HERKES ÖLMELİ

16

1

-Bundan emin misin?

Canan kazı çalışması yapan adamları izliyordu, yanında kendi ekibi de vardı, şaşırmış bir şekilde mezara bakıyordu.

-Yılmaz baş komiserin bundan haberi var mı?

-Hayır. Ona şuan için bir şey söylemem. Buradan çıkacak sonuç önemli.

Kazıyı yapan adamlar sona yaklaşıyordu, Canan ekibinden neredeyse her çıkan toprak parçasından örnek almasını istiyordu, Ekibi memnun olmasa da karşı gelmeden yapıyorlardı. Nihalin telefonu çaldı, ekrana baktığın da Yılmazın ismini gördü ve biraz duraksadıktan sonra açtı.

-Evet şef?

-Neredesin?

-Sağa sola koşturuyorum. Bir şeyler bulabilir miyim diye.

-daha yeni mezarlıkta bir kişi kovaladım. Şapkalıydı ve siyah giyinmişti, beni izliyordu yada gülbaharı tam bilmiyorum.

-Kaçırdın mı?

-İşte orası çok garip. İki el ateş ettim ve vurdum.

-Adamı öldürdün mü yoksa?

-Bilmiyorum. Ağacın arkasına saklandı ve oraya gittiğim de kimse yoktu, o iki kurşunda yerdeydi.

Nihal duraksadı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, ama mümkün değildi şuan daha önemli bir şey vardı.

-Sen işin bitince benimle büro da buluş acil.

-Tamam şef. Birazdan gelirim.

Telefonu kapattı. Neyle uğraştıkları hakkında ufak bir fikri bile yoktu, kazı ekibi sona yaklaştı. Daha dikkatli bir şekilde kazmaya başladılar artık ve son gelmişti, Nihal şaşkınlığını saklayamadı Canan da aynı şekilde, Canan sessizliği bozdu

-Bu nasıl mümkün olabilir?

Hemen aşağıya atladı ve elleriyle toprağı gezdi, çok kuruydu Nihale döndü

-Burada uzun zamandır kimse yokmuş. Böcekler buraya uğramamış, toprakta delikler yok. Burası boşmuş bayadır.

Canan araştırmaya devam ediyordu ama şaşkınlığı da devam ediyordu, Yılmazın kendi elleriyle defnettiği oğlu Fatihin mezarı boştu.

-Yılmaz baş komisere ne zaman söyleyeceksin?

Nihal duraksadı. Şüphelerin de haklı çıkmıştı kolyedeki parmak izi maktule değil Fatihe aitti bunu yılmaza söylememişti, emin olmak için Fatihin mezarını açtırmıştı, orası da boş çıkmıştı. Fatih hayatta mıydı? Hayattaysa neden babasını karşısına çıkmıyordu. Belki de birilere Yılmaza büyük bir oyun oynamak istiyordu, Yılmaz çok fazla adam içeri tıkmıştı ve neredeyse hepsi intikamını alacağını söylemişti, buda onların bir intikam oyunu olabilir miydi. Birileri yılmaza çok büyük bir oyun oynuyordu, yılmazın ayağını kaydırmak onu cinayet büro da yollamak istiyorlardı, Bunlar sıradan cinayetler değildi hepsi seçilmiş kişilerdi Nihal olayı yavaş yavaş çözmek istiyordu ama çıkmaz yol çok fazlaydı. Kendine geldi ve canana döndü.

-Bugün ona her şeyi anlatacağım.

-birkaç araştırma yaptım. Farabi hastanesinde çalışan bir kadın var. Adı Karına. Hücre Bilimi üzerine master yapmış ve çok başarılı bir doktor. ''Harvard Üniversitesi''nde okumuş ve yüksek puanla oradan mezun olmuş. Amerika'da kocası ile tanışmış ve sonra buraya yerleşmiş, kocası Türk.

-Bunu neden anlatıyorsun bana şuan?

-Onunla görüşürseniz sizin şu esrarengiz ölümler hakkında bilgi verebilir belki.

-Yılmaz ile görüşmem lazım. Ama şuan için önemli başka bir olay var. Önce burada olanları ona anlatmalıyım.