KISIM II - GÜMÜŞ ATEŞ (3)

2.4K 262 100
                                    




*Elindeki azıcık konfetiyi sağa sola fırlatıp mekana giriş yapar. Omuzlarındaki battaniyeyi pelerinmiş gibi savurup poz keser*

Ben geldim. Özlediniz mi?

Belki bilmeyenleriniz vardır, kısaca bahsedeyim. Kızıl Dalga 2020 WATTYS KAZANANI seçildi.

Sanki kapakta kocaman yazmıyormuş gibi. Napayım, seviniyor insan.

Hayalet okuyucu olmadığınız ve bana maceramda eşlik ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Tüm yorumlarınızı okuyorum. Kahkahalar atıyorum çoğuna. Cidden harikasınız.

Söz verdiğim için bölümü buraya atıyorum. Ama artık ikinci kitaba geçmeliyiz. Ancak buradaki ivmeyi ikinci kitapta yakalayabilmemiz çok zor. KIZIL DALGA öne çıkanlarda olduğu için görülebiliyor. Ancak yeni kitap öyle olmayacak. Bu kitap tamamlandığı için buraya bölüm atmam mantıklı olmaz. Siz ne dersiniz? İkinci kitabı buradan mı yayınlayayım yoksa yeni bir kitaptan devam mı edelim?

Medyaya sizin için bir Kor parçası bıraktım. Eheheh :)

Bizimkiler sizi özledi. Mavili okumalar diliyorum. 💙

***

"İyi ki doğdun Güüüz. İyi ki doğdun Güüüz."

Güz'ün tek hecelik reniyle berbat hale gelen doğum günü şarkısını söylediler hep birlikte. Kor, o sırada bir koltukta oturur vaziyetteydi ve nefes destek ünitesi hala boynundaydı.

Güz beyaz çikolatalı ve frambuazlı pastanın mumlarını üfledikten sonra başını kaldırıp Kor'a bir gülücük attı. Daha sonra pasta kesildi ve Güz koca bir dilim kapıp, soluğu Kor'un yanında aldı. Elindeki organik kabuk presinden yapılmış çatala büyük bir parça alıp Kor'un suratının dibine soktu.

"Yavaş ol Güz. Çocuk daha yeni kalktı" dedi Çakır onun bu haline gülümserken.

Güz çatık kaşlarla ona bakıp kafasıyla zayıf düşmüş Kor'un vücudunu işaret etti.

"Görmüyor musun halini? İyi beslenmesi gerek" demekti bu.

Çakır omuz silkti.

"Haklısın ama o büyüklükte bir parçayı Dumrul'un bile tek seferde yiyebileceğini sanmıyorum."

Sözünü tamamlamasının ardından, Dumrul her nasılsa diplerinde bitmiş ve kaşla göz arasında çataldaki pastayı götürmüştü.

Bak nasıl da yiyorum, der gibi kaşlarını kaldırarak Çakır'a bakmayı da ihmal etmedi. Çakır ise sadece gözlerini devirdi.

Güz, bir boşalan çatala bir de Dumrul'a bakıp nefes verdi. Çatalı sinirle Dumrul'a sallayıp yenisini istediğini söylemeye çalıştı.

Kor ise olabildiğince canlı ve güleç görünmeye çalışarak olan biteni izliyordu Dumrul homurdanarak çatal bulmaya giderken.

"Özlemişim sizi."

Güz gözlerini kırpıştırıp en tatlı ifadesini takındı.

Kor nefes vererek güldü ve Güz'ün saçlarını okşadı.

"En çok da seni."

Güz, e herhalde der gibi kaşlarını kaldırdı. Kor ise uzanıp yanağına bir öpücük kondurdu.

Tam o sırada içeriye telaşlı adımlarla Edgü Hanım girdi. Bu günlerde daha spor giyiniyordu ancak şıklığından da ödün vermiyordu. Ama Güz, onun gözlerine her baktığında bunun sadece bir kamuflaj olduğunu görebiliyordu. Bu takımın beyni oydu ve güçlü görünmesi gerekiyordu. Güz, vicdan azabı çekmeden onunla en son ne zaman konuştuğunu hatırlayamıyordu.

KIZIL DALGAWhere stories live. Discover now