HERKES ÖLMELİ

49

-Neyi bekliyoruz burada?

-Yılmaz otur ve lütfen bekle.

-Saçmalık bu. Bahsettiğiniz şeyler tamamen saçma. Yok hayaletmiş, yok gölgeymiş. Sen polissin Betül nasıl inanabiliyorsun bunlara?

-Çünkü gördüm. Tam da burada.

-Saçmalama.

-Onu neden dinlemiyorsunuz Baş komiser Yılmaz?

-Siz doktor hanım. Başınız hala dertte.

-Belki.

Odanın içindeki hava birden değişti. Bir ses duyuldu, derinden ve titrek bir sesti. Betül sesi tanıdı, Yılmaz şaşırmış etrafına bakıyordu, Karina sakin bir şekilde koltuğunda oturuyordu.

-Burada gördükleriniz. Burada kalmalı.

Ses çok farklıydı. Derinden ve boğuk geliyordu, odanın içine yayılmıyor, sadece anlayabilecek kadar çıkıyordu.

Yılmaz ayağa kalktı. Karşısında gördüğü şey inanılmazdı, bir gölge ama yoğunlaşmış bir gölge, bir tür insana benziyordu. Ama insandan daha çok hareket eden bir hamur gibiydi. Yüzü yoktu, bir kafası olduğu belliydi. Elleri, Ayakları, Vücudu herşeyi belliydi, ama simsiyahtı. Sürekli kıvrım kıvrım hareket ediyor yerinde durmuyordu.

-Bu şey ciddi olamaz.

-Evet ciddi Baş komiser Yılmaz.

-Bu nedir?

-Bu bir insan. Sizin ve benim gibi biri. Ama hücreleri gelişmiş. Kendini saklayabiliyor, Her ortama girebiliyor, her yerden geçebiliyor duvarlardan bile.

-Bu nasıl olabilir?

-Hücreler Baş komiser. Hücreler. Dediğim gibi Hücreleri insan hücrelerinin üstünde, çok hızlı hareket ediyor ve çok hızlı gelişiyorlar. Yok oldukları gibi tekrar oluşabiliyorlar. Bu da onu ölümsüz gibi bir şey yapıyor.

-Peki serumlar? Onlar ne için?

-Her güzel şeyin bir kötü sonucu olabilir Baş komiser. Bu arkadaşımız, iki formda olabilir, 1. İnsan formunda, 2. Bu şekildeki formunda. Ben bu formuna ''GÖLGE'' Formu diyorum. Yoğunlaşmış bir gölge gibi hareket ediyor. Evet hücreleri ne kadar gelişmiş olsa da, Gölge formunda kaldığı sürede hücreleri hızlı çalışıyor ama normal insan formuna geçtiğinde hücreleri parçalanmaya ve yok olmaya başlıyor, buda onu yok ediyor. Yani onu bir silahla veya başka bir şey ile vurursanız öldüremezsiniz, ama onu gölge formunda uzun bir süre tutarsanız öldürebilirsiniz. Serumlar onu ayakta tutmaya yarıyor, parçalanan hücrelerin sayısını azaltmaya yarıyor. Serum hücrelerle savaşıyor yani.

-Peki kimsin sen?

-Onun cevabını alamazsınız Baş komiser. O hiç kimseye kim olduğunu söylemez.

-Peki cinayetler?

-Onları ben yaptım.

-Neden insanların canını kafana göre alıyorsun? Onları öldürüyorsun?

-Onlar kötü insanlar. Dışardaki insanları kandıran, ailelere, çocuklara zarar veren insanlar.

-Bunun için biz varız.

-Siz onları sadece tutukluyorsunuz.

-Ama sen öldürüyorsun. Neden?

-Çünkü kötü olan ''HERKES ÖLMELİ''.