Bölüm 31 : Küçük Bir Hayat

139K 4K 129
                                    

Hayat, güzel bir aile ile güzel.

Güneş ışıkları bütün görkemiyle odanın içine süzülmeye başladığında Ali gözlerini kırpıştırarak açtı. Oldum olası yüzüne Güneş'in vurmasından hoşlanmazdı. Hele ki sabah böyle uyanmayı hiç sevmezdi. Yine de kaç gündür devam eden yağmurlu günlere nispeten sabaha böyle Güneş ışıklarıyla uyanmak, insanın içini başka bir huzurla kaplıyordu.

Genç adam kirpiklerini kırpıştırarak Güneş'e alışmaya çalıştı. Sonra göbeğinin üzerinde ve bacaklarının arasına dolanmış bir ağırlık hissetti. Beyni daha ne olduğunu idrak edemeden kalbi son sürat çarpmaya başladı.

Gözlerini mutlulukla yumdu. Burnu mis gibi O'nun kadınsı kokusuyla doldu. Gecenin izlerini belli eden ağır, yoğun bir kokuydu bu. O kokuda kendi teninin de kokusunu alabiliyordu.

İnsanın kokusunun sevdiğinin kokusuna karışması ne güzel bir şeydi. Birbirimize tamamiyle aitiz artık diye düşündü. Göbeğine sarılmış bir kol ve bacaklarının arasına girmiş küçük bir bacak. Ali o bacağın nasıl da kışkırtıcı bir güzelliğe sahip olduğunu çok iyi biliyordu. Gece boyu özellikle onun yumuşak bacaklarına ihtimam göstermişti.

Gözlerini yumdu ve boynuna değen ılık nefesin tadını çıkardı. Her sabah böyle uyanmaya kesinlikle alışabilirdi. Yorganın altında tenine değen ten, kollarının arasındaki duruşu ve uyuyuşu.

Ali özlemle gözlerini iyice açtı ve iyice hareketlenen erkekliğini zihin gücüyle sakin tutmaya çalıştı. Gece onun tadına doya doya bakacağım derken sevdiğini çok yorduğunu fark etmişti. Son seferinden sonra genç kadın nefessiz çığlığıyla göğsüne yığıldığında Ali onu sıkıca sarmış ve uykuya dalmışlardı.

Ve gece nasıl kollarına almışsa, sabah yine aynı yerde aynı pozisyonda uyuyordu. Yorgunluktan hareket bile etmemiş gibiydi. Hınzırca gülümseyerek biraz geri çekildi ve onun yüzünü görmek için başını yan çevirdi.
Nefesini tuttu. Erkekliğinin sakinleşmesi kesinlikle mümkün değildi.

Kalbi olağandan daha hızlı, daha da hızlı atmaya başladı.
Elif kendini kaybetmiş bir şekilde uyuyordu. Güzel kırmızı dudakları öpülmekten şişmiş, dişlenmekten berelenmişti.

Saçları, Ali gece boyunca o saçları özenle sevmişti, dağılmış, yastığa pelerin gibi serilmişti. Birkaç tutam yüzüne düşmüş, güzel gözlerinin birinin üzerinden minik burnunun altına doğru kıvrılmıştı. Ali o küçük saç tutamını özenle aldı ve incitmekten korkar gibi dikkatlice burnuna götürüp kokladı.

Ah. Nasıl da hayat kokuyordu. Nasıl da umut. Nasıl da aşk. Nasıl da o kokuyordu.
Elinde saç tutamıyla gözlerini onun üzerine dikti. Uzun kirpikleri kusursuz bir güzellikle gözaltlarına doğru serpilmişti. Halinden memnun bir şekilde Ali'nin kolunun üzerinde uyuyordu.

Ali daha fazla onu izlemeye dayanamadı ve eğilip gece boyunca öpmeye doyamadığı nefis dudaklara tüy yumuşaklığında bir öpücük kondurdu. Kafasını kaldırıp bu hareketten uyandı mı diye genç kadının yüzünü inceledi.

Uyanmamıştı. Aynı miskinlikle uyumaya devam ediyordu.
Eğildi çenesine bir öpücük kondudurdu. Ondan bir ses duymayınca yanağına da bir öpücük kondurdu. Genç kadın uyumaya devam ediyordu.Gülümseyerek burnuna da bir öpücük kondurdu.

Ondan yayılan çiçek kokusu başını döndürüyordu. Onun yorganın altında o kışkırtıcı vücuduyla uyuduğunu biliyordu. Yorganın ucunu hafifçe kaldırsa aklını çıldırtacak kadar güzellikteki göğüslerini görecekti. Ve kendini tutamayıp kızı yiyip biterecekti.

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now