Bölüm 14 : Pişmanlık

129K 4.8K 365
                                    

Sonra kalktın sen geldin..

..ben de kalktım seni sevdim!Seni sevdim bu zamanda kolay mı böyle bir şey?..bir dolu boşluğun, sıkıntının ve kabusun..tortusundan sıyrılıp tutunarak gölgene,kalktım ben seni sevdimbir anlamı olmalı...

_____________

Gözlerimi açtığımda önce bir is kokusu doldu burnuma..ardından sirke kokusu, daha sonra çıtır çıtır ses çıkaran ateşin sesini dinledim. Bütün vücuduma iğneler batıyormuş gibiydi, dahası hiçbir şey hissetmiyordum. Sanki içimde tarifi edilemez bir boşluk oluşmuştu. Yavaşça gözlerimi etrafta gezdirmeye çalıştım. Bu bile yorucu gelmişti. Sirke kokuyordum. Ne demekti bu? Ali benimle mi ilgilenmişti? Kafamı tavana çevirdim. Ali'nin benimle ilgilenmiş olması nedense moralimi bozmuştu.

Ahşap bir çatı bana bakıyordu. Karadeniz evlerinin çatılarına benziyordu, yukarıya doğru üçgen bir çatı. Görüntü çok güzeldi. Oldum olası böyle çatılı evlere, özellikle ahşap ise bayılırdım. Yavaşça doğrulmaya çalıştım ancak vücudumda sanki tonlarca yük varmış gibiydi ve kendimi kaldırmakta zorlanıyordum.

Hafifçe doğruldum sonunda ve yorgun gözlerle etrafı incelemeye başladım. Şöminedeki odunlar bütün salonu ısıtmıştı. Buranın Ali'ye ait olmasına şaşırmıştım çünkü ev gayet renkliydi ve çok güzeldi. Salon oldukça büyüktü. Tek bir yerde koltuk takımı vardı o da şömineye yakın konuşlandırılmıştı. Krem rengi kanepelerden birinde uzanıyordum. Yerde pelüş toz pembe bir halı vardı. Ortasında siyah bir sehpa vardı, üzerinde sadece bir bardak su ve peçete üzerine konulmuş iki tane ilaç vardı.

Pencereler orta büyüklükteydi, arada gök gürlemelerini duyuyordum ama yağmur sesi gelmiyordu. Üşüdüğümü hissettim. Üzerimdeki örtüyü hafifçe kenara çektim ve ayağa kalkmaya çalıştım. Bütün vücudum dermansız kalmış gibi sendeledi. Lavaboya gitmem gerekiyordu. Ali ile aramızda geçen o olaydan önce de tuvalete ihtiyacım vardı zaten. Şimdi ise ihtiyaç bambaşka bir boyuttaydı, artık tutamayacak duruma gelmiştim. Mesanemi zorluyordu.

Ali ortalarda görünmüyordu. Beni buraya bırakıp gitmiş miydi? Ondan bunu beklerdim elbette. Belki de korkmamı istediği için böyle davranmıştı ben korkunca da durmuştu. Başımın dönmesi ile tekrar kanepeye oturduğumda kendi başıma bunu başaramayacağımı anladım.

Elim istemsizce başıma gitti. Saçlarım nemliydi. Üzerime baktım ve kıyafetlerimin olmadığını gördüm! Onun yerine uzunca bir eşorfman üzerine de uzun kollu bir kazak giydirilmişti ve her ikisinin de Ali'ye ait oldukları belliydi. Ayaklarımda da iki tane çorap vardı. Şaşkınlıktan gözlerimi belertemeyecek kadar yorgun hissediyordum.

Ali beni soymuş ve giydirmişti! Bunu bir türlü idrak edemeyen beynim, bozuk plak gibi takılmış zihnimde döndürüp duruyordu bu durumu.

"Uyandın mı?" diyen sesi duyduğumda istemsizce kafamı sesin geldiği tarafa çevirdim. Ali bütün heybetiyle karşımda duruyordu. Onun saçları kuru görünüyordu ve üzerini değiştirmişti. O da bir eşorfman giymiş, üzerine de uzun bir kazak giymişti benim gibi ama ayaklarında çorap yoktu. Dikkatimi çıplak ayaklarından çektim. Onu görünce ritmi değişen kalbime kısa bir küfür geveledim ağzımda ve ona daha fazla bakmaya dayanamayarak önüme döndüm, tekrar kalkmaya çalıştım. Ama yine kalkamadım.

Anında yanımda bitti ve kolumdan tuttu.

"Nereye gideceksin? Bünyen zayıf düştü, kalkma bana söyle ben yaparım ne istiyorsan.." dediğinde inanamazca ona çevirdim bakışlarımı. Bu adam gerçek miydi? Bu iyi tavırları da neydi böyle? Pişmanlığı yüzünden mi böyle davranıyordu?

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now