24

2.7K 324 193
                                    

On dakika sonra Simurg'un asansöründen iniyorlardı. Cesur da Güz'e kötü kötü bakışlar atarak onun gücenmesini sağlıyordu. Hızlı adımlarla asansörden inip merdivenlere yöneldi.

Güz de gözlerini devirerek peşinden gitti.

"Cesur."

Durmadı.

"Cesur, dursana." Kolundan tutup onu kendine çevirdi. Cesur, ifadesiz bir suratla bakıyordu ona.

"Ne var?"

Güz, kollarını kavuşturarak nefes verdi. Çocuk gibi davranıyordu Cesur.

"Özür dilerim tamam mı? Sana öyle çıkışmamam gerekirdi."

Cesur gözlerini kapayıp açarak stabil ifadesiyle Güz'e bakmaya devam etti.

"Özüre gerek yok." Dönüp ilerlemeye devam etti.

"Ya dursana!" Güz koşup ona yetişti.

"Neden böyle davranıyorsun?"

Cesur, Güz'ün yüzüne bakmak yerine gözlerini dev ekranlara dikti.

"Nasıl davranıyorum?"

"Böyle işte. Birkaç gündür doğru düzgün konuşmadın bile benimle."

"Sana öyle gelmiştir. Yoksa seninle bir alıp veremediğim yok." Hala Güz'ün suratına bakmıyordu.

"Yüzüme bak" dedi Güz, Cesur'un çenesini tutup kendisine bakmasını sağladı.

"Ne oldu? Yanlış bir şey mi yaptım?" Eli yavaşça çenesini bıraktı. Gözleriyle Cesur'un sarı halkalarının küçülüp büyümesini izliyordu.

Cesur cevap vermedi. Bir süre öyle kaldılar.

Cesur ne diyeceğini bilemiyordu. Güz'ün dokunuşunun etkisinden çıkamamışken bir de gözleri girmişti devreye şimdi. O kahverengi iri gözleri, büyülüyordu insanı.

Cesur hafifçe yutkundu. Daha fazla dayanamayıp gözlerini kaçırdı.

"Bir şey yapmadın sen." Bir adım uzaklaşıp araya mesafe koydu. Güz'ün bahar kokusu onu sarhoş ediyordu.

"Ben saçmalıyorum sadece." Saçlarını hırsla karıştırdı ve botanik bahçesine doğru ilerledi.

Güz de peşinden gitti.

"Cesur, iyi misin sen? Ne demek istedin, anlamadım."

Cesur bir salkım söğüt ağacının altında birden durdu ve Güz de hızını alamayıp sırtına çarptı.

"İyi değilim" dedi fısıldarcasına. Gözleri deli gibi etrafı kolaçan ediyordu.

"Ne yaptın bana? Neden böyleyim ben?"

Güz, neden bahsettiğini anlamıyordu. Cesur için endişelenmeye başlamıştı.

"Ne diyorsun anlamıyorum. Düzgünce anlatsana." Yakınına gidip gözlerine bakmaya çalıştı ama Cesur bunu reddediyordu.

Bir an durup ne yaptığını idrak etti Cesur. Güz'ün endişeli suratına baktı. Daha ileri gitmeden kendini toparladı.

"Yok bir şeyim. Sinirlerim bozuldu sadece. Kusura bakma." Gözlerini kaçırarak Güz'ü itti ve hızla çıkışa yöneldi.

Güz ise arkasından bakakaldı. Ne olup bittiğini zerre kadar anlamamıştı.

Derken Cesur tak diye durdu. Bir süre öylece bekledi ve arkasını döndü. Gözlerinde Güz'ün daha önce görmediği bir ifade vardı. Öylesine kararlı adımlarla yaklaştı ki, Güz bir iki adım geriledi.

KIZIL DALGAWhere stories live. Discover now