Bölüm 26 : Elif'im Noktalandı

141K 4.2K 220
                                    

'Ölüm, ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım.'  

Multimedyadaki türküyü dinlemenizi tavsiye ederim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Multimedyadaki türküyü dinlemenizi tavsiye ederim. O türküyü çok sevdiğim için bu bölümde oldukça değindim. Bölüm başlığı da türkünün içinde geçen bir sözdür.

   "Bu çizmelerle gerçekten de yürümek çok zor Ali." diyerek homurdandı Elif. Ali dışarıya çıkmadan evvel, ona oldukça büyük bir sarı çizme vermişti. Her taraf çamurdu ve kendi ayakkabılarıyla ormana yürürlerse ayakları berbat bir şekilde çamura batmış olurdu.

Elif gerçekten de yürümekte zorlanıyordu, ayağında iki tane kalın çorap olmasına rağmen çizme ayakları için çok büyüktü ve aynı zamanda dizlerine kadar geldiği için büyük bir ağırlık yapıyorlardı. Dolayısıyla da penguen adımları atmak dışında bir şey yapamıyordu.

Ali ise onun bu sevimli hallerini içine çekmekle meşguldü. Onun yürümeye çalışmasını, bazen tökezlemesini bazen bir çamura batıp Ali'ye sövmesini keyifle izliyordu. Arada uzanıp tutkulu öpücükler çalıyordu sevdiğinin soğuktan büzüşmüş dudaklarından. Ancak yetmiyordu. Ona hiçbir zaman doyabileceğini sanmıyordu. Üstelik ona gerçek anlamda sahip olmamıştı bile henüz.

"Sevgilim, az kaldı. Birazdan gelmiş oluruz." Kollarını onun beline doladı ve kendisi yürürken ona destek oldu. Elif onun bu ani yaklaşımı ile soluğu kesilse de belli etmedi. Kalbi kuşlar gibi kanat çırpıyordu. Bu adam onun soluğunu kesiyordu.

"Ne zaman geleceğiz acaba? Yarım saattir yürüyoruz." Homurdandı ve eldivenli elleriyle Ali'nin göğsüne minik bir yumruk indirdi. Parmakları eldivenin içinde bile buz kesmişti. Ali birden durup onu koltuğunun altına kıstırınca ve eğilip dudaklarından adam akıllı öpünce Elif neye homurdandığını unuttu ve mayhoş gözlerle sevdiği adamın gözlerine baktı.

Ali sırıtarak yürümeye devam etti. Onun üzerinde böyle bir etki bırakabildiği için kendini çok iyi hissediyordu. Erkeksi gururu adeta coşuyordu.

Bir süre sonra su sesi duyulmaya başladı.

"Bu su sesi mi?" diye inledi Elif. "Burada bir nehir mi var?"

Ali göz kırparak onu nehirin olduğu tarafa doğru yönlendirdi. Elif yolculuk için daha heyecanlıydı şimdi.

Biraz daha yürüdükten sonra nihayet nehir kıyısına geldiklerinde manzaranın güzelliği ile dondu kaldı Elif. Pırıl pırıl nehir güneye doğru akıp giderken oluşturduğu görüntü o kadar güzel, o kadar berraktı ki etkilenmemek elde değildi.

"Ali burası çok güzel." Nehire biraz daha yaklaştı. Eldiveninin birisini çıkardı ve donmaktan mosmor olan parmaklarını nehrin suyuna değdirdi. Su buz gibiydi. Anında elini geri çekti ve eldivenini geri giydi. Nehrin güzelliğini içine çekmek istercesine etrafına bakarken, nehrin diğer tarafında uzun sülün ağacının arkasında ahşap bir kulübe dikkatini çekti.

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now