30

73 5 0
                                    



Yılmaz emniyetin kapısından geçti biraz yorgun ve halsizdi, havalar hafif soğumaya başlamıştı ve kış aylarını hiç sevmezdi, Kötü hatıralar kaplıydı kafasında kışla ilgili. Merdiven den yukarı çıktı toplantı salonuna doğru ilerledi, kapıdan içeri girdi, U şeklinde dizilmiş masalar vardı ve sandalyelerde bulunan beş ekip arkadaşlarını gördü. Nihal ve Betül yan yana idi, Nihal güzel ve alımlı bir kızdı saçını yine at kuyruğu yapmıştı, Betül İstanbul dan gelmesine rağmen ekibe kısa sürede uyum sağlamıştı, çok seksi ve güzeldi, sürekli dar gömlekler giyiyor ve sutyenini içerisinde saklamaya çalıştığı göğüsleri gömleğini yırtarcasına düğmelerini zorluyordu, altında Mavi den aldığı kot pantolonu daracık kalçalarını sarmıştı ve onları çok güzel gösteriyordu, hafif topuklu bir ayakkabı vardı ve ayağında müthiş duruyordu. Karşı tarafta Orçun vardı, üzerin de Game of thrones dizisinin bir tişörtü vardı, diğerleri gibi resmi giyinmeyi sevmezdi, altında krem rengi bir pantolon ve krem rengi bir adidas ayakkabısı vardı. Orçun olayları çözmede çok iyiydi, kalın çerçeveli gözlüğü vardı, nişan almakta zorlanırdı ama mantık ve fikir yürütmede delilleri bulmada ve onları değerlendirme de çok iyiydi, takımın beyini olabilirdi ve ekipte lakabı '' aynştayn '' idi. Bilal Orçunlar beraber buraya gelmişti, hafif kilolu ve esprili bir yapıya sahipti ciddiyet ondan çok uzaktaydı, saçları sürekli kısaydı, çok iyi silah kullanması bir yana bir o kadarda hızlı hareket ederdi, ekip arkadaşları ona '' şimşek mcqueen '' derlerdi. Yanlarında Hatice vardı, sarı ve güzel bir saça sahipti, uzundu saçları kepçe kulaklıydı ve kulağını saklamak için sürekli saçlarını kullanırdı, üzerin de beyaz bir kapşonlu sweat vardı. Yılmaz hepsini süzdükten sonra konuştu.

-Kim başlamak ister?

Orçun girdi hemen lafa, aynştayn her zaman konuşmayı severdi zaten.

-maalesef cinayetler hakkın da hala bir iz yok. Hücre bilimi uzmanı doktor karina ile de görüştük, bu cinayetlerin nasıl gerçekleştiğine oda anlam veremedi.

-Çok güzel. Elimizden hala bir şey yok yani.

-maalesef yok.

-beyler ve bayanlar. Müdür benden bir rapor istiyor. Konya karışmış durumda insanlar sokağa çıkamıyor. Gazeteciler sürekli sıkıştırıyor. Derhal bir şeyler bulmalıyız.

Nihale döndü, Nihal elindeki dosyaları kurcalıyordu.

-Senin elinde ne var?

-Araştırdım. KK dediğin gibi ölü. Büyük ihtimal onu taklit eden bir kişi var. Onun yaptığı cinayetlerden çok haz duymuş bir kişi veya kişiler tam bilmiyorum. Zamanın da KK nın cinayetleri çok olay olmuş ve konuşulmuş.

-Araştırmaya devam. Bu işin arkasında kim var bulmalıyız.

-biri seninle oyun oynuyor çok belli. Sana acı vermek istiyor. Fatihin mezarını açıyor ve onu oradan alıyor. Senin kolyeni olay yerine bırakıyor. Ve seni yaralıyorlar. Seninle oyun oynamak istiyorlar.

-Oynayalım o halde. Hiç bir şeyden kaçacak değiliz. Biz de oyuna karşılık vereceğiz. Kimse uyumayacak, kimsenin gözünü kapalı görmeyeceğim. Telefonlar sürekli açık olacak, şarj asla %40 ın altına düşmeyecek, aradığımda hepinize ulaşacağım.

Hepsi kafasıyla söylenenleri onayladı.

-Orçun, Bilal ve Hatice siz şu esrarengiz cinayetleri kim işliyor onun peşine düşün, şüphelendiğiniz herkesi izleyin. Gerekirse doktoru bile takip edin.

Nihal, Betül ve ben ise Kara Kaptanın peşine düşeceğiz, elbet bir yer de tökezleyecek ve onu bulacağız. Çok hızlı çalışacağız, müdür bey benden bir rapor istiyor. Ona bir şeyler vermeliyim. Hadi kızlar hadi kaldırın götünüzü hadi!

Hepsi odayı terk etmeye başladı, Yılmaz odadan çıkmak için kapıya yöneldiğin de ise telefonu çaldı ve açtı.

-Baş komiser Yılmaz?

-Komiserim. Polis memuru Erdem evinde ölü bulundu.  

HERKES ÖLMELİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora