bir: başıboş tanrı

Start from the beginning
                                    

Yüzünü iyice asmış olan kız sesli bir şekilde küfretti ve başındaki karı temizledi. Fetus'un onu duyma ve Leo Valdez'in buraya dalma ihtimalini düşününce Carmen daha sessiz olmasını gerektiğini hatırladı. Eğer her iki adımda bir düşmeye kalkarsa zaten sabah olurdu.

Hızlı ve temkinli adımlarla Zeus Yumruğu'na kazasız belasız ulaştı. Karla kaplı arazi de ki taş yığını kendini kolaylıkla belli ediyordu.

Bu yüzden labirentin girişini bulmak Carmen için düşündüğünden daha basit oldu. Karla kaplı girişi eliyle temizledi, soğuk demir kızın eline geldiği zaman Carmen rahat bir nefes verdi. Ağır taş girişi kolaylıkla açtı ve nemli ılık girişten aşağa kendini bıraktı.

Soğuk hava rutubetli koridorlara adım atar atmaz güçlü bir rüzgar oluşmuştu. Carmen kolaylıkla yerden kalktı ve çantasından feneri aldı. Sarmaşıkla kaplı duvara elini koydu ve kaybolmamak için biraz önce küfrettiği Zeus'a sesli bir şekilde dua etmeye başladı.

Will her zaman Carmen'nın sesinin ömrü boyunca duyduğu en iyi kadın seslerinden biri olduğunu söylerdi. Carmen şarkı söylemezdi fakat konuşurken ona aval aval bakmaya başlayan onlarca kişi olmuştu onun hastalıklı bedenine bu sesi pek yakıştıramazlardı genelde.

Sarmaşıkların yerini soğuk taşlar alınca Carmen bir sapağa varacağını anladı. Yaşlı labirent onunla dalga geçer gibi kıza bir seçenek sunmak yerine onu doğrudan yeraltı dünyasına attı.

Attı derken Carmen ciddiydi. Altında olan birbirinin eşi kesilmiş taşlar üzerinde yürürken eni otuz santim olan kaya kum gibi parçalara ayrıldı ve kızı yer çekimi yardımıyla yere çekti. Feneri taş zeminde yuvarlanırken gürültü çıkardı ve Carmen'nın duyduğu son ses de bu oldu.

XXXX

Carmen düşerken çığlık falan atmadı. Hatta ağzından çıkan tek sözcük kahretsin olmuştu. Yere çakılıp omurgasının kırılacağını düşündü ve acı dolu sonu için gözünü kapadı. Hayatının böyle sonlanacak olması oldukça trajikomikti, yaptıkları yüzünden Ceza Tarlaları'nda sürünecekti.

Fakat yere çarpmadı bunun yerine yeraltında soluk, sarı otlar arasında gözünü açtı. Yerden kalkarken kuru toprak elleri arasında parçalandı kurtarıcısına bakmak için başını kaldırdığında karşılaştığı manzara onu pek şaşırtmamıştı.

Thanatos tıpkı hatırladığı gibiydi. Üzerinde gri bir tişört ve basit bir pantolon vardı. Sıkın görünen çehresine rağmen büyüleyici bir güzelliğe sahipti. Esmer teni oldukça soluktu, birkaç haftadır aldırmadığını sakallarıyla oldukça pasaklı duruyordu.

Gri gözlerini Carmen'a diktiğinde kız iliklerine kadar ürperdi. Onu her gördüğünde içini saran ölüm nefesi ve öldürme iç güdüsüne engel oldu Carmen. Amcası ölü bakışlarını ondan çekti ve nefesini dışarı üfledi.

"İsimsiz, seni böyle işinden alelacele alıkoyduğum için beni affet." Carmen içinde tuttuğu nefesi verdi İsimsiz bu lafı duymayalı oldukça uzun bir zaman olmuştu.

"Bana Carmen de, lütfen." Thanatos bunun bir rica olmadığını anlamış gibi görünmesine rağmen bir şey yapmadı. Sadece ölü gibi bakan gözlerini kıza doğrulttu.

"Naomi'nin sana verdiği isim, bir isimin olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Tıpkı bana verecek bir ruhun olmadığı gibi." Thanatos'un bakışlarında acıma belirdi fakat tekrar eski haline döndü.

Hypnotic | nico di angeloWhere stories live. Discover now