21

81 5 0
                                    



Nihal elini tutmak için uzattı, yılmaz elini kaçırmak istedi ama her şey için çok geçti, Nihal elini tutunca bir şey hisseti.

-Buda nedir?

-Hiç bir şey.

Nihal zorla yılmazın elindeki kağıdı aldı ve açtı, bir adres yazılı olduğunu gördü,

-kimin adresi?

-Bilmiyorum. (Durdu ne diyeceğini bilemedi) Rüyam da gördüm ve yazdım.

-Rüyanda bir adres gördün. Buna inanmamı beklemiyorsun değil mi?

-Peki. Şubedekilerden rica ettim ve birkaç araştırma sonucu aracın plakasından bu adrese ulaştılar. Beni vuranın Adresi olabilir.

-Ve sen bunu bana şimdi söylüyorsun!

Kağıdı elinden aldı ve dışarı doğru yöneldi.

-Dur. Ben gideceğim oraya.

-Sen daha yerinden kalkamıyorsun. Ayrıca dinlenmelisin.

Dışarı çıktı Betül onu kapı da karşıladı ve elindeki kağıdı fark etti.

-neler oluyor?

-gidiyoruz.

Çıkışa doğru yöneldiler. Yılmazın başında iki memur bıraktılar. Hemen telefonunu açtı Nihal ve son aramalardaki Orçunun numarasını tıkladı.

-Ekibi topla 10 dakikanız var.

-ne için?

-Bir adrese gideceğiz. Hazırlıklı gelin.

Telefonu kapattı ve arabaya bindi. Betülde yanındaki koltuğa oturdu. Adresi navigasyondan kontrol etti konyanın çıkışında bulunan bir bölgedeydi, sessiz sakin olan bir bölgeydi orası, büyük ihtimal müstakil bir ev olmalıydı, Nihal kafasında hemen planı kurmuştu. Aracı sürmeye başladı, ekibine adresi mesaj olarak yollamıştı hepsi evi net görecek bir yerde bekleyecekti. Kırmızı ışıkladı durmadan geçti tepe lambasını çıkarmıştı ve siren sesi sürekli çalıyordu, Betül şimdiden hazırlıklarına başlamış silahını kontrol etmiş üzerine bir çelik yelek bile giymişti, hava biraz soğuktu ve kapalıydı her an yağmur yağabilirdi, bu durum da istenilecek son şey şakır şakır yağmur yağması olurdu. Biraz daha ilerledikten sonra ilerde ekip arkadaşlarını fark etti yavaşladı ve sağa doğru çekti. Araçtan indi ve oda arkadan bir yelek aldı ve silahını hazırladı. Orçun yanlarına geldi, elindeki dürbünü uzattı.

-kontrol etmek ister misin?

-İyi olur.

Dürbünü aldı evi uzaktan kontrol etti, etrafta kimse yoktu kapının önünde siyah bir araç duruyordu, bu ateş ettikleri araç olmalıydı. İçeride de kimse gözükmüyordu.

-Dikkatli olmalıyız. Etrafta kimse gözükmüyor, Kaç kişi olduklarını veya ellerinde hangi tür silah olduğunu bilmiyoruz. Sessiz ve yavaşça yaklaşmalıyız. Orçun, Bilal, Hatice kafasıyla onayladı söylenenleri, onlarda hazırlanmıştı. Hepsi nihali takip ediyor arkasından ilerliyorlardı, eve iyice yaklaştıkların da Nihal hiç konuşmadan askerler gibi ellerini yumruk yaptı (Asker dilinde çök demekti bu işaret) herkes olduğu yerde durdu ve çöktü, ev ortalama 2 metrelik bir duvarla çevrilmişti. Nihal, Orçun, Bilal ve haticeye dönerek ellini salladı ve işaret parmağıyla orta parmağını birleştirerek evin arkasını gösterdi, Orçun kafasıyla onayladı ve evin arkasına doğru yöneldi, tekrar aynı işareti yaptı ve bu sefer de betüle evin önünü gösterdi Betül onayladı ve sessizce çökerek yürümeye devam ettiler. Duvardan atladılar, otların arasından geçerek kapıya yaklaştılar, orçungil arka çıkışı tutmuştu. Nihal elindeki silahını kapının kilit yerine doğrulttu ve iki el ateş ettikten sonra içeri daldılar. Hol boştu, Betül sağdaki odaya daldı boştu, Nihal mutfağa daldı ve boştu çıktılar salona doğru ilerlediler. Salonun ortasın da bir sandalye ve üzerinde oturan biri vardı, elleri boştu silah yoktu ama yine de düşmandı ve silahlarını indirmeden yaklaştılar.

-Kimsin sen?

-Aradığınız kişiyim.

Betül olaya dahil olmak için konuşmaya başladı.

-Bize sen mi ateş ettin?

-Evet ben ettim.

-Neden bizi öldürmek istedin?

-Sen öldürmek istemedim. İstesem şuan burada olmazdın. Görevim yılmazı yaralamaktı.

-Ne görevi? Kim verdi sana bu görevi?

-Sizin geleceğinizi biliyordu. Amaçı sizi buraya getirmekti. Sizi bekliyordum. Onun geri döndüğü söylemek için yaptım bunu.

-Kimin geri döndüğünü? Konuşsana.

-O geri döndü. Yılmaza iletin. ''KK'' geri döndü.

Nihal ve Betül birbirlerine baktılar, hiç bir şey anlamamışlardı. Bu KK da kimdi şimdi, neyin nesiydi. Betül adama doğru yöneldi konuşmaya başlayacaktı ki adamın titrediğini gördü.

-Napmış bu salak. Ölüyor.

Adam titreyerek yere yığıldı kaldı. İçtiği ilaçla intihar etmişti.

-Görevi bize KK'nın geldiğini söylemekmiş. Bizim geleceğimizi biliyormuş. Şimdide intihar etti. Fakat bu KK da neyin nesi.

Nihal konuşmuştu her şeyi anlamıştı. Buradaki her şey gerçekti. Adam ölmüştü, ellerin de ne bir isim nede başka bir şey vardı sadece bir kısaltma ''KK'' 

HERKES ÖLMELİWhere stories live. Discover now