25

2.6K 309 70
                                    

"Şaka yapıyorsun." Güz, ağzı kocaman açılmış halde babasına bakıyordu.

Ender kızının tepkisine hafifçe güldü.

"Hayır yapmıyorum."

"Onu bulamazsın derken bunu mu kast etmiştin yani?"

Ender elini çenesine dayayıp başını evet der gibi salladı.

"Annenin ailesi Atlas'ın ileri gelenlerindendi. Duvar çekilmeden ve bu zehirlenmenin etkileri baş göstermeden önce biz birlikteydik. Ailesi zaten görüşmemize karşıydı. Bir de bu temas yaralanmaları ortaya çıkınca işte..." Ender, kaşlarını kaldırıp indirdi. Gözlerini perdelere sabitleyip bir süre donuk bakışlarla orayı izledi.

Güz, duyduklarının şokunu atlatabilmiş değildi. Babasını da üzmek istemiyordu ama daha fazla bilgi almalıydı.

"Baba, seni zorlamak istemem ama... Bana daha fazla detay vermelisin. Yani, söylediklerinle bir şeyleri aydınlatabiliriz belki de."

"Aklında ne var bakalım küçük hanım?"

"Bana küçük hanım demez misin. Kocaman kız oldum, yirminci yaşıma gireceğim artık. Ne küçüğü ya?" Koltukta geriye yaslanıp babasına kötü bakışlar attı.

"Tamam kızma. Neyse anlat bakalım aklındakini."

Güz, saçlarıyla oynamaya başladı. Kafasında bir sürü tilki vardı. Hangi birini anlatsa bilemyordu.

"Önce sen hikâyeyi bitir. Ondan sonra."

"Pekâlâ. Aslında fazla bir şey yok. Tahmin edersin ki Atlas ile Dünya'nın bağlarını koparmak için her şeyi yaptılar. Duvar ördüler. Para birimini değiştirdiler. Göç aldılar. Ve daha bir sürü şey işte."

"Peki, sizin döneminizde mi oldu bunların hepsi?"

Ender kulağına uzanıp hologram gözlüğünü kapattı. Ufak bir tik sesiyle gözlerinin önündeki camsı hologram kayboldu. Bunu daha bu sabah tamir etmişti. Güz'ü biraz bulanık görüyordu artık.

"Annenle ben bardağı taşıran son damlaydık. Arıkan ailesi manşetlere düşmeden işi bitirmeye çalıştı. Ve sonra işte bu petekleri ördüler."

"Vay be. Babama da bak sen. Demek bu duvarı siz ördürdünüz ha? Aşka gel!" Güz bir anlık duygu karmaşasıyla söylemişti sözleri. Sonra biraz cıvıklık ettiğini fark edip toparlandı.

Ender ise hafifçe gülümsüyordu kızına. Ona baktıkça Selvi'yi hatırlıyordu. Hem de her seferinde.

Güz asıl önemli soruyu sormadan önce boğazını temizledi.

"Bu suları ilaçlama olayı ne zaman başladı?"

Ender bir süre düşündü. Sonra pek de emin olmayarak cevap verdi.

"Galiba annen mezun olduktan birkaç yıl sonra. Yani... Duvar örülmeden önceydi de, tam zamanını hatırlamıyorum."

Güz uzanıp babasının kolunu yakaladı.

"Hatırla baba! Çok önemli bu!" Kararlı gözlerini babasına dikti.

Ender nefes verip düşünmeye devam etti.

"Temas yaraları ve solunum yolu iltihapları oluşmaya başladığı zaman mıydı? Ya da yakın bir tarih?"

Ender kaşlarını çatıp kafasını salladı.

"Yüksek ihtimalle öyle. Bir dakika, sen nereden biliyorsun ki?"

Güz artık alacağı tüm cevapları almıştı. Zafer edasıyla koltuktan kalkıp hızla garaja yöneldi. Bir an önce gidip her şeyi anlatmalıydı Simurg tayfasına. Edgü Hanım ne yapılacağını bilirdi.

KIZIL DALGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin