Bölüm 7 : Anlamsız Tavırlar

115K 5.2K 320
                                    

Ölürsem yalnızlıktan ...o Senin kötü kalbinden ...fikrimin dikenlerinden ...batıyorsun hala derinden ....

Sonunda ayrılıp birbirlerine bir kol boyu mesafede durup birbirlerini incelediler. Elif hala inanamıyordu, yıllar önce üniversite için yurt dışına gitmesi gerektiğini söyleyip ilişkilerini beraber bitirdikleri çocuk karşısında duruyordu. Yıllar onu çok değiştirmese de yakışıklı yüzüne olgunluğun izleri eklenmişti.

"Kızım neredeyse hiç değişmemişsin," diyordu genç adam. "Daha da güzelleşmişsin ..seni deminden beri izliyorum..acaba Elif mi değil mi deyip durmaktan sıkıldım kendimi burada buldum. Zati bana dönmenle senin olduğundan emin olmam bir oldu." Diye eklemişti. Ali taş kesilmiş onları izliyordu ve ikisi de varlığından habersizler gibiydi.

"İnanamıyorum Enver." Dedi sonunda Elif. "Buraya mı geldin okumaya?" Enver yüzüne çok yakışan bir gülümsemeyle cevap verdi.

"Aslında Amerika'da okudum şu an karşında çok başarılı bir doktor var küçük hanım. Buraya da öyle kısa bir tatil yapmaya gelmiştim. İyi ki de gelmişim, seni görecekmişim meğer." Elif gülümsedi.

"Ah, eski hayatımdan bir insan görmek o kadar mutlu etti ki beni anlatamam." Dedi samimi bir tonla. Enver, yanlarında dikilen Ali'yi yeni fark etmiş gibi ona döndü. Elif Ali'yi tamamen unutmuştu. Gözlerini Ali'ye çevirdiğinde garip bir ifade ile ikisine baktığını gördü. Neydi gözlerindeki? Sanki ikisini de boğmak ister gibi bakıyordu. Onun bu bakışlarından ötürü kendisi utandı.

"Enver.." dedi Ali'yi göstererek. "Ben evlendim, balayındayız aslında. Eşim Ali." Enver'in bir an için yüzünün düştüğünü gören Ali kendine zor hakim oluyordu. Gözü önünde resmen karısına ilgi gösteriyordu.

"Ali..bu da ..şey Enver, eski bir arkadaşım." Diye tanıttı iki genç adamı birbirine. Enver yüzünü geri toparlamış, samimi olmayan bir gülücükle elini uzatmıştı Ali'ye. Ali önüne uzatılan ele şöyle bir baktı ve kafasını kaldırıp adamın gözlerinin içine baktı. Kısa bir uyarı bakışıydı bu. Mesajı alsan iyi olur dostum diye geçirdi içinden. Bu kız benimle evli artık diye söylendi. Sonra bu çıkışlarına bir anlam veremeyip elini sıkmaya niyetlendiğinde adamın yüzü asık bir şekilde elini geri çektiğini gördü. Omuz silkti.

"Demek evlendin," dedi şakayla Elif'e. "Beni beklemedin demek." Diye takıldı. Elif onun hareketlerine bir anlam veremedi, ne yapıyorsun der gibi baktı Enver'e. Enver göz kırptı. Elif, Ali'nin gerildiğini anlayabiliyordu. Yanındaki beden kıpırdamadan ikisini izliyordu.

"Bekleme demiştin," dedi Elif. Şakayla karşılık veriyordu. Ali'nin bunu umursamayacağını düşündü ama yanılıyordu. Ali öfkeden kuduruyordu.

"Doğru öyle demiştim, şimdi bunu söylediğime pişman oldum." Deyip hınzırca gülümsedi sonra telefonunu çıkardı.

"Bana numaranı versene yine görüşelim, tabi kocan izin verirse?" diyerek Ali'ye baktı Enver. Ali gözleriyle adamın ağzını burnunu kırıyordu. Elif onun yerine konuşmuştu bile.

"Ali anlayışlıdır, arkadaşlarıma karışmaz." Diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştıysa da havadaki gerginlik kopma noktasına gelmiş gibiydi. Ali sesini dahi çıkarmıyordu çünkü ağzından tek bir kelime çıksa kendini tutamayacağını biliyor, hissettiği aptalca kıskançlık duygusunu kabullenmek istemiyordu.

"Sorun değil. O kadar da maço birisi değilimdir." Diyerek omuz silkti. Elif onun bu tavrı karşısında istemeden de olsa bozulmuştu. Ali'nin bu sinirli tavırlarını görünce Enver'den hoşlanmadığını anlamış dolayısıyla ondan hoşlanmamasının kendisini kıskandığı anlamına gelebileceğini düşünmüştü ama görünen o ki yanılıyordu.

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin