Bölüm 1 : Yemin

165K 6.6K 278
                                    

Evet, ilk bölüm çıktı ellerimden bugün. Şu an hatta. Bir süre yazmamayı düşünüyordum, tam toparlamak adına ama..daha fazla bekleyemedim, şöyle bir giriş yapalım dedim. Biraz kısa farkındayım, bu bölümlük böyle olsun.

Sevgiler..

_____________

"Ne olurdu? Birbirimize birkaç sene sonra tesadüf etmiş olsaydık! O zaman hayatımız belki bambaşka bir şekil alırdı. O zaman sana tâbi olur ve bundan zevk duyardım. Fakat şimdi, hiçbir faydası olmadığını bile bile, yanlış ve mânâsız bulduğum şeylere oyuncak olmak, bütün sevgime rağmen imkânsız..."

________

"Abi dükkan bu," dedi Kemal oturduğu yerden karşısındaki eski sahaf dükkanını göstererek. Ali'nin şoförüydü...aynı zamanda güvendiği tek insan da olduğu söylenebilirdi. Yolun karşı tarafında arabayı parketmiş, zaten tek yönlü olan asfaltı daha da daraltmamak için arkalarında bulunan evin de önünü kapatmıştı arabayla. Sonra devam etti dükkana bakarak.

"Kız burada çalışıyormuş, aylık kira veriyormuş dükkan sahibine. Başka bir geliri yok. Dükkanın üstündeki evde oturuyor. Her gün sabah yedide açıyor onda kapatıyor dükkanı." Kemal anlatadursun Ali keskin siyah gözlerini dükkana dikmiş put gibi oturuyordu.

Aklından geçenler, hissettiği öfke..anlamalandıramadığı bir merak içinde günün bu saatinde birden ofisten çıkıp buraya geldiği için hala doğru yapıp yapmadığını düşünüyordu. Dükkana ve onun üzerindeki eve şöyle bir baktı. Küçücük bir dükkandı gördüğü.. Kaldırımları dökülmüş, camlara kitap alıntıları olduğunu düşündüğü kağıtlar asılmıştı çünkü Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabını nerde görse tanırdı. Dükkan yıkık dökük bir harabeye benziyordu.

Üstteki evin balkonundan aşağıya doğru sarkan sarmaşıklar şirin bir görüntü verse de.. bu binanın ne kadar dayanıklı olduğu tartışılırdı. Küçük bir kapısı vardı, eğer oradan içeriye geçmek zorunda kalırsa bayağı bir eğilmek zorunda kalacaktı. Kaldırımın altında kalan bir girişi vardı dükkanın. İçerisi pek görünmüyordu çünkü güneş vurmuyordu dükkanın önüne. Kemal anlatmaya devam ediyordu ama Ali bir türlü kulak veremiyordu..çünkü dükkanın kapısı açılmış iki genç kız gülerek dışarı çıkmıştı. Birisinin liseli olduğu belliydi çünkü üzerinde üniforma vardı ve elinde de küçük şirin bir poşet tutuyordu.

Diğeri ise ondan biraz daha uzundu ve beline gelen saçlarıyla her kahkaha atışında savrulan dalgaları izlemeden edemedi Ali..Üniformalı olana pek dikkat etmemişti. Gözleri, siyah saçlı güzel bir fiziğe sahip olan ama güzel bir giyime sahip olamayan şu kızdaydı.

O üstündeki neydi Allah aşkına? O uyumsuzluk? Gözlerini devirmeden edemedi. Kız siyah şalvar tipi tayt üzerine gri bir kısa gömlek giymişti. Yakışmıştı da gerçi ama Ali bile ondan daha iyi bir kombin yapabilirdi. Boşverdi. İzlemeye devam etti. Kemal de radyo arası geçişler yapıyordu kısık ses ile. Zaten Ali istese de kızların ne konuştuğunu duyamazdı uzaktaydılar.

Sadece arada gülüşmeleri kulağa çalınıyordu o kadar. O sesin tınısı titretmişti siyah gözlerini. Çıkan seslerin hangisine ait olduğunu bilemiyordu ama bir tahmini vardı az çok, uzak mesafeye rağmen. Hal ve hareketlerden anladığı kadarıyla.

Koyu bir muhabbete dalmış gibiydiler ayaküstü. Üniformalı kız hararetle bir şeyler anlatıyordu, uzun saçlı kız da onu dinliyordu keyifle. Sonra ellerini kaldırıp üniformalı kızı sıkıca sardığını gördü. Sonra yanaklarını tutup öptüğünü ve onu uğurladığını izlerken kalbine çöken rahatsızlık hissinin nedenini sorgulamaya dahi gerek duymadı. Bu kızın, O kız olmasından endişeleniyordu ve içindeki bir ses 'evet, bu kız O!' diye bağırıyordu kulaklarına doğru.

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now