04

169 11 1
                                    



''Nihal..''

''Kadavra zamanı.''

Canan kadavranın üzerinde oynamaya devam ediyordu, bu iş onun için bir oyun gibiydi. Abidinin organlarını çıkarmış hepsini teker teker kontrol ederken üstüne bir de Yavuz gelmişti, vücudu kesmeye başlamıştı, kapı da onu görene dek, Yılmaz içeri girdi ve kafama selamı verdi yanına doğru ilerledi arkasın da yardımcısı Nihal vardı ve durumu pek iyi gözükmüyordu ama burada olmak zorundaydı. Uzun bir süredir yılmazın yanında yardımcıydı ve bu duruma daha alışamamıştı, çok önemli bir meslek olduğunu biliyordu çünkü bir çok cinayeti çözmelerine Canan yardım etmişti ve işi buydu. ''Elimizde ne var?'' sorusu üzerine Nihal kendine geldi ve gözlerini Canana cevirdi, birkaç kesme işlemi daha yaptıktan sonra cevap gelmişti ''Hiç bir şey diyebilirim.'' Yılmaz kadavranın etrafında biraz döndükten sonra tekrar konuştu ''Lütfen ama bana bir şeyler vermelisin.'' Canan eline aldığı kalbi dışarı çıkardı, ''Şunu görüyor musun? Bu bir kalp. Erkekler de kalp ağırlığı 250-400 gram arasındayken kadınlarda ise bu ağırlık 200-290 gram arasındadır. Bu elimdeki bir erkek kalbi ve 100 gram ağırlığında yani biri veya bir şey bu kalbi yemiş.'' Yılmaz ve Nihal birbirine baktı ve öyle kaldılar bir süre, Bu dediği anlamsızdı ve sonunda Yılmaz soruyu Canana yöneltti ''vücutta kesik izi bile yok, Kan veya başka bir şey, nasıl yemiş olabilir?'' Canan neşteri kenara koydu ve eldivenleri çıkardı, ''Bak Yılmaz, 2 Maktulde de Aynı şey olmuş. İkisinin de organları yarı yarıya küçülmüş. Ölüm sebebi de bu zaten organlarının iflas etmesi. Ama bunu kim nasıl yapar bilmiyorum. Bu sefer gerçekten elimden gelen bu.''

Birkaç ayak sesi duydu, Elinde eldivenle içeri Emre girdi, dışarı çıkarılmış organları eline aldı ve bir kaba yerleştirdi, Hiç kimseyle konuşmuyor tamamen işine odaklanmıştı, kalın bacak ve kol yapısına sahip, bir polis gibi iri yapılı ve kaslı vücuda sahipti, Belki de Yılmaz ile yarışabilirdi. Ama işler farklıydı o Adli tıp uzmanıydı Yılmaz ise bir polis. Yılmaz kafa işareti yaptı ve seslendi ''Emre nasıl gidiyor? Canan bize bir şeyler den bahsetti, bunun gerçek olabilme ihtimali nedir?'' Emre elindeki kapları bir kere koydu ve döndü ''Dedikleri doğru. Tüm organlar iflas etmiş, etrafta kan veya başka bir şey olmaması çok şaşırtıcı, bir hastalık mı diye düşündüm ama değil, hiçbir hastalık bu kadar çabuk öldüremez, dün yaşayan birinin organları bugün bu hale gelemez, ne olduğundan emin değiliz, ama bir insan bunu yapamaz, Belki bir hayvan yani GERÇEK bir hayvan ama ben bu zamana kadar böyle bir hayvan görmedim.'' Dedi ve soğukkanlılığını koruyordu, Kenara bıraktığı kapları aldı ve kapıya doğru yöneldi, kapıdan çıkmadan durdu ve Canana döndü , ''Akşam ne yiyeceğiz?'' 

HERKES ÖLMELİWhere stories live. Discover now