Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)

Özel Bölüm 3 : Ali & Elif

Ve aşklar, hep aynı kalır...

Ali, gizlice Elif'i izliyordu. Genç kadın kitapçı dükkanında, bir köşeye oturmuş kitap okuyordu. Sahafta birkaç öğrenci de ellerinde kitapla Elif'ten biraz uzakta oturmuşlar kitap okuyorlardı.

Birkaç tane genç kız da raflardaki yeni çıkmış kitaplara bakıyorlardı.

Ali, elindeki beyaz gülü arkasına sakladı ve gülümseyen gözlerle karısını izlemeye devam etti.

Kasadaki kız onu içeri girer girmez tanımış hemen Elif'e haber vermek istemişti ama Ali buna engel olmuştu.

Elif okuduğu kitaba dalmış gibiydi. Mekâna giren çıkan olsa bile dönüp bakmıyordu.

Ali etrafa bakındı ama kızları Aslı'yı göremedi. Elif sahafa geldiği zaman henüz üç aylık olan kızlarını da getiriyordu. Kızı için kendi odasına beşik almış, ayrıca Aslı için bir de özel bir dolap getirmiş içine Aslı'nın eşyalarını koymuştu.

Ona gözü gibi bakıyordu. O kadar güzel bir anne olmuştu ki, Ali ona imrenmeden edemiyordu. Her geçen gün ona daha fazla aşık oluyordu.

Sanki mümkünmüş gibi ona daha da kapılıp gidiyordu. Aşkı, arzusu,sevgisi hiç eksilmiyordu.

Ve bu durumdan zerre şikayeti yoktu genç adamın. Aksine, çok hoşuna gidiyordu bu durum.

Nasıl gitmesindi ki? Güzeller güzeli bir karısı vardı. Sadece güzel de değildi Elif. Hayat dolu, aşk dolu, iyilik, merhametlik doluydu genç kadın. Ailesine, Ali'ye, kızına çok bağlıydı.

Hem kocasına hem de kızına gözü gibi bakıyordu Elif.

Birer bebekmis gibi ilgileniyordu kocası ile de.

Koca adam karısının elinde ilgiye muhtaç bir çocuk haline geliyordu. 

Ali gülümseyerek yavaş adımlarla, kitap okuyan gençlerin önünden geçti ve kendisine kısmen arkası dönük olarak oturan Elif'in dibine kadar geldi. Genç kız kitap okumaya o kadar dalmıştı ki, çıkan ayak seslerini pek duymamış gibiydi ya da seslerin Ali'den geldiğini düşünmemiş de olabilirdi. 

Bugün üzerinde, baharlık bir elbise vardı. Dirseklerine kadar bol, dökümlü bir elbiseydi bu. Beyaz, ama üzerinde çeşit çeşit rengarank çiçek resimleri olan, bir elbiseydi. Elbise dizlerinde bitiyordu ama Elif oturunca, eteğin ucu baldırına kadar çıkmıştı. Kusursuz bacakları, Ali onlara bayılıyordu, üst üste atılmıştı. 

Genç kadının ayağında ise siyah bir çiçekli sandalet vardı. Ali onun ayaklarına bayılıyordu. Sevişirken ya da sevişmezken, genç adam, karısının ayaklarına her zaman özel ihtimam gösteriyordu. Belki de bilmediği bir ayak fetişi vardı özelliğinde ama sanmıyordu genç adam. Elif'ten önce beraber olduğu hiçbir kadının ayağıyla ilgilenmezdi. Sadece ayağı da değil, hiçbir detayını bu kadar aklında tutmazdı. Ama bu kadın, Ali ona karısı diyordu elbette, başkaydı. 

Onun küçük sevimli ayakları Ali'yi delirtiyordu. Elleri, bacakları, kalçaları, göğüsleri, gözleri, dudakları, çenesi, kirpikleri hatta bazen almakta geciktirdiği kasık kılları bile, genç adam için önemliydi. 

Ali elindeki beyaz gülü ona vermeden önce, Elif eğilmiş olduğu için ortaya çıkan ensesine, sonra da kıvrılan boynuna baktı. Saçlarını sıcak olduğu için gelişigüzel bir şekilde tepesinde tutturmuştu. 

Beyaz boynu ortaya çıkmış, yanağı, çenesi Ali'nin baktığı taraftan tam da öpülmelik görünüyordu. Genç adam çoktan harekete geçen erkekliğini kimse görmeden eliyle kontrol etmek ister gibi kendi kasığına bastırdı ve zihninden, "Uslu ol."diye fısıldadı.