22

62 6 0
                                    

2


Yılmaz televizyonu açmış kanalları geziyordu, önündeki yemekler hala duruyordu ya acıkmamıştı yada hastanenin yemekleri çok güzel değildi, artık normal odaya taşımışlardı, durumu daha iyiydi yara iyileşmeye başlamıştı, doktoru birkaç gün daha kalmasını istemişti ama o akşam çıkacaktı. Koridordan gelen ayak seslerini duydu, kafasını kapıya doğru çevirdi ve içeriye Nihal ile Betül girdi hızlı bir şekilde.

-Daha iyisin.

-Evet. Kendimi iyi hissediyorum.

Betül yaklaştı yanına, yatağa oturdu ve omzunu okşadı biraz, Nihal hiç karşılık vermedi ve sert bir tavırla konuşmaya başladı.

-Adres doğruymuş. Aradığımız adamı bulduk.

-Çok iyi. Konuşturdunuz mu. Ne istiyormuş şerefsiz herif.

-Kendi kendine konuştu zaten.

-Nerede şimdi bide ben konuşayım.

-Maalesef sen konuşamazsın.

-O neden?

-Adam biz gelmeden önce bir ilaç almış ağzına ve bize bir şeyler söyledikten hemen sonra intihar etti. Kalbi olduğu yerde durdu. Yani şuan adam ölü.

-Size ne anlattı?

-Anlamsız bir şey söyledi. Biz de bilmiyoruz ne olduğunu ama birisi seni yaralamasını istemiş.

-Kim istemiş? İsim vermeden öldü demi.

-İsim vermedi. Ama bir kısaltma verdi. ''KK'' diye bir kısaltma.

Yılmaz elindeki kumandayı yere düşürdü, kumandanın zemine çarpma sesi odadaki kadınları korkuttu, öyle ki bir an Nihal silahına davranacaktı, hiç biri ne olduğunu anlamadı.

-KK mı dedi?

-Evet. Senin için bir şey ifade ediyor mu?

Yılmaz yatakta arkasına yaslandı, Bir an ateşi çıkmaya başladı, nabzı hızlandı kendide hissedebiliyordu, kalbimi çıkacak gibiydi, sesi titrek bir şekilde karşılık verdi.

-Çok şey ifade ediyor.

HERKES ÖLMELİWhere stories live. Discover now