KIZIL DALGA

25

"Nereye gidiyorsun bu saatte?" diye seslendi Ender arkasından.

"Bir şeyleri açığa kavuşturmaya."

Belki de bir devrim dalgası yaratmaya.

***

Güz garaja bir hevesle girdi ancak Venüs'ünü yerinde göremeyince ağzından bir pişmanlık nidası çıktı.

"Ya ben Venüs'ü nasıl orda unuttum? Of!" Alnına vurup hayıflandı. Gerçi hurda haldeydi ama Güz onu tamir edebilirdi.

"Nerde unuttun?" diye sordu Ender.

Babasına dönüp baktı. Ona anlatmamıştı değil mi? Neden her şeyi ondan gizlemek zorundaymış gibi hissediyordu ki?

"Geçen ben Simurg'a gidiyordum. Şey oldu..." Kafasını kaşıyıp nasıl anlatacağını düşündü.

"Ne oldu?" Ender kaşlarını çatıp garajın ortasına doğru adımladı.

"Bir şirkete gitmiştim ya ben, cihazımı tanıtmak için. İşte jüriler kabul edilmemesine rağmen cihazımı almak istediler. Ben de kaçtım. Sonrasını biliyorsun zaten."

Ender başını aşağı yukarı salladı ve devam etmesini söyledi.

Güz de kıvranmayı bıraktı ve tek seferde her şeyi anlatmanın daha kolay olacağını anladı.

"İşte yolda giderken karşıma çıktı bu şirketin görevlileri. Benimle görüşme talepleri mi varmış neymiş? Ben de kaçmaya çalıştım, o sırada Venüs'üm mahvoldu."

"Bunu bana anlatma gereği duymadın yani?" Ender'in sesi öyle otoriter ve öfkeliydi ki Güz bir köşeye sinmek istedi.

"Üzgünüm. Hiç fırsatım olmadı."

"Hangi şirkete gittin sen?"

Güz, gözlerini kırpıştırıp düşündü.

"LOT Şirketleri galiba."

Ender donup kaldı. Buna nasıl izin verebilmişti ki? Nasıl bu kadar ilgisiz olabilmişti bu konuda?

Ağzında bir küfür geveledi. Güz ise babasının tavrı karşısında afallamıştı.

"Ne oldu ki? Kötü bir şirket mi?"

Tam o sırada dışardan ayak sesleri geldi. Kapı çalındı ve ikisi de irkildi.

Ender kaşlarını çatmıştı ve etrafına endişe saçıyordu. Güz ise anlamsız bakışlar atıyordu babasına.

"Sessiz ol. Burada bekle beni."

"Ne oluyor ya?" dedi Güz fısıldayarak. Babası da eliyle susmasını işaret edip kapıya bakmaya gitti.

Misafir panelinden baktı. Karşısında beş tane adam vardı ve LOT güvenliği olduklarını belli eden şapkalar takıyorlardı.

İşte şimdi yanmışlardı.

"LOT güvenliği, kapıyı açın!"

Ender buradan kurtulmanın en kısa yolunu düşünmeye başladı. Hızlı ve sessiz adımlarla garaja ilerledi ve kapıyı kapattı. Adamlar kapıya vurmaya devam ediyorlardı.

"Çabuk, hemen gitmeliyiz buradan!" Güz'ü garajın arkasına doğru sürükledi.

"Kim gelmiş? Hem, nereye gideceğiz?" Babasına direnerek durmaya çalıştı Güz.

"Şimdi soru sorma. Ben sana her şeyi anlatacağım. Hemen buradan çıkmalıyız."

"Nasıl? Venüs'üm yok, neyle gideceğiz?"