Çok iyi çalışan bir katil var karşımızda.

-Öldüreceği insanı 2 ay oyalıyor. Neden?

-Belki öldürüp öldürmeyeceğine karar vermeye çalışıyordur.

-Hiç sanmıyorum. Sen kurcalamaya devam et. Bir şeyler bul, ne olursa. En son nere konuşulmuş, en çok hangi saatlerde aranmış, aklına ne geliyorsa hepsini araştır ve bul.

-Hemen efendim.

-Teşekkürler. Hadi kolay gelsin. Yılmaz baş komiserin yanına gitmeliyim.

Betül kapıyı açtı ve odadan çıktı, ellerini başına koydu ve biraz düşündü, kimle uğraşıyorlardı, bu katil ne istiyordu, neden insanlarla oyun oynuyordu. Betül eli kafasında sağa sola yürümeye başladı, düşünceler kafasını hiç terk etmiyordu. Derin bir nefes aldı ve yılmazın odasına doğru yürümeye başladı. Güçlü görünmeliydi.